Kendini her konuda görüş bildirmekle mükellef sayan ve bu manada bir fetva makamı gibi hareket eden aklı evvellerin sayısı bir hayli fazla. Hele hele adı hocaya çıkmış, isminin başında prof. ya da dr. gibi ünvanlarla ortada fink atanların yediği herzeler varya.

Yahu nereye gidiyoruz sorusuna (2002-2016) aralığındaki 14 yılın sonunda kutuplaştırılan ve ötekileştirilen bir toplumsal yapıyla giderek kendi otarşisine hapsolan ve muassır medeniyetten hızla uzaklaşan, bunun sonucu olarak kör karanlığa teslim olan bir yapıya doğru evriliyoruz. Cahile cuhelaya parmak ısırtacak kadar cüretkarlaşan cahilin cesareti bir bilim adamının rasyonalitesinden ne kadar uzak değil mi? Oysaki günümüzdeki karanlığa Türkmen piri Yunus yüzyıllar öncesinden nasıl seslenmişti. İlim, ilim bilmektir / ilim kendin bilmektir /Sen kendini bilmezsin / bu nice okumaktır.

Elbette İslamı tebli edeceksiniz. Allahın emirlerini ve yasaklarını duyuracaksınız. Toplumu namazın faziletine ve tevhide davet edeceksiniz. Ancak kırmadan, dökmeden, kutuplaştırmadan ve ötekileştirmeden. Asıl islamı Abdulvahapçılığın ve Selefiliğin empereyal tuzaklarıyla tahrif etmeye hiç mi hiç hakkınız yok.

Çünkü Türkiyeyi İranlaştırmak isteyenlerin mezhebi tuzaklarıyla, Türkiyeyi Arabistanlaştırmak isteyenlerin mezhebi tuzaklarının arasında hiçbir fark yok. Biz dinini yaşayan ve dininin gereklerini hayatın gerçekleriyle uzlaştırmayı bilen ve bunu başaran bir toplum olacağız.

Çünkü biz Bakara suresi 256. ayetteki La ikrahe fiddin hükmüne riayetten sattamayacak olan yüce Türk milletiyiz.

Günümüzde İslamı Arabileştirenlerin ataları helvadan yaptıkları putlara önce tapınıp sonrasında acıkan karınlarını tapındıkları tanrılarıyla dolduruyorlardı. Biz onlardan değiliz.

Kaldıki, Türkler binlerce yıl önce yüce yaratıcıyı gökte arayan Gök Tengri inancıyla totemciliğin ve çok tanrılı inancın dışında oldular.

Hanif dininin orta asyadaki temsilcileri ve adı konulmamış, o dönem için tanımlanamamış olan İslamı yaşadılar.

Büyük Atatürk, Elmalılı Hamdi Yazır hocaya hazırlattığı Kuran-ı Kerim tefsiriyle, kapalı teba toplumundan ve softaların karanlığından kurtarmaya çalıştığı Anadolu Türklüğü için aynı zamanda İslami bir devrimdir.

Bir müslüman ne kadar hatalı ve günahkar olursa olsun. Namaz kıldığı için beraat edecektir. diyen yeni din yazıcılarından Namaz kılmayan hayvandır. profesörüne uzanan yol birbirine ne kadar uyumlu sinyaller veriyor değil mi ?