Üst düzey bir yöneticiyle röportaj yaparken, bir ara telefonu çaldı. Başarılı yönetici, heyecanlı bir ses tonuyla; -'Alo, buyurun efendim..' dedi. -Karşıdaki, halini hatırını sormuş olacakki, Bizim yönetici; 'iyiyim, sizlerde afiyettesinizdir inşallah' dedi. MAHÇUP yönetici, sonra da hızlı, hızlı, küçük küçük notlar aldı, iyi ve güzel dileklerin tümünü sıralayarak telefonu kapattı... Yöneticiye, Arayanın milletvekili olup olmadığını sordum. Yönetici, başını sallayarak onayladı. O zaman; 'Sizi arayan ya MAZICIOĞLU, ya da ERDOĞAN'dır' dedim. Tahminime yönetici de şaşırdı; Gülümseyerek, 'Arayan Sayın Halil MAZICIOĞLU'ydu' dedi. Ve ben daha, 'bildim...' diye sevinemeden, yönetici başladı konuşmaya; -"Halil Mazıcıoğlu'nun yüzüne de söylerim, arkasından da söylerim... Bugüne kadar çok sayıda milletvekili gördüm, çalıştım. Bana, çok ZULMeden oldu, çok zor durumda bırakan oldu. Eskiler bir şey istediği zaman 'İLLA yapacaksın'diye DİRETİRlerdi... İnsanın üzerine, üzerine gelirlerdi... Ne yasadan, ne kanundan, korkarlardı. Öyle zor durumlarda kalırdımki, yukarı tükürsen BIYIK misali... Telefon her çaldığında hangi vekil arayıp, yine ne OLMAZ istekte bulunacak diye korkardım... Şimdi ise 'iyiki arıyorlar' diye seviniyorum. Aramadıkları zaman inanın merak ediyorum. Bunlar başka partilerdeki gibi değiller... Bunlar adam gibi adamlar. En başta insanlar... İnsanlarki insanın halinden anlıyorlar. Şımarma, böbürlenme yok. Kibirli değiller... Milletvekiliyiz diye kabarmıyorlar. 'İlla yapacaksın' diye bir cümle lügatlarında yok... Yapılacak bir şey varsa yapıyoruz. O iş olmaz dediğin zaman, teşekkür edip telefonu kapatıyorlar... " KAYIT İlimizde kalan Suriyeli sayısının kısa zamanda bu kadar artacağını kimse tahmin etmiyordu... Çadır kentlerde kalanlarla birlikte sayı 70 binlere dayandı... Son aylarda sadece Suriye'den değil, daha önce yurda giriş yapmış, diğer illere gitmiş Suriyeli'ler de Gaziantep'e geliyor... Nedeni KAYIT... Zira, Suriyeli'ler sadece Gaziantep'te kayıt altına alınıyor... Kayıt altına alınınca da, gıdadan, sağlığa, her türlü ihtiyaçları rahatlıkla karşılanıyor... Yani kayıt sistemiyle aç, açıkta tek bir Suriyeli bırakmadık... Devlet yetişemediği yerde komşu yetişiyor... Tabu bunu duyan SURİYEli durur mu? Duyan geliyor, duyan geliyor... İSTANBUL'dan, hatta YOZGAT'tan kayıt olmak için ilimize gelen Suriyeli'ler var... Ne mutlu bize! Suriyeliler içinde cazibe merkezi olduk... AĞAÇ SEVGİSİ Mİ? Gündem, Taksim, Gezi Parkı, ağaç, AVM... Bir zamanlar, Gaziantep'in göbeğine AVM'ler konurken, 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı'na OTEL yerleri verilirken, sesi soluğu çıkmayanlar, Cumartesi günü Gezi Parkı'ndaki ağaçlar için yürüdü... Bu da bi şey... Buna da şükür... Ancak, merak ediyorum; Gaziantep'teki yürüyüşte, yarısını orta yaşın üstündekilerin oluşturduğu kalabalıktaki, tanıdık solcular, acaba aynı yürüyüşü yıllar önce BEĞENmeDİK'leri AVM için niye yapmadı? AVM, YEŞİL yeni mi icat oldu? Ağacı, yeşili hepimiz seviyoruz. Fakat, bendensen YIK-YAP, benden değilsen YÜRÜRÜM zihniyetini doğru bulmuyorum... İşin tuhaf tarafı, bu ülkenin ağacını sevenlerin, bu ülkenin polisine, otobüsüne, trafik levhalarına, MOBESE kameralarına, bankamatiklerine, kaldırımlarına zarar vermesi... Beğenmiyorsanız yürüyün... Tepkinizi ortaya koyun, Ancak bunu etrafa zarar vermeden yapın. Aksi halde, tepkinizde, inandırıcı ve haklı da olamazsınız... Kalın Sağlıcakla...