Gaziantepspor Teknik direktörü Walter Zenga için başından beri görüş ve düşüncem hep sıcak olmuştur... İyi isim olduğunu imza atmadan önce herkese söylemiş birisiyim. Hatta ulusal gazete ve televizyonlardaki arkadaşlarım ile LİG TV'deki maçı anlatan dostlarıma Zenga için hep pozitif şeyler anlatmışımdır...
Ama gelişmeler ve yaşananlar, kulüp olarak Zenga'yı yeterince değerlendiremediğimizi gösteriyor...
Bir kere en büyük yanlış, bu teknik adamın Gaziantep'e ilk gelişinde yapılan göstermelik ve tamamen gösterişe, yalana dayalı bir karşılama şeklidir...
Havaalanına taraftarlar kendiliğinden gitmemiş, yönetimin tahsis ettiği arabalarla taşınmıştır... Bunlar belki hoşgörülebilir ama sonrasında pişman olmakta vardır...
Havaalanından şehrimize getirilirken, Et Balık ve Ünaldı tarafının kötü kokusu ve gecekondu görüntülü semtini saklama adına, Şahinbey Kasabası, Kilis yolu ve Üniversite yönü tercih edilmiştir...
Buna gerekçe olarak da, "Zenga şimdi Et balık'tan geçerken burnuna kötü koku gelirse imza atmayabilir"bahanesi uydurulmuştur...
Hiçbir teknik adama yapılmayan uygulama yapılmış ve kulüpten önce BANKAYA gidilmiş, kapıda yöneticiler Zenga'yı beklemiştir...
Yani işin özü; herşey abartılmış, Zenga'ya adeta muhtaçmışız gibi bir ortam yaratılmıştır... Ve daha sayamayacağımız abartılı uygulamalar Zenga için yapılmıştır...
Haliyle zaman içerisinde bu olumsuzluklar, Zenga'nın Gaziantepspor'a, yönetimine, kulüp personeline ve basın mensuplarına bakış açısını farklı noktaya getirmiştir...
Maalesef Gaziantepspor'u yönetenler, kendi elleriyle her an ne yapacağı belli olmayan, beğenmediği, istemediği şeylere reaksiyon gösterip, gerektiğinde insanları küçük düşürecek kadar ileri giden bir Zenga modeli yaratmışlardır...
Dün kısmende olsa yazmıştım, Zenga'nın bu davranışları bazılarının işine gelmiş ve nasıl olsa gazete okuyamayan, televizyon seyredemeyen ve herkes hakkında ön bilgiyi çevresindeki 2-3 kişiden alabilen Zenga, onların iyi dediğine iyi, kötü dediğine ise kötü bakacak duruma getirilmiştir...
Bunlar Zenga'nın zaten kişiliğindeki agresif yapıyı daha da aşırıya götürmüş ve şimdi bırakın basın mensuplarını, bazı yönetici ve futbolcuları bile rahatsız eder hale getirmiştir...
Tüm bunlara bakıldığında Zenga'nın gözü kulağı olması gereken bazı kişilerin, görevlerini objektif anlayış yerine, tamamen kişiselliğe dayalı, kulüp menfaatlerini gözetmeyen bir anlayışla yaptığını görürsünüz...
Bunları söylüyor ve yazıyorsak, bazı tesbitlerimize ve deneyimlerimize güvenerek ifade ediyoruz...
Ve son olarak şunu diyoruz;
Lütfen Zenga'yı yanlış bilgilendirip yönlendirmeyin...
Bu Zenga'yı beğeniyoruz, ama onunda kendisine sempati duyan bu kentin sporseverlerine biraz saygı duyması ve öfkesine zincir vurması gerektiğine inanıyoruz...