Şiddet toplumun her kesiminde yaşanan ve giderek artan önemli bir sorundur. Şiddet bir kişinin başka bir kişiye ya da başka bir gruba yönelik saldırgan davranışlarıdır. Şiddet uygulamak isteyen insan, karşısındakine güç ve kontrol kurma çabasına girer. Bu durum yaralanma, psikolojik zarar, ölüm v.b durumlara sebep olabilir.Şiddet olayları tüm dünyada görüldüğü gibi maalesef ülkemizde de görülmektedir. En sık görülen şiddet ise aile içinde yaşanmaktadır. Kuşkusuz aile içi şiddetin mağdurları da çocuklar olmaktadır.İnsan yaşantısı itibariyle sosyal bir canlıdır. Çocuğun ilk sosyalleştiği yer de ailesidir. Çocuk yalnızca anne ve babasından beslenme ve korunma ihtiyaçlarını karşılamaz, aynı zamanda sevgi gibi temel psikolojik ihtiyaçlarını da karşılar. Dolayısıyla aile içinde yaşanılan her olumlu ya da olumsuz durum doğrudan çocuğa yansır.Aile içinde çocuğun babasının annesine uyguladığı fiziksel şiddete şahit olan çocuklarda sosyal uyum problemleri görülür. Bu tip çocuklarda içe kapanıklık, çekingenlik, utangaçlık davranışlar kendini gösterir.Duygusal şiddettin de çocuklar üzerinde benzer olumsuz davranışları gözlemlenmektedir. Ebeveynleri tarafından olumsuz tutumlara maruz kalan çocukların temel psikolojik ihtiyaçları olan sevgi, ilgi ve korunma ihtiyaçları ihmal edilerek, şiddetin bir terbiye aracı olarak kullanılması sebebiyle çocuklarda başta suça yönelen veya sürüklenen çocukların belli karakteristik davranışları ortaya çıkabilir. Bu tip çocuklar madde kullanma, zorbalık vb. gibi risk gruplarına dâhil olurlar.Aile içi şiddetin bir diğer durumu ise sözel şiddettir. Özellikle fiziksel şiddetin içinde de yer alan sözel şiddette ebeveynler gerek kendi aralarında gerekse çocuklarına yönelik güven sarsıcı kelimelerin kullanmasıyla çocuklarında olumsuz davranışlar ortaya çıkar. Özgüven eksikliği, tedirginlik, depresyon genel olarak en sık görülen durumlardır.Babasının annesine şiddet uyguladığına tanıklık eden çocuk aynı zamanda babaların eşlerine şiddet uygulamanın normal bir davranış olduğunu öğrenebilir. Bu tip çocuklar karşılaştığı problemleri de şiddet yoluyla çözmeye çalışır.Şiddet içeren evlerde büyüyen çocuklar aynı zamanda şiddete meyilli olurlar. Madde kullanımı, intihar vakaları görülen evlere bakıldığında şiddet ve ihmalin bir arada olduğu da görülmektedir.Aile içinde yaşanılan şiddet vakaları çocukların sadece sağlıklarını değil aynı zamanda okula devamsızlık, akademik başarıda düşüklük, özbenlik zedelenmesi, yeme bozuklukları, dikkat dağınıklığı gibi temelinde psikolojik etmenlerin olduğu ruhsal, fiziksel ve sosyal bozukluklar ortaya çıkmaktadır.Unutulmamalıdır ki aile içi şiddet çocukların sağlığını etkilemektedir. Bu tip çocukların psikososyal destek muhakkak sağlanmalıdır. Esenlikler dilerim.