Türkiye Kupası 4.tur maçı, Fenerbahçe ile Fethiyespor arasında oynanacaktı.

Fethiyespor'lu futbolcular sahaya göğüslerinde '' Yüce Atatürk '' yazılı tişörtlerle çıktılar.

Bütün Türkiye'nin son derece anlamlı bulduğu ve saygıyla karşıladığı bu eylem TFF tarafından Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na taşındı.

Gerekçeli karar : Fethiyespor Kulübü'nün Fenerbahçe ile oynadığı Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında uluslararası futbol oyun kurallarına aykırı şekilde saha içinde hepimizin milletçe sahiplendiği değerleri, sadece kendilerine mal ederek tartışma yaratmak için kullandıkları görülmüştür. Bu tarz eylemlerin spor alanlarında tasvip edilmesi mümkün olmadığından, konuyla ilgili dosya PFDK'ya sevk edilmiştir. Bu konuda kulüplerimizin gerekli hassasiyet ve özeni göstereceğinden emin olmakla birlikte, yukarıda anılan ilke ve kurallara aykırı davranılması halinde disiplin sürecinin başlatıldığını belirtmek isteriz.

Atatürk'ün adı ve yüce sıfatı ne zamandan beri siyasi bir figür sayılıyor ve rahatsızlık yaratıyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz.

İktidar partisine yaranmak için yapılan bu işgüzarlık TFF'nun saygınlığına gölge düşürmekle kalmamış, tarih Federasyon Başkanı'nı da bir yerlere not düşmüştür.

Kamuoyu'ndan yükselen tepki üzerine bir açıklama yapmak zorunda kalan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç yaklaşan seçimler öncesi zevahiri kurtarmaya çalışıyor.

Ancak TFF'nun Emre Belözoğlu'nun sahada yaptığı Rabia selamıyla ilgili hiç bir tasarrufu olmamıştır.

Rabia (r.a) tarafından yapıldığı öne sürülen ve 4. olarak kabul edilen bu selam şekli günümüz Türkiye'sin de toplumu kutuplaştırmaya yönelik bir eylem olarak algılanabilirdi.

Çünkü karşıtları ve yandaşları olan bu algının futbol sahalarında kendine yer bulmuş olması karşısında Federasyon'un sessizliği ve tepkisizliği çifte standartı işaret etmektedir.

Kaldı ki, dünyanın neresinde olursa olsun devletler kurucularıyla anılır ve kimlik bulurlar.

Toplumu Atatürksüz bir Cumhuriyet'e ve Atatürk'den arındırılmış bir devlet yapısına hazırlayanlar, ülkenin sürükleneceği durumu bir kere değil, birkaç kere düşünmek zorundadır.

Çünkü, Atatürk'te onun düşünceleri de yaşıyor ve yaşamaya devam edecek.