İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen;

'çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım' dedi...

10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğ- retmen yanına geldi... Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu... Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etme- di...

Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti... Bu bir sinek resmiydi... Öğretmen şaşkınlıkla sordu:

—Sen mi yaptın oğlum bu resmi?

Evet öğretmenim...

— Peki, bir de at resmi yap bakayım...

Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, san-

ki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran

öğretmen:

- Yavrum beni he- men babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal seni güzel sanatlara trans- fer etmeli... Babanla konuşmalıyım, dedi...

Son dersten sonra Ahmetle beraber yola koyuldular... Dar bir patikadan bir gece- konduya geldiler... İçerde, yatakta, diz- lerini karnına çekmiş, üzerinde Yorganı bir

adam yatıyordu...

Öğretmen konuşmaya başladı:

Geçmiş olsun efendim...

— Teşekkürler...

Oğlunuz...

—Allah kahretsin oğlumu...

—Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler... —Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın... —Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocu-

ğun...

—Yeteneğine başlatmayın şimdi...

—Peki, ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlu-

nuza?

Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif

geldim... Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmişti...