Bu yazıyı 25 NİSAN 2001 PAZARTESİ günü Haftaya Bakış köşesinde kaleme almıştım.. Aradan 42 gün, yani hemen hemen 1,5 ay geçti.. Çoğunuz unutmuş, bazılarınız ise görmemiş olabilirsiniz..Müsaade ederseniz o yazıyı tekrar yayınlamak istiyorum:

Kılıçdaroğlu Eski Tayyip gibi

Türkiye artık tamamen seçime endekslendi. Haliyle bizlerde Gaziantep'te seçimin nabzını tutmaya devam ediyoruz..Partilerden gelen haberlerin yanısıra, gelişmelerin perde arkasını da öğrenmeye çalışıyoruz..
AK Parti daha önce de yazdığım gibi bundan önceki seçimlerde aldığı oy oranını yakalayamayacak gibi gözüküyor. Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu iyi geliyor.. Seçim beyannamesi herkesin ilgisini çekiyor. Ciddi ciddi insanların CHP'yi tercih etmesini sağlayacak vaadlerde bulunuyor.. Yok edilen orta sınıfa, esnafa sahip çıkıyor. Öğrencileri ve gençleri yanına alıyor.. Ekonomi politikasında AK Parti'yi zorlayacak projeler üretiyor.. Buna mütevazi kişiliği ve yapmış olduğu konuşmalardaki davranışlarıyla güven veriyor. En azından CHP'liler dahil kararsız olanları heyecanlandırıyor.. Bu çok önemli bir gelişme..
Ne tuhaf, Kılıçdaroğlu'nun enerjisini ve vermiş olduğu sinerjiyi, önceki dönemlerdeki Recep Tayyip Erdoğan'ın bizlerde yaratmış olduğu heyecana benzetiyorum..Yani roller biraz değişmiş durumda. O mazlum ve mağdur Recep Erdoğan görüntüsü maalesef gitti gibi.. Artık çevresinde zenginler yaratan, ünivers ite genclerine adeta savaş açan, sınavlardaki hile ve şifre olaylarına tek taraflı bakan, ülkeyi gerginliğe sevkeden, kendisi gibi düşünmeyenleri düşman gibi görerek hedef alan bir Erdoğan var.. Bu görüntüsü elbette hepimizi üzüyor.. Çünkü O Türkiye'nin Başbakanı..Herkese kucak açması lazım..Önceleri böyleydi zaten.. Hepimiz bir yanını sevmiş ve takdir etmiştik.. Ama şimdi aynı duyguları hissedemiyoruz..Türk halkı olarak farklı bir görüntü veriyor..İnsanlar kendisini sevme yerine korkma, çekinme, ürkme gibi duygulara sevkedilmiş vaziyette.. İşte bu görüntü herkesin kafasını karıştırmış durumda..

CHP'NİN TAYYİBİ KILIÇDAROĞLU'DUR

Evet..Şimdi gördüğümüz manzara beni 1,5 ay önce yapmış olduğum tesbitte hiç yanıltmamış..Buna CHP'nin mitinginde net bir şekilde şahit olduğumu söylemeliyim..İnsanların bir zamanlar Tayyip Erdoğan'a duyduğu heyecanı şimdi Kılıçdaroğlu'na duyduğunu belirtmeliyim..Kızlı erkekli gençlerin, kadınların, emeklilerin heyecanını, Kılıçdaroğlu'ndan aldıkları elektriği ve sinerjiyi birebir hissettim..Bu demektir ki, artık CHP'nin Tayyip'i de Kılıçdaroğlu'dur..

TEPKİ GÖSTERENLER LÜTFEN ARŞİVLERE BAKSINLAR

Bunları yazdığımda biliyorum ki, bana kızanlar çıkacaktır. Tepki gösterenler mutlaka olacaktır. Ama onlara bir tavsiyem, gazetemizin internet sitesine girip arşivlere bir bakmaları olacaktır. Çünkü ben yıllar önce daha işin başında iken aynı sözleri Recep Tayyip Erdoğan için yazmış, izlediğim miting alanlarındaki coşkuyu dile getirmiştim. O zamanlar da kızan ve tepki gösterenler olmuştu. Bu davranış içine girenlere tavsiyem, daha önce yazdıklarımı okumaları olacaktır. Söz uçuyor belki ama yazı kalıyor. Bunun için de arşivler en büyük belge olarak duruyor..

GÖZLER AKP VE MHP MİTİNGİNDE

CHP'yi bitirdik. Gördüklerimizi yazdık.. Şimdi sırada perşembe günü AK Parti'nin , cuma günü ise MHP'nin mitingi var.. Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi Demokrasi, Devlet Bahçeli'nin ise istasyon meydanında olacak. Doğrusunu söylemek gerekirse her iki mitinge katılımın nasıl olacağını merakla bekliyoruz. Demokrasi meydanındaki AK Parti'nin mitingini de tıpkı CHP'de olduğu gibi kendi deneyim ve tarzımla izleyecek ve karşılaştırmalı olarak yorum yapacağım..Aslında bu tür mitinglerde herkes duymak istediği cevapları bekliyor. İşte benim en zor işim burada başlıyor. Geçmiş yıllardan beri kendi tarzımla meydanları gezer ve gördüklerimi yorumlarım.. Tabii telefonlarım durmadan çalar. Bir grup meydandakiler, bir grup dışardakiler.. Meydandakiler nasıl gördüğümü merak ederler. Dışardakiler ise durumu sorarlar. CHP'nin mitingi de öyle oldu. AK Partili dostlar sürekli arayarak durumu sordular. Söylediğimde şaşırdılar..Hatta bazıları polis kayıtlarında 11-12 bin geçiyor dediler ama, sağolsunlar bana inanıp güvendikleri için 30 bini bulan rakam konusunda itiraz etmediler. CHP'liler de aradı tabii..Aynı zamanda miting meydanında sürekli sorup durdular. Her ne kadar ertesi gün verdiğim 30 bin rakamı onları pek fazla memnun etmemiş olsa da, bunun benim görüşüm olduğunu lütfen kabullenmelerini istirham ediyorum.. Haa bu arada hemen belirtmeliyim, mitinge gelen CHP'nin ekabir takımı valiliğin bulunduğu yeşilliği ve gölgeli alanı seçmişlerdi. Yani rahat olan bölgeyi.. Meydanın ortasında güneş altında ise yepyeni bir CHP profili vardı ve asıl coşku onlardaydı..Keşke onlar da benim yaptığım gibi kalabalığın arasına girselerdi, yeni CHP'nin yarattığı sinerjiyi yakalayıp konuşulanları duyup o havayı teneffüs etselerdi..

AKIN BİRDAL MECLİSE GİDEBİLİR Mİ?

Şehrimizde herkesin kafasındaki soru işareti Akın Birdal'ın meclise gidip gitmeyeceği.. Doğulu iş adamlarının büyük bölümü AK Parti'ye türlü türlü vaadlerde bulunuyor ve biz desteklemiyoruz, gidemezdiyor. Bazıları ardımda 10 bin 20 bin kürt var, aşiretim var, hepsi de AK Partiye oy verecek diyor..
Bunları söylüyorlar ama, başından beri takip ettiğim kadarıyla durum hiçte öyle göstermiyor. Doğulu patronlar gördüğüm kadarıyla, artık eskisi gibi kürt vatandaşlara söz geçiremiyor. Daha önce de yazmış ve Akın Birdal'ın Gaziantep'ten aday gösterilmesi, artık bu şehri ciddiye aldıklarının işaretidirdemiştim.. Cumartesi günü benim gidemediğim ama muhabirlerimizin istasyon meydanındaki mitingi anlattıklarında, ilk kez bu kadar büyük kalabalık toplamaları, durumun hiçte öyle anlatıldığı gibi olmadığını gösteriyor. Görünen o ki, 55 bin üzeri, katılımın yüksekliğine göre 60 bine ulaşan rakamda oy toplaması halinde Akın Birdal meclise gidebilecek.

PARTİLER KAÇ MİLLETVEKİLİ ÇIKARTABİLİR

Şu günlerde bana yöneltilen soruların başında geliyor. Bunu mevcut milletvekilleri ve adayları da, il başkanları ve vatandaşlarda soruyor ve nasıl gördüğümü öğrenmek istiyorlar. Sadece bana değil tabii, herkes birbirine aynı soruyu yöneltiyor..Aslında durum sandıktan sonra ortaya çıkacak..Ama son 1-2 gün önemli tabii. Bunda da genel başkanların performansı etken olacak.. Birde kaset veya başka senaryoların çıkması halinde getireceği veya götüreceği oylar belirleyecek.. MHP kasetten vuruldu derken güçlendi.. Aslında iyi de oldu çünkü Bahçeli'nin etrafındaki politbüro uzaklaşınca, parti nefes aldı. Tıpkı CHP'de olduğu gibi.. Biliyorsunuz, mevcut olarak AK Parti'nin 7 milletvekili var. Önce bunu koruması, sonra artılara geçmesi lazım..Bu 8 de olabilir 9'da.. Ama gördüğüm kadarıyla şimdilik biraz zor gözüküyor..CHP bana göre 2'yi 3'e çıkarmış gözüküyor..Bu partide oylar Kemal Kılıçdaroğlu'na verileceği için, 4'ü zorlayabilirler, bunu da gözden kaçırmayalım..MHP'nin son haftadaki hamlesi ne olur bilemem. Bir kesin garanti.. İki olurmu, bu çok zor gözüküyor ama keşke Aybüke kardeşimiz meclise gitse diye düşünmeden edemiyorum tabii..
Evet..Sayı 12 ve bu rakama nasıl ulaşılır derseniz, elbette AK Parti ençok milletvekili çıkartan olur demeliyim..Kesin rakam vermemi beklemeyin çünkü biliyorsunuz seçim yasakları var..Ama ipuclarını görürseniz ne demek istediğimi yakalarsınız..

TRAMVAY'DAN YOLCULAR NİYE İNDİRİLDİ
Cuma günü Kemal Kılıçdaroğlu'nun mitingi bitince insanlar demokrasi meydanının hemen yanıbaşındaki duraktan tramvaya bindiler.. Tabii bazılarının ellerinde CHP bayrakları vardı..Ancak tren eski havuzlu kavşak dediğimiz bölgeye gelince tramvay sürücüsü vatman arkadaş tren arıza yaptıdiyerek tüm yolcuları indirmeye kalkıştı. Biraz direnen oldu ama çaresiz herkes aşağıya indi. Ama tüm yolcular indikten sonra Tramvay hareket etti ve süratle oradan uzaklaştı. Bunun üzerine indirilen yolcular tren yolunu kesti. Karşıdan gelen diğer treni durdurdu. Olaya polis müdahele etti ve biraz tartışma yaşandı ama büyümeden kapatıldı.
Şimdi merak ettiğim birşey var. Arıza yaptı denilen tren nasıl hareket eder ve hızla o bölgeden uzaklaşır. Madem çalışıyorsa niye boş gider.. Bunun sebebi, yolculardan CHP'lilerin çoğunlukta olmasımı yatmaktadır? Art niyet aramak istemiyorum ama, elbette nedenini de öğrenmek hepimizin hakkı olsa gerek.. Eğer işimiz yanlışı eleştirmekse, o zaman aynı durumu tersine çevirelim..Yani Belediyenin CHP'li, mitingin ise AK Parti'nin olduğunu varsayalım..Öyle bir durumda yapacağım tek şey yine aynı olurdu ve aynı yazıyı bu şekliyle yine kaleme alırdım..Bu konuda birisi çıkar açıklama yaparsa memnun oluruz..Doğrusunu söylemek gerekirse bunları duymak ve yaşamak canımızı sıkıyor..

Hepinize iyi haftalar