Yıllardır yazıyor, 'Gaziantep gerçek kimliğinden uzaklaştırılıyor, kent kimliği kayboluyor, şehrimiz artık tanınmayacak hale getiriliyor' diyerek adeta feryat ediyorum.. Ne varki ses vermesi ve' Ne yapabiliriz de Gaziantepin yaşanabilir kent olmaktan uzaklaşmasını önleyebiliriz'demesi gerekenler, başlarını kuma gömüp seyirci kalmayı tercih ediyor..

Geçen hafta yazdım, şehirde faaliyet gösteren adamakıllı birkaç STK dışında hepsinin ruhuna rahmet okumalı diye.. O birkaçı için de rahmet okumaya fazla zaman kalmadı.. Çünkü dik duramıyorlar, tavır koyamıyorlar.. İki-üç tane çığırtkanın etkisinde kalarak sessizleşip köşelerine çekiliyorlar.. Böylece meydanı onlara bırakıyorlar.. Oysa şehir elden gidiyor, Gaziantepin adı dünyada herkese korku salan il olarak geçmeye başlıyor, kimse oralı değil..

ADIMIZ ARTIK SADECE TERÖR VE CİNAYETLERLE DUYULUYOR

Niye böyle derseniz, cevabım hazır; çünkü bu kenti ölüp gittiklerinde Gaziantep mezarlığında yatacak insanların çok azı yönetiyor.. Onun içindir ki, büyük çoğunluğun umurlarında değil Gaziantepin geleceği.. Bugün var, yarın yoklar.. Bu nedenledir ki, bir zamanlar tarihiyle, kültürüyle, kebabı, baklavası, hatta Gaziantepsporuyla dünyada sempati ile bakılan kentimiz, şimdi teröristlerin barınak yeri ve güzergahı olarak anılmaya başlandı.. Dahası elini kolunu sallayarak giren 500 bine yakın mültecisiyle kent kimliği erozyona uğratıldı. Gün geçmiyor ki, terörle, yasa dışı işlerle Gaziantepin adı geçmesin.. Hemen hemen hergün Gaziantep konuşulur oldu. Ama maalesef Sanayisiyle, Tarihi ve Kültürüyle, Gastronomisiyle ve kahramanlığıyla değil..

HERKES SEYİRCİ KALDI

Son 5 yıldan beri yaza yaza, söyleye söyleye dilimizde tüylerin bittiği gerçekler için bu şehri yönetenler hiçbir tedbir almadı. Zaten mevcut altyapısının yetersizliği düşünülmeden, yüzbinlerce insanın gelip yerleşmesine binlerce aracın trafiğe sokulmasına seyirci kalındı..Sonunda artık sis perdesi aralanmaya başlandı.. Meydanı özellikle güvenlik yönünde boş bulanların yaptıkları ortaya çıkmaya, hatta dünyayı tehdit edici eylemlerin hikayelerinde Gaziantep adı geçmeye başladı..

Maalesef bu kentte yıllardır geliyorum diyen tehlikeler hep halı altına süpürüldü. Herkes seyirci kaldı.. Gaziantepliler, özellikle STKlar olarak bu tehlikenin varlığı görülmek istenmedi. Çözümler üretilmedi. Oluşumlar sağlanmadı. Formüller bulunamadı. Güvenlik zaafiyetine ses çıkarılmadı. Hatırlarsanız ilk başta kazalar dahil mültecilere dokunulmazlık politikası izlendi. Güya koruma amaçlı, ama gelecekte bunun etkisinin şehirde kontrolün elden kaçağı hesabı yapılmadı. İktidar partisi teşkilatı en küçük eleştiriye tahammül edemezken, muhalefet partileri ise gerçek tavırlarını koyamadı. Odalar işin sadece ucuz işçi bölümüyle ilgilendi. GTO ile Kent Konseyi müştereken projeler üretti ama Ankaradan geri döndü. Sonuç olarak bu başıboşluktan doğan illegal yapılanmalar Gaziantepin kabusu oldu.. Kentin imajı ve Dünyaya tanıtım yolunda başlatılan küçük hamleler, büyütülemeden, karşılığını göremeden kum taneciklerinden yapılan kaleden ibaret kaldı.

KENTTE GAZİANTEPLİ MÜDÜR BIRAKILMADI

Eğer bir kentte yetişmiş kendini geliştirmiş insanlar barındırılmıyorsa, işte yukarıda saydıklarım kaçınılmaz olur.. Eskiden Gaziantepli olup ta, kentte hizmet verecek bürokrat ve müdürler aranırdı..O dönemin Milletvekilleri kenti sahiplenecek, her türlü özveride bulunacak isimler peşinde koşar, tayinlerini Gaziantepe yaptırmaya çalışırdı.. Şimdi ise Gaziantepli olanları görevlerinden alma yarışına girildi.. Maalesef son kale il turizm ve kültür müdürlüğü oldu.. Daha önce AFAD için canını dişine takan, bilgisi ve becerisiyle herkesi kendine hayran bıraktıran Gaziantepli Sinan Atakan, bir gece içinde sorgusuz sualsiz görevden alınmış, yerine Kreş öğretmenliği yapan bir kişi getirilmişti.. Ve bu haksızlığa yukarıda ifade etmeye çalıştığım STKlar ile şehrin önde gelen isimleri ses çıkarmamış, 'Yahu bu adam yetişmiş bir adam, böyle değerleri harcamayalım, Gaziantepe lazım'diyememişti..

ESKİDEN BÖYLE DEĞİLDİ

Şimdi ise sıra il turizm ve kültür müdürlüğüne geldiğinden beri çok önemli işler yapan Ergun Özusluya geldi. Maalesef onun da başarısı görevden alınarak ödüllendirilmiş oldu.. Böylece Gaziantepte, Gaziantepli müdür ve bürokrat bırakılmamış olundu.. Üzülerek söylemeliyim ki, değerli Milletvekili arkadaşlarımın, çok saygıdeğer AK Parti il başkanının, hatta Sayın Fatma Şahinin bu kıyımlara seyirci kalmasını anlamış değilim.. Yarın AFADta olduğu gibi, Turizm Kültür müdürlüğüne de bir siyasinin yakını getirilecek ve güzelim şehrimizi yönetecekler arasına bir yenisi daha eklenecek.. Bu konuda son sözüm şudur: Eskiden bir kentte bürokrat ve müdürler değişecekse, o şehirde iktidarın temsilcisi olan il teşkilatı, milletvekilleri ve belediye başkanlarından görüş alışverişi yapılır, hatta merkezi idare ısrar etse de, il yöneticileri dik durunca buraya istenmeyen bürokrat veya müdür atanamazdı..

OSBDE KONUŞULMAZ SUSULUR

Son bölüm OSB seçimiyle ilgili olacak.. Biliyorsunuz, gelişmeyi duyuran ve ne olacağını söyleyen tek kişi oldum..Aslında OSB olayı da, tıpkı bürokrat ve müdür değişimine benzedi.. Gaziantep tarihinde, belki de Türkiyedeki OSBler içerisinde bir ilk yaşandı.. Siz bakmayın Sayın Cahit Nakıboğlunun yoruldum istifa ettim demesine.. Bal gibi görevden istifa etmeye zorlandı.. Bunu herkes biliyor ama açıkça söyleyen sadece benim.. Çünkü herkes herşeyde olduğu gibi kapalı kapılar arkasında konuşuyor.

Zaten Gaziantepte özellikle iş ve sanayi dünyasında artık kimse ortaya konuşmaz oldu. Bu gerçek, dedikoduya bayılan, dedikodusuz yaşayamayanlar için iyi bir malzeme oldu.. Çünkü genel olarak baktığımızda birebir konuşmalarında herkes OSBnin başına bir bürokrat getirilmesini eleştiriyor aslında.. İhracatıyla, sanayisiyle büyük bir dev olan Gaziantepin sanayicileri, kendilerini bir bürokratın yönetmesini içine sindiremediklerini ifade ediyorlar rahatlıkla.. Ama bunu yansıtma ve dile getirme konusunda çok ketum davranıyorlar..

YENİ GAZİANTEP PROFİLİ

İşin gerçeği Gaziantepte iş ve sanayi dünyası eski havasında değil.. Hepsi çekiniyor konuşmaya.. Bazıları odaların meclis veya komite toplantılarında konuşmaya kalkıyor ama hemen susturuluyor.. Yoksa Gaziantepin eski sanayicisi ve iş adamı olacak da, böyle bir seçim yapılıp başlarına bir bürokratın gelmesine ses çıkarmayacak.. Mümkün mü, ama yukarıdan beri dediğim gibi Gaziantep artık eski Gaziantep değil, Gazianteplide de eski Gaziantepli değil..

Şimdiki Gaziantepli profili; GÖREN AMA SÖYLEYEMEYEN, BİLEN AMA KONUŞAMAYAN, DUYAN AMA DİLE GETİRMEYENlerden ibaret oldu.. Tabii caizse siyasi veya ekonomik güç kimdeyse herkes ONA TAPACAK hale dönüştü..

SON TESPİT: OSB Başkanlığına atanan, pardon seçilen Deniz Kökeni tanımayanlar için söylüyorum, kesinlikle aklı başında birisidir. Sözü dinlenir, kişiliğine güvenilir.. Hile hurda işine girmez, OSBde varsa birşeyler üzerine gider, kimseye iltimas geçmez.. Zaman içerisinde nasıl olsa göreceğiz.. Umarım yanılmam..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR