Yazıya girmeden şunu peşinen söylemek istiyorum. Geçen hafta da kaleme aldım Suriyeliler başta olmak üzere yabancılar konusunu. Bunları yazıyorum diye kimse öküz altında buzağı aramasın. Ben şehrimizin geleceğini hesaplıyorum. Öyle ayrımcılık, ırkçılık saplantılarına filan girilmesin. Ben kafamı kuma gömmek istemiyorum. Şehrimde gelecekte olabilecek kötü senaryolara dikkat çekmek istiyorum. Öyle gerçek mağdur olan Suriyeliler için hiçbir faydası olmayan projeler yapıp paraları cukkalayanlardan değilim. Yabancı ülkelerden para tırtıklayanlar hiç değilim. Çünkü ben şehrimin geleceğini düşünüyorum. Tıpkı şimdiden Afganistan’dan gelecek olanların endişesini yaşadığım gibi. Maalesef bir zamanlar dost olduğumuz bu ülkede Taliban hakimiyeti başladı ve Afgan halkı sınırlara hücum etmeye başladı. Resmi olmasa da günde sınırlarımızdan bir Afganlıların geçtiği iddia ediliyor. Eğer bu doğru ise Gaziantep olarak Suriyelilerden sonra bir de Afgan göçüne hazır olmamız gerekiyor.BU İSTATİSTİK GAZİANTEP'İN GELECEĞİNİN FOTOĞRAFIDIRBiliyorsunuz geçen hafta yazmış ve Suriyelilerin 2011 yılından itibaren geldikleri şehrimizde çocuk nüfuslarının süratle arttığını, çocukken geldikleri şehrimizde şimdi büyüdüklerinin farkına varılmasını istemiş dikkat çekmiştim. Niye? Çünkü bununla ilgili kent olarak yeterli bir planımızın olmadığını dile getiriyorum. Kötü mü yapıyorum. Kafanızı kumdan çıkarın demekle hata mı ediyorum. Alın işte, Okul, iş, ekonomik durum, illegal yönlü eğilimler, yasa dışı işlere meyilli olmaları, uyuşturucu, fuhuş, hırsızlık ve sayamayacağım kadar çok pozisyonlarla baş başa bırakılan bu gençlerle bu kent ne yapacak… Nüfusun çok az oranının okuduğu, iş yerlerinde çalıştığı ama geri kalanının tamamen başıboş kaldığı, askerlik bile yapmadıkları şehrimizde yaşayanlar için nasıl sessiz kalabiliriz. Endişeliyiz elbette. Niye çünkü bunların büyük çoğunluğu fakir aile çocukları. Yaşadıkları bölgeler belli. Resmi kayıtlarda 451 bin, ama herkesin dilindeki rakamlar 500 binden fazla olan yabancıların sayısı…Hangi Avrupa ülkesinde bizim gibi sınırdan elini kolunu sallayıp şehirlere gelen ve istedikleri gibi yaşayan yabancı var. Şimdi sizlere sunacağım bu istatistiği görünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacağınızdan eminim. Bu rakamlar Gaziantep’te resmi rakamların çıkardığı son istatistik. Ve Yabancı denilen ama yüzde 95’inin Suriyeli olduğunu hepimizin bildiği rakamlar. Dikkatle okuyun ve Gaziantep’in geleceğinin bu genç nüfusla nereye gideceğini hesabını yapın: Buyurun birlikte bakalım: İŞTE GAZİANTEP’TE YAŞ KATEGORİSİNE GÖRE YAŞAYAN YABANCILAR: 0-4 Yaş arası yabancı sayısı: 71 bin 148 kişi 05-9 yaş arası yabancı sayısı: 66 bin 107 10-14 yaş arası yabancı sayısı: 50 bin 381 15-18 yaş arası yabancı sayısı: 32 bin 826 19-24 yaş arası yabancı sayısı: 61 bin 538 25-29 yaş arası yabancı sayısı 41 bin 090 Burada dikkatinizi çekmek istediğim şey, Suriyeli çocuk ve genç nüfusunun inanılmaz boyutta olmasıdır. Bu mültecilerin 24 yaşına kadar olanının sayısı yüzde 62.6 tutuyor. Yani Gaziantep’te resmi verilere göre yaşayan 451 bin 962 kişinin toplam yüzde 62.6 sını oluşturuyor. Buna 25-29 yaş arasındaki yabancılarını da katacak olursak, ki onlar da gençler kategorisinde çünkü. Şimdi sıkı durun ve bu rakamın toplam nüfusun yüzde 71.7’sini oluşturduğuna şahit olun… ŞİMDİ BİR DE TÜM YAŞ KATEGORİSİNE BAKALIM 30 yaşından itibaren yabancı sayısında dikkat çekici bir durum daha var. Ortalama 50 yaşa kadar fazlalık, ama 50 yaş ve üzerindeki yabancıların sayısında inanılmaz şekilde az nüfus olduğu göze çarpıyor. Tablo bize bunları gösteriyor: Buyurun; 30-34 yaş arası yabancı sayısı; 34 bin 405 35-39 yaş arası yabancı sayısı: 25 bin 959 40-44 yaş arası yabancı sayısı: 19 bin 674 45-49 yaş arası yabancı sayısı: 13 bin 807 50-54 yaş arası yabancı sayısı: 10 bin 836 55-59 yaş arası yabancı sayısı: 8 bin 256 60-64 yaş arası yabancı sayısı: 5 bin 691 65 yaş üste yabancı sayısı: 8 bin 001 kişi İLÇELERDE ŞAHİNBEY UÇMUŞ Biraz daha bilgi vereyim mi Gaziantep ilçelerinde yaşayan yabancı sayıları için. Hadi bunu da vereyim. Merkez ilçelerde Şahinbey yabancı nüfusunda zirve yapmış. Türkiye’de birçok ilden fazla yabancı yani Suriyeli ağırlıklı nüfusa sahip. Bakın ilçelerimizde kaç yabancı varmış: En az Suriyelinin olduğu ilçemiz ise 534 kişiyle Yavuzeli. Hadi bir de bunlara göz atalım: Şahinbey ilçesi: Kadın: 128 bin 185 Erkek: 142 bin 285 Toplam: 270 bin 470 kişi Şehitkamil ilçesi: Kadın: 49 bin 774, Erkek: 54 bin 648 kişi Toplam: 104 bin 422 kişi Nizip ilçesi: Kadın 22 bin 796, Erkek 23 bin 208 Toplam: 46 bin 004 kişi İslahiye ilçesi: Kadın 7 bin 321, Erkek 7 bin 453 kişi Toplam: 14 bin 774 kişi Nurdağı ilçesi: Kadın, 2 bin 818, Erkek,2 bin 898 Toplam: 5 bin 716 kişi Oğuzeli ilçesi: Kadın 2 bin 506, Erkek 2 bin 667 Toplam: 5 bin 173kişi Karkamış ilçesi: Kadın 1.285, Erkek 1.457 Toplam: 2 bin 742 kişi Araban ilçesi: Kadın 1.053, Erkek 1.074 Toplam: 2 bin 127 kişi Yavuzeli ilçesi: Kadın 263 Erkek 271 Toplam: 534 kişi Evet... Hepiniz lütfen dikkatle bakın ve tekrar tekrar inceleyin. GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ GÖÇ ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜNDEN AÇIKLAMA VAR Gaziantep Üniversitesi Göç Enstitüsü Müdürü Sayın Prof. Dr. Zeynel Özlü, geçtiğimiz haftaki yazımdan sonra bilgilendirme amaçlı bir açıklama gönderdi. Maşallah hocamız coşmuş bu açıklamayı yaparken. Şimdi bir yerinden kırpsak ayıp olacak. En iyisi hem yapmış olduğu çalışmalar için sizleri bilgilendirmek hem de Zeynel hocamızı kırmamak için olduğu gibi paylaşıyorum. Ökkeş Bey merhabalar, Evvela Gaziantep’imize emek veren bir gazeteci olmanız hasebiyle yazılarınızı takip ettiğimi söylemek isterim. Son yazınızla da bu hassasiyetinizin daha fazla farkına vardım. Bu nedenle Göç Enstitüsü’nün yapmış olduğu ve planladığı bazı proje çalışmalarını sizinle paylaşmak istedim. Bu çalışmalar; a) ”Gelenekten Geleceğe Aktif Yaşlanma Projesi” Şahinbey Belediyesi ile beraber yürütülen ”Gelenekten Geleceğe Aktif Yaşlanma Projesi”nin protokol anlaşması imzalanmış ve halihazırda proje başlamıştır. Modern hayat ve özellikle Covid-19 pandemisinde yalnızlığa itilen Suriyeli göçmen ve yerli Türk yaşlıların (ki bunların çoğu da iç göçle gelmiştir) bu izolasyondan sıyrılmalarını sağlamak amaçlı bu projenin araştırma ve yaşlıların hayatına pozitif bağlamda dokunma gibi uygulama boyutu vardır. Araştırma boyutunda hem Suriyeliler hem de yerlilerin geleneksel sosyalleşme mekânları tespit edilecek, uygulama boyutunda da belediye ile işbirliği halinde geleneksel sosyalleşme mekânlarını geleceğe taşıyacak teşvik edici uygulamalar olacaktır. Profesyonel bir ekiple çalışılan bu projeyle Avrupa Birliği hibe programına da başvurulmuştur. b) “ Gaziantep’te İç Göç ve Madde Bağımlılığı Projesi ” Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Oya Bahadır Yüksel Psikiyatri Kliniği üzerinden Göç Enstitüsü’nün hazırladığı projenin protokolü, Büyükşehir Belediye meclisine sunulmuştur. Türkiye’de bir ilk konumunda olan ve yıllara dayalı veri bulunduran bu klinik ile yapılacak “İç Göçler ve Madde Bağımlılığı” projesinde madde bağımlılığının bütün boyutları açığa çıkarılıp, hem madde bağımlılığının sosyal-ekonomik kaynaklarını kurutmak hem de bağımlılığa yakalananların tedavilerine katkı sunmak amaçlanmaktadır. Bu konuda sizinle de hemfikir olmamız denk geldi. c ) “Ailemizi Koruyalım Madde Bağımlılığı İle Savaşalım Projesi” Büyükşehir Belediyesi ile madde bağımlılığı bağlamında yapılması amaçlanan projenin Suriyeli sığınmacı nüfusunun yoğun bulunduğu Şahinbey’de, Suriyeli sığınmacıları kapsayacak şekilde yapılması amaçlanmaktadır ve konu, Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu’na açılmıştır. Şahinbey Belediyesi ile planlanan madde bağımlılığı projesi, madde bağımlılığının sosyal kökenlerini kurutmak amaçlıdır, yani bağımlı olanı tedavi etmek değil, şehir ortamında bireyleri koruyan aile gibi geleneksel yapıları destekleyerek madde bağımlılığına yakalanmanın önüne geçmektir. d) Suriyeli Sığınmacı Eğitimli Uzmanları Araştırma ve İstihdam Projesi” Göç Enstitümüzün bu süreçte en çok odaklandığı konu, hem Suriyeli Göçmenlerin, hem de öteki sığınmacıların yaşadıkları statü kaybıdır. Çünkü aile bireylerinin yaşadıkları statü kaybı, ailelerin dağılmasına ve başka birçok soruna yol açmaktadır. Bu Statü kaybının önüne geçmek amacıyla, pilot bir proje olarak Adıyaman Besni Belediyesi, GAÜN Göç Enstitüsü ve Adıyaman Üniversitesi ortaklığında, pilot bölge olarak seçilen Besni’de yaşayan ve kendi mesleklerini icra etmeyen eğitimli uzmanların tespiti ve özel-kamu sektörlerinde istihdamlarının önünü açacak uygulama ve araştırma boyutu olan projemiz protokol aşamasındadır. Bu projenin elde edilecek sonuçları doğrultusunda başka belediyelere de sunulacak ve diğer il ve ilçelerde benzer uygulamalar yapılacaktır. e) Suriyeli Yetişkinlere Dil eğitimi Projesi Besni Belediyesi, Adıyaman Üniversitesi, GAÜN TÖMER ve GAÜN Göç Enstitüsü Besni’deki Suriyeli yetişkinlere Türkçe eğitimi konusunda bir proje hazırlanmış olup, protokol aşamasındadır. f) “TÜRKİYEDE YAŞAYAN GEÇİCİ KORUMA, ULUSLARARASI KORUMA ALTINDA OLAN VE BAŞVURU SAHİPLERİ SIĞINMACILARIN STATÜ KAYBI ARAŞTIRMASI VE İSTİHDAMI PROJESİ” GAÜN Göç Enstitüsü’nün belki de en önemli projesi, “TÜRKİYEDE YAŞAYAN GEÇİCİ KORUMA, ULUSLARARASI KORUMA ALTINDA OLAN VE BAŞVURU SAHİPLERİ SIĞINMACILARIN STATÜ KAYBI ARAŞTIRMA PROJESİ”’dir. Türkiye’nin farklı şehirlerinden akademisyen ve proje uzmanlarının katıldığı bir proje olacaktır. İLO’ya sunulacak bu projede Türkiye genelinde Suriyeli olmayan sığınmacılar (özellikle İran, Afganistan ve Pakistanlı olanlar) arasında ülkesinde uzmanlık eğitimi almış, Türk ekonomisine katkı sunabilecek, ancak sahip olduğu uzmanlık eğitimiyle alakasız işlerde çalışan kişilerle ilgili bir veri tabanı oluşturmak ve bu kişilerin özel-kamu sektöründe istihdamlarının önünü açmak amaçlanmaktadır. Proje hazırlığına İLO’nun Ankara’daki proje uzmanları,göçle ilgili STK’lar ve kamuda çalışan uzmanlar katkı sunmaktadır. g) Suriye Güvenli Bölgedeki Kampların Çok Yönlü Profilini Ortaya Koyma Projesi Suriye Güvenli Bölgedeki kampların çok yönlü bir profilini çıkarmak için farklı bilim alanlarından akademisyenlerin katıldığı, MİDAD Derneği ortaklığıyla bir proje hazırlık aşamasındadır. Bu projenin Ürdün, Lübnan gibi ülkeler açısından pilot olması amaçlanmaktadır. h) Milletler arası Sığınmacı Müzik Korosu Değişik milletlere mensup sığınmacılardan bir koro oluşturulacak, bu koro, uzman eğitmenler tarafından bir süre eğitime tabi tutularak farklı sığınmacı gruplarının sahip oldukları dillerde müzik parçaları söylemeleri sağlanacaktır. Proje çıktısı olarak, bu proje müzik kayıtları online ortama yüklenip kamuya sunulacak, ek olarak konser düzenlenecektir. Göç Enstitüsü yönetimi olarak yeni bir yönetimiz ve bu pandemi süreci, bütün kurumlarda olduğu gibi, Enstitümüz etkinliğini sınırlamıştır. Herkesin bileceği gibi sosyal bilim projeleri, kısa sürede hazırlanan ve sunulan projeler değildir. Ekip oluşturma, proje taslağını hazırlama gibi etmenler uzun sürebilmektedir. GAÜN Göç Enstitüsü yönetimi, böyle kısa bir sürede, bu kadar çok projeyi ekip ve taslak olarak hazırlamış, bazılarına başlanmış bazılarına da başlanma aşamasındadır. Bunların dışında enstitüde aktif olmayan anabilim dallarını aktif hale getirip aldığımız yeni Master öğrencilerine de göç ve Suriye temalı tezler yazma da öncelik vermekteyiz. Bütün bunlar tamamlanınca aldığımız yolu daha güzel göreceğiz. Ayrıca Göç Enstitüsünün akademik anlamda daha güçlü olması için dokuz yeni master anabilimdalı ve doktora programı açmak için Yüksek Öğretim Kurumu’na da girişimde bulunduk. GAÜN Göç Enstitüsü’nün Üniversite Rektörümüz Prof. Dr. Arif ÖZAYDIN tarafından atanan yönetimiyle ilgili sarf ettiğiniz cümleler tarafımızca üzüntüyle karşılanmıştır. Çünkü Gaziantep için yapılmasını planladığımız projelerin sizin bahsettiğiniz hususları da içermesi size bilgi veren kaynağın sizi yanılttığını düşündürmektedir. Yazınızda eski yönetimin top yekün tasfiye edildiği, hususu da sizi yanıltmıştır. Sosyoloji Bölümü ve Göç Enstitüsü’nün Suriyeliler ile ilgili yaptığı iki projeye aktif biçimde katkı sunan Doç.Dr. Yücel KARADAŞ, şuan Enstitü müdür yardımcısıdır. Aynı zamanda yine söz konusu projelerde yer alan Sosyoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üy. Atik Aslan, şuan Göç Enstitüsü’nün yönetim kurulu üyesidir. Yine sosyoloji öğretim üyesi Dr. Öğr. Üy. Şenay Leyla KUZU da halen Kadın Çalışmaları ABD Başkanı olarak görevine devam etmektedir. Daha önce enstitü yönetim kurulu üyesi olan Doç. Dr. İbrahim GİRİTLİOĞLU da, halen yönetim kurulu üyemizdir. Göç Enstitüsü Gaziantep’e ve ülkemize emek vermek isteyen herkesi kucaklamaktadır. Selam ve saygılarımla Prof. Dr. Zeynel ÖZLÜ HEPİNİZE İYİ HAFTALAR DİLİYORUM