Bu sıraların futbol literatüründeki en popüler kavram işte bu "yeniden yapılan-ma" sözcük öbeği... Çünkü ne zaman biz ÜLKE FUTBOLU olarak dibe vursak belli bir süre bizim semtimize uğrayan ve daha sonra da ikinci bir krize kadara hatırlanmayan bir olgudur aslında...

Şampiyonluklar kaçırılınca, büyük turnuvalara gidilemeyenince ve başarısız sonuçlar alınmaya başlanınca hemen akla bu sihirli sözcük gelir ve ani, sert uygulamalar hayata geçirilir. Herkes bir "yeniden yapılan-ma" içerisine girer. Teknik direktörlerin işine son verilir, yeni bir plan ve program ortaya çıkarılır, bazıları kadro dışı, bazıları yönetim dışı bırakılır, para cezaları tavan yapar ve mutlaka ama mutlaka bir kurtarıcı getirilir.

Bu kurtarıcı daha önce kurtulmak için el birliği ile gönderilenlerden olduğu gibi yeni ama yepyeni gencecik kişiler de olabilir. Olsun, önemli olan kurtulmak ve o gelenin kurtarıcı olarak lanse edilmesi. Kamuoyu da her seferinde tekrarlanan bu "yeniden yapılan-ma" olayına duyarsız kalmaz ve büyük puntolarla sürmanşetten TÜRK FUTBOLUNDA YENİDEN YAPILAN-MA başladıklarını atar, kalanları ve gönderilenleri ceza tahtasına oturtturur. Şimdilik herkes halinden memnundur. Bir pansuman tedavisi başlanmış ve şimdilik tepkiler rafa kaldırılmış yüzlere bir "yeniden yapılan-ma" gülücüğü kondurulmuştur.

Oysa bunun birazdan akacak olan bir makyaj olduğu birçokları tarafından bilinmesine rağmen sesler kısılarak çıkanlar da susturularak zaman kazanma senaryosu tüm hızıyla başlar...

Evet değerli dostlar bu senaryo neredeyse hiç değişmez. Bir kandırmacanın içinde TÜRK FUTBOLU debelenip durur. Eğer sonuç vermezse olağan üstü kongreler dönemi başlar. Yönetimler genelde kendi istekleriyle çekilmezlerse yeniden ikna edilirler ve seçilirler. Eleştiriler dinler. "Kardeşim adamlar seçimle geldi" denir ve susulur...

Fatih Terim Milli Takımın başına, Sergen Yalçın Gaziantepspor'un başına geçti. İkisine de hayırlı olsun. Yukarıda yazdığım yazı ikisiyle de alakalı değil. Ben başarılı olacaklarını düşünüyorum. Özellikle Fatih TERİM karizmasıyla, adamlığıyla ve bilgi birikimiyle TÜRK FUTBOLUNA yeni bir ruh ve heyecan kazandıracaktır. Sergen YALÇIN da zeki ve yetenekli futbolcu olarak, bilinen özelliklerini takıma yansıtacaktır. Her ne kadar yetenekli futbolculardan iyi teknik adam olmaz diye bir kanı varsa da ben bunun bu sefer ters işleyeceğini düşünüyorum... İnşallah yanılmam...

TÜRK Futbolundaki temel sorunun REFORM olduğunu hocamız dillendirdi ve kamuoyu da bu sözcüğü pek sevdi. Şimdi bu yedi yıllık süreçte hangi adımların atılacağını beklemeye koyulduk... Bakalım bu süreç hepimiz için neler getirecek...

Ancak birileri Fatih TERİM'in elinde sihirli değnek var diye düşünüyorsa yanılıyordur. Çünkü "Yetenekler oyunu kazandırır ancak başarıyı getiren ekip çalışmasıdır." sözü gereği spor adına herkese çok ama çok önemli görevler düştüğünü herkesin bilmesi lazım... Çünkü sizler aynı hocayı 2 kere Galatasaray ve bir kere de Milli Takımın başından adeta döve döve gönderdiniz... Hadi bakalım herkes eşeğini bir adım geriye bağlasın ve 7 yıl sabretsin...

Başka çareniz varsa ya ŞİMDİ KONUŞUN ya da ebediyyen susun...