Türkiyenin bir anlamda kaderini oyladığı 7 Haziran seçimleri geride kaldı. 13 yılda biriken enerjinin kendini patlattığı bu seçimin ardından oluşan tablo aslında seçim öncesinde oluşan ortak kaygıların ve bunalımdan çıkışın da bir izdüşümü.

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık pozisyonunu zorladığı el mahkum vaziyeti AKPden kurtulma pahasına şeytanla işbirliği yapma siyasetine dönüşünce olanlar oldu.

Tablo malum.

AKP iktidarı sarsılmasına rağmen yüzde 41lik oy oranıyla hala Türkiyenin birinci partisi, en büyük hayal kırıklığı CHPde yaşanırken, ne ilginçtirki, CHP Genel Başkanı durumdan hiç de şikayetçi değil.

MHP 80 milletvekili ile bir önceki genel seçime göre Türkiye genelinde oylarını artırırken, ilginçtir MHPli belediyelerin olduğu her şehirde ve ilçede oylar gerilemiş durumda.

MHP Genel Merkezi nedenleri ve niçinleri masaya yatırarar derinlemesine siyasal bir sondaj yapacaktır diye düşünüyorum.

Ümit Özdağın lokomotiflik ettiği seçim sathı boyunca MHPli kadroların onun enerjisine ayak uydurmakta zorlandığını hissettim.

MHPde Fevzi Koçoğlunu parlamentoda görmek isterdim, olmadı.

CHPnin Gaziantepte 2 milletvekilliğini korumasını başarı olarak görenler varsa yanılıyorlar derim. Zira, patinaj yapan ve yerinde sayan CHPnin hal ve ahvali aynı zamanda gizlenemeyecek bir Gaziantep gerçeği.

Mehmet Şekerin ve Mehmet Gökdağın seçilmeleri sevindirici. Ancak ben tıpkı MHPden Fevzi Koçoğlu gibi CHPden de Ali Perinin parlamentoya gitmesini isterdim. O da olmadı.

AKPden kaçan oyların bir kısmının MHPye, ancak önemli bir kısmının da HDPye kaydığı malum.

HDP cephesinde ise Celal Doğanın başlı başına bir faktör olduğu artık bir realite.

Partili partisiz Gaziantepli seçmenin Celal Doğana hala kırgın ve küskün olduğunu bilmeyen yok gibi.

Ancak CHP içindeki Celal Doğan sempatizanlarının, siyasal ikbali ve gelecek beklentisini Celal Doğanla birlikte HDPde araması bir diğer faktör.

HDPye verilen ödünç oylarla sağlanan siyasal kredi, Kürt partisi imajından hızla sıyrılması gereken HDPye yeni dönemde büyük bir zafer kazandırmakla birlikte, Türkiyelileşme iddiasıyla yola çıkan HDPli kurmayların yüklerini artırdığı da bir gerçek.

Her zaman olduğu gibi en iyi hakem zaman.

Bekleyelim görelim...