Özgürlük nedir diye sorulursa, herkes kendine göre yorum yaptığı gibi literatüre bakıldığında da binlerce tarifi vardır.Ancak özgürlüğü düşününce hep GÖKYÜZÜ aklımıza gelir.Kuşları misal veririz.Uçsuz bucaksız maviliği, sonsuzu düşünürüz.Ancak sınırsız özgürlük olmayacağı gibi sınırsız kullanmakta mümkün değildir. “Kanatları altınla kaplı kuş uçamaz" sizi bağlayan değerli maden de olsa, kanatlarınız en değerli şekilde de süslense, ancak özgür olamazsın, uçamazsın, zenginliğin esiri olursun.Bu esaret insanın kendi kendine sorması gereken soruyu akla getirir."Sen paranın mı esiri olacaksın, para senin mi?”İŞTE BAKIŞ AÇIMIZ BU OLMALI.Türk milleti para değil… Korkunun, ölümüm, gücün, teknolojinin esiri olmadı. Bundan sonra da olamayacağını ortaya koydu.Öyle bir güç ki;- Göğsünü tanklara Siper etti,- Teknolojiye sopayla karşılık verdi,- Aylarca Demokrasi nöbeti tuttu/halen tutuyor.- Gaziantep Valisi,Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanları halen meydanlarda,- Herkes gücü oranında açılan yardım hesabına gücü oranında katkıda bulunuyor. Abdulkadir Konukoğlu ve şirketi yine yardımda birinciliği kimseye kaptırmadı.- STK ve Kitle Toplum örgütleri organizeli çalışıyor.Ve özgürlük için herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor,kanayan yaraları bir nebze merhem olmak, şehitlerin acılarına ortak olmak için el ele yürek yüreğe vermiş,siyasi menfaat çıkar beklemeksizin birlikte tek olarak halka ve dünyaya gerekli mesajlarımızı verdik.Dünya şunu anladı.” AÇILMAMIŞ, KANATLARIN BÜYÜKLÜĞÜ BİLİNMEZ.”Biz kanatlarımızı açtık, Dünya gördü, biz gördük