Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür’ün 28 Mart’ta KOVİD 19 Tedavisi’nde etkin tedavi yöntemlerinden birisi olarak kamuoyuyla paylaştığı Patojenlerden Arındırılmış İmmün Plazma Yöntemi ile tedavinin uygulanmasına Ankara ve İstanbul’da başlandı. Uygulama ile ilgili olarak GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür ile birlikte online olarak ortak bir basın toplantısı düzenleyen Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, Gaziantep Üniversitesi’nin büyük bir fedakarlık örneği göstererek, kendi bünyesinde kurulacak sistemi, daha çok insanın yararlanabilmesi için kamu yararı adına Kızılay ile işbirliği yaparak Ankara ve İstanbul’da kurduğunu vurguladı. Türkiye’de şu ana kadar binin üzerinde hastaya plazma ulaştırıldığını, halen bin 60 hastanın ise tedavi için plazma beklediğini vurgulayan Dr. Kınık, “Bu çerçevede özelikle bundan önce bine aşkın hastamıza ulaşan plazma, bundan sonra da aynı hızla daha da güvenli bir şekilde ulaştırılacaktır. 14 ilde bu anlamda topladığımız İmmün plazmalar, 38 ildeki ihtiyaç sahibi olan bine aşkın vatandaşımıza ulaştırılmıştır. Bundan sonraki süreçte de değerli bağışçılarımızın özelikle KOVİD 19 rahatsızlığını atlatmış olan ve üzerinden 14 gün geçmiş olan 18-60 yaş arası 50 kg üzerinde gebe kalmamış kadınlar, kan bağışında mahsuru bulunmayan vatandaşlarımızın plazma bağışları çok önemli. Kullanılan metotlarımızı ve klinik yaygınlığı itibariyle de Dünya’da en geniş immün plazma bileşeni kullanan ülkelerden biri olduğumuzu da söyleyebilirim. Özelikle mortalite ve morbidite yani hastalanma ve ölüm oranları açısından da olumlu anlamda etki ettiğini zaten istatistiklerden de bu görüyoruz. Dünya’nın en güvenli sistemleri ile hizmet sunuyoruz.” SÖZÜMÜZÜ TUTTUKYaklaşık bir ay önce 28 Martta KOVİD-19 ile mücadelede patojenden arındırılmış İmmün Plazma yöntemini gündeme taşıdıklarını vurgulayan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, sistemi Nisan Ayı sonuna kadar işler duruma getirecekleri sözünü verdiklerini belirterek şöyle devam etti: “Şu anda sözümüzü tutmanın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Şunu gördük. Özellikle, Gaziantep’te KOVİD 19 hastalığı geç başladı. Bu bizim açımızdan bir yandan sevindirici. Ancak, tedavide donörler çok çok önemli. Biz, Gaziantep’te şimdilik 200 tane vaka için uğraşacağımıza, bütün Türkiye’de yaklaşık 10 binlerin üzerinde plazma bekleyen vakalara bu imkanı sunmanın kamu yararı açısından daha önemli olduğunu düşündük. Özelikle Sağlık Bakanlığı’mızın Kan ve Kan Ürünleri Daire Başkanlığı’nın bizi yönlendirmesi ve Kızılay’ımızın talebi üzerine fedakarlık yaparak bu önemli projemizi vakaların ve yoğun bakımda tedavi bekleyenlerin en çok görüldüğü İstanbul ve Ankara’ya taşıdık. Çünkü bu amansız hastalıkla mücadelede topyekûn bir seferberlik ve kaynaklarımızı en etkin ve en doğru şekilde kullanmamız gerekiyordu. Gaziantep’te az sayıda hastaya uygulamaktansa, bu büyük projeyi bütün Türkiye’ye yayalım istedik ve Kızılay’ın talebi doğrultusunda protokol imzaladık. Peki biz bu projede neyi amaçladık? Farkı neydi? İmmün Plazma’nın KOVİD 19 tedavisinde kullanımı artık ülkemizde ve dünyada kabul görmüş durumdadır. Bilim Kurulumuz başta olmak üzere hemen tüm kurumlar İmmün Plazma’nın hastalığın tedavisi açısından önemli bir alternatif olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak, bu yapılırken 3 soruya cevap verilmelidir. Birincisi bu plazmalar patojenler, mikroplar, diğer zararlı maddeler açsısından güvenli mi? İşte bizim getirmiş olduğumuz Kızılay için Ankara ve İstanbul’da kurmuş olduğumuz Riboflavin (Vitamin B2) ile kombine edilmiş ışınlama sistemi Türkiye’deki ilk ve tek teknolojidir. Bu sitemle güvenli bir şekilde plazmayı patojenlerden arındırıyoruz" dedi.