Evet sözle, şiirle edebiyatla ve kültürle kurarız yarınlarımızı. Biz biliyoruz ki "Bir memleketin türkülerini yapanlar kanunlarını yapanlardan güçlüdürler" Coğrafyamızın giderek ağırlaşan yaşam koşullarını ve bu koşulların hasıl ettiği genel manzarayı belleklerinizi tazeleyerek sorgulandığınızda, "1. Gaziantep Uluslar Arası Kardeş Edebiyatlar Buluşması" olarak tanımlanan bu eylemin son derece dikkat çekici ve manidar olduğunu göreceksiniz. Eylem diyorum. Zira biz biliyoruz ki en büyük, en kalıcı ve en çok sonuç verecek eylem biçimi yazmaktır. Çünkü yazılanları okuyarak bilgilenir insan. Okuyarak bilgi sahibi olan insan sonunda kendi fikir bahçesine açılan kapıyı aralamasını da öğrenir, fikir bahçesindeki gülleri hasat etmeyi de. Oluşan bu fikri alt yapı ona olayları ve sistemleri sorgulama cesareti verir, bu kuvvetle yaşama tutunan direncini arttırır. Ve sonunda konuşarak diyalog köprülerinin inşasında birer fikir mühendisi olarak halkların kardeşliğine giden yola emeğini koyarak, terini döker. Ankara, Tahran ve Şam merkezli bu ortak direnç gösterme kararlılığı, bölgemiz coğrafyasına eğreti bir şekilde yerleşen okyanus ötesi bozguncuların, yereldeki işbirlikçilerinin ve diğer emperyal güçlerin oyunlarını bozacaktır. Çünki bizim halklarımızın arasında birbirini etkileyen ve birbirinden daha bağımsız olmayan ortak bir tarihsel geçmiş var. Yine aynı şekilde birbirinden beslenen ortak bir kültür damarımız var. Aramızda sınırlar dahi olsa bu sınırların her iki tarafından yaşayan insanların soy ve kan bağı ile tek bir yürek gibi çarpan sevgisi ve sadakati var. Ve çünki bizim aramızda bizi bir birimize bağlayan "Bismillahirrahmanirrahim. Eşhedü enne ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammedin abduhu ve resuluhu" diyen kelime-i Şehadet var. Peki bölgemiz coğrafyasına zorbaca yayılan ve kendi egoları adına köklü medeniyetlerimizi talan etmeye çalışan bu modern çağın vampirleri ve bu zoraki misafirlerle ne gibi bir bağımız var? İnsanlık ailesiyle kavgalı bu barbarlarla hiçbir bağımız yok. Sadece aramızda kan ve gözyaşı, ölümler ve iffeti zayii edilmiş bir işgal toplumunun tarifsiz acıları, saadetleri çalınmış, umutları tüketilmiş, mabetleri yağmalanmış, bütün kutsal değerleri çiğnenmiş bir toplumsal jenerasyonun ağlamaklı hali ile kıyama duran bir halkın hesap gününe bileyen direnci var. Arkadaşlar, Dostlar, Kardeşler!... İşte bu açıdan "1. Gaziantep Uluslar arası kardeş Edebiyatlar Buluşması" bu zamana kadar düzenlenmiş olan her etkinlikten daha manidar ve daha anlamdar ve daha fazla tarihsel önem atfetmektedir. Zira bu etkinlik bir karşı çıkıştır. Birbirlerine düşman edilmeye çalışılan Türk, Arap ve Fars başta olmak üzere, diğer bütün bölge halklarının ortak yaşama ölçülerine, barış içinde ve karşılıklı dayanışma ruhuyla kalkınma istemlerine, bölge halklarının birbirlerini anlama ve ortak düşmana karşı ortak tavır oluşturma anlamındaki en büyük işbirliği zeminini oluşturacaktır. Kardeş Edebiyatların bu buluşması siyasal birlikteliğin yükselteceği anti-emperyalist cephenin inşasına giden yolu aydınlatacaktır. Sizleri bu inançla ve muhabbetle kucaklıyorum.