Deniz, Gaziantep’in 2030 yılında ciddi kuraklık tehdidi ile karşı karşıya kalacağını belirterek önlem alınması gerektiğini söyledi.Karasal İklimin hüküm sürdüğü Gaziantep ve çevre illerde, yaz aylarında hava sıcaklıklarının artması ile birlikte kuraklık sorunu büyüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Kuraklık Haritası'nda, Gaziantep ve çevre illerin "Olağanüstü Kurak" olarak nitelendirilen siyah renk ile gösterildiği görüldü.ÜRETİCİ ENDİŞELİSu kaynakları bakımından oldukça fakir olan Gaziantep'te, üreticiler kuraklıktan endişeli. Sulama konusunda yeterli gelişmenin henüz sağlanamadığı, kuru tarım politikalarının varlığını koruduğu kentte, ürün kaybı yaşanmasından endişe ediliyor. Üreticilerin bu endişesi de hava sıcaklıklarının yükselmesi nedeniyle giderek artıyor. Türkiye‘de son 50 yılın en kurak yazı yaşanırken, kuraklık tehlikesine karşı da alarm zilleri çalmaya başladı. Küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sonucu tüm dünyada olağanüstü doğa olayları ve afetlerin baş gösterdiği bugünlerde, Ziraat Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Abdülkadir Deniz, kuraklığa karşı uyardı. Yaklaşan kuraklık tehlikesiyle ilgili açıklama yapan Deniz, küresel iklim değişikliğinin en büyük etkisinin su kaynakları üzerinde görüldüğüne işaret etti. Deniz, su kaynakları üzerinden yağış düzeninin değişmesi ve azalması sonucu ortaya çıkan kuraklığın, arazi ve su kaynaklarının olumsuz etkilenmesine neden olan doğal bir olay olduğunu belirtti.ACİLEN VAHŞİ TARIMSAL SULAMADAN VAZGEÇİLMELİTürkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını vurgulayan Başkan Deniz, şu uyarılarda bulundu: “Su kıtlığı yaşamaktayız. Su havzaları yanlış kullanılmaktadır ve bu konuda maalesef gerekli önlemler hala alınmamıştır. Doğal dengesi bozulan su kaynakları sosyal, ekonomik birçok soruna neden olacaktır. Ülkemizde uygun olmayan yerlere bilim dışı çok sayıda gölet yapılması da bir nedendir. Bugün ülkemizde kullanılan suyun yüzde 75'in üstündeki kısmı tarımda ve vahşi teknikler kullanılmaktadır ve bunun sadece yüzde 1-2'si damla sulama yöntemlerinden oluşuyor. Acilen tüm tarım alanlarında damla sulama sistemlerinin hayata geçirilmesi ve vahşi tarımsal sulamadan vazgeçilmesi gerekiyor”SU KESİNTİLERİNİ DAHA SIK YAŞAYACAĞIZİnsanların son aylarda, bilhassa üreticiler tarafından uygun olmayan koşullarda giderek sondajla kuyu açımının hızlandığına dikkat çeken Deniz, “Bu durum panik yaratmaktadır. Kuraklık haberlerindeki yoğunluk ve insanlar artık susuzluk krizine girdikleri için çözümü burada aramaya başladılar ve bu çok tehlikeli bir durum. Yer altı sularımız da giderek azaldığı için plansız ve yasal olmayan kuyu açımlarına izin verilmemeli. Şu andan itibaren birçok yerde içme suyu bile kısıtlamalı verilmeye başlandı. Tarımda da uygulanmaya başlandı. Önümüzdeki süreçte su kesintisi olaylarını çok daha sık yaşacağız" dedi.TARIM ÜRÜNLERİ İÇİN TÜKETİLEN SU MİKTARIHem tüketim hem de su kullanımında her alanda ciddi tasarruf önlemleri alınması ve insanların israftan kaçınması uyarısında bulunan Deniz, bazı tarım ürünlerinin üretimi için kullanılan su miktarlarını ise şöyle sıraladı: "1 kilogram domates için 184 litre su, 1 kilogram havuç için 133 litre su, 1 portakal (100 gram) için 50 litre su, 1 elma (100 gram) için 70 litre su, 1 kilogram kırmızı et için 15 bin 455 litre su (813 damacana), 1 hamburger (150 gram biftek) için 2 bin 325 litre su, 1 kilogram kahve için 21 bin litre su, 1 fincan kahve (7 gram) için 140 litre su." HALİL ŞARKLI