İki kasığın çarpışması sonucu dünyaya gelen ve sonrasında sessizce aramızdan ayrılacak olanlara ve onların yaşam serüvenine adanmış bu kitapta neler var?
Bir kere "yazılmamış şiir yoktur" diyenlere inat yazılmamış şiir var. Türkçemizin bereket dolu ummanında saklı kalmış imgeleri bir kaşifin ustalığıyla güneşle tanıştıran dizeler bunlar.
Yavuz Yavuzer genç yaşıyla oranlanmayacak bir olgunlukla kurduğu şiir evinde yalnız değil elbet. Ancak "koleksiyon" bu genç şairin altı çizilecek bir çok şiirininde habercisi gibi.

Kaygan zeminde
iki kasığın çarpışması sonucu
dünyaya gelen ve
cinsiyeti henüz belirlenemeyen kaygılarımız
acil servise kaldırıldı,

Ben iyiyim
Benden sonra olacakları düşünün

Derin imgelerin gücünü filozofik söylemlerle taçlandıran Yavuz Yavuzer okuyucusunu sıkıntı dehlizlerine hapsetmeden kolay okunabilen dizelerinde sahibi aynı zamanda.

güneşin en dik açıyla düştüğü içimde
soğuk su dağıtıyorum işçilere
toplayıp iç acılarımı

seni benden çıkarıyorum
kümeleniyor boş sevinçlerim
seni bulmak için
kendimden geri sayıyorum öyleyse

Bir insan yaşamına sığan hüzün karelerinde küçük ve masum ayrıntıları resmedebilmek başlı başına bir maharet gerektiriyor. Türkçenin en güçlü damarlarından biri olan Gaziantep'te bir deyim var "Ekmeği ekmekçiye ver. Üstüne bir de ekmek ver"
Yavuz Yavuzer bu yolda epey yürüyecek, ama "ben yoruldum" demiyecek.
Türkçemizin kendisine sunduğu albeniyi şiirleriyle buluşturarak güzel ve kalıcı dizeler üretecek.

yapılan resimlerde
artık evlerin bacasında
duman tütmüyor
ve küçükler sevilmek için
babalarının sarhoşluğunu bekliyor

hadi çocuk, bir mum daha üfle
üfle de büyü, dünyanın çirkin yüzüne.

Yaşama mana elbisesi giydiren bu dizelerin sağanağında daha neler yok ki. Toplumsal açmazlara göndermelerde bulunan dizeler ise cabası.

hayvan pazarında
ucuza satacağız kapitalizmi
bir şans daha tanıyacaklar
sınıfta kalan düşlerimize

"Koleksiyon" Yavuz Yavuzer'in ikinci şiir durağı, Yasak bir filmin özet görüntüleriyle başlayıp, ihtimaller eğrisiyle biten bu yapıt, şiirseverleri sarıp sarmalayacak ve ortak paydaları çoğaltacak.

ölüm ayaz bir yorgandır
çeksen üstüne üşürsün

Genç yaşıyla oranlanmayacak bir duygusal yoğunluğun kemale erdiği bu dizelerde fazlasıyla şiir var. Kendi felsefesini yaratan şairin filozofik söylemlerini, yunan tanrılarına öykünerek şiirini güçlendirdiklerini zannedenlere adres olarak gösteriyorum.

ten rengi ayrılıklar sergisinde
Ojeli tırnaklarıyla cesur bir kadın tanıdım
gecenin yırtmacından yukarı bakıyordu

Haziran ayından bu yana benden tahlil ve çözümlemeler bekleyen bu kitabı sıradanlaştırmak istemediğim için diğer kitaplardan ayrı kategorize ettim.
Tekrar tekrar okunması gereken bu yapıt, her yeni okuma seansında dizelere yeni anlamlar yükleyecek ve zenginleşecek bunu biliyorum.
Yavuz Yavuzer düştüğü bu çileli edebiyat yolunda, yorgunluğuna aldırmadan daha da serpilip gelişen dizelerle karşılayacak bizi.
Kalemine kuvvet diliyorum, yolun hep açık ve aydınlık olsu