Bir müzeyi anlatmak, çokta kolay olan bir yazı türü olmasa da, bu müzeyi “anlamak ve anlatmak” bir iki cümle ve sonuna ekleyeceğimiz bir fıkra ile acemi bir yapım olduğunu eminim anlayacaksınız…
Her işlerinde olduğu gibi bu müzede öylesine bir müze, insanlarımızı “m-üze” için yapılmış, yazıklar olsun verilen paralara… İnsan “beleş parası” olsa böyle savurmaz…
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması (geniş resim düzeni) müzesi… Adı bu olan m-üze Gaziantep kalesinin girişinden “orantılı heykelciklerle” başlıyor ve tünel boyunca devam ediyor… Girişte dokurcum da katledilen çocuklar ikiye bölünmüş yedişer, yedişer sıralanmışlar, dikkatli bakarsanız katledilen çocukların “ikiz” olduğunu fark edersiniz “tarihi bir gerçek! Gün yüzüne çıkmış…”
Bize bu olayı anlatanlara dokurcum tarihini yazanlara kızdım, Fransızların katlettiği bu “çocukların ikiz olduklarını bize neden söylemediler…” Bu “tarihi yanlışı” düzelten “müze acemilerine” bu yanlışı düzelttikleri için ne söylesek az gelir… İkizlere tanrıdan rahmet, m-üze gezenlere sabırlar dileyip fazla asabımızı bozmadan acemi papaz fıkramızı paylaşalım… Genç papaz okulu bitirip emekli olacak bir papazın kilisesine atanmış… Aradan birkaç ay geçince yaşlı papaz, acemi papazın bundan böyle vaizleri senin vermen gerekiyor diyerek, ben kiliseden ayrılıp köyümde huzur içinde yaşayacağım… Demiş… Acemi papaz ben henüz vaiz verecek durumda değilim dese de, yaşlı papaz bir öneride bulunmuş…
—Bir kupa şarap içersin, çıkıp vaizini verirsin… Vaizini bende izleyip hatan olursa söylerim… Demiş…
Acemi papaz “beş kupa şarap” içtikten sonra vaizini vermiş ve kilise alkıştan ve gülmekten yıkılıyormuş…
Acemi papaz, yaşlı papazın yanına gidip sormuş…
—Hata yaptım mı?
—Evet demiş yaşlı papaz üç hatan var…
—Birincisi; İsa gayrimeşru değil Allahın oğlu…
—İkincisi; Duaların sonunda oleee… Denmez âmin denir…
—Üçüncüsü; Vaiz bittiğinde merdivenlerden inilir, tırabzandan kayılmaz… Dördüncüyü biz ekleyelim… Kilisedekilerin hiç birisi “ikiz” değillerdi…  Dünün sözü: “Bir işi görünüşte ve biçimsel olarak yapmakla o iş
gerçekten yapılmış ve sonuç elde edilmiş olmaz…”
Bu gazete ve her gazeteyi “okuduktan sonra” lütfen okunacak bir yere bırakın… Hiç bir yazının “son kullanma tarihi yoktur…” [email protected]