Varlığıyla huzur bulduğumuz insanlar vardır. Onlara güven duyarsınız. Şahsiyetleri ve yaşama sanatı içindeki duruşlarını memleketinizin hanesine bir kazanç olarak düşersiniz.

Bu insanlar eline birde kalem almışsa, daha da katmerlenir duygu yoğunluğunuz. Zira toplumun yazan ve yorumlayan insanlara ihtiyacı var. Onların uzun bir ömrün tecrübesiyle ve tarih içinde tanıklık ettiği olayları, fikrin süzgecinden geçirerek damıttığı yazılarıyla topluma sağladığı katkı önemlidir.

Kimdir bu kalem erbapları? Fikir işçiliğinin yanına 'artık benim gözüm büyük sanatkarlıkta' diyen şairin maneviyat yolunu dokuyan kim?

Gezen, gören yazan bir fikir adamı, yazılarıyla çizgisini korumayı başarmış Gazi şehrin kazançlarından biri. Uzun zaman emek verdiği gazetesine yeniden dönen biri Yaşar Erkent.

Son ayrılıktan bu tarafa ilk buluşma yazısı benim için müthiş sevindirici bir gelişme oldu.

Yüzüme yayılan gözlerimle tasdik bulan tebessüm, onu yeniden kazanmış olmanın bahtiyarlığıyla birleşti. Yaşar Erkent'le yeniden sayfa komşusu olduk.

Her zaman bir aile olarak gördüğüm 'Gazete 27'yi' bu sıcacık haliyle kucaklamakta ve bu hüsnü kabulde sonsuz bir fayda mülahaza ediyorum.

Bir süre gönlü bizlerle, kendi uzakta kalmış ailemizin bir üyesinin yeniden yuvasına dönmüş olmasına, düz yazıları ve analizleriyle yeniden okurlarıyla buluşmasını ancak sevinçle karşılayabilirim.

Demir Kanalıcı başta olmak üzere Mehmet Akdemir gibi aramıza asla dönemeyecek olan o uzak ülkenin yurttaşlarını düşünüyorum. Kimler geldi, kimler geçti diyerek bir hüzün ikliminin sarıp sarmaladığı karmaşık duygularla geçmişi yad ediyorum.

Aramıza dönmelerinde mahsur olmayan ayrılığa dair nedenleri bugün için ortadan kalkan, dönüş için yeterli nedenleri olanları da gönlüm arzuluyor.

Yeniden büyük ve güçlü bir aile olmak istiyoruz. Turan coğrafyasında bütün Türkleri bağrına basan büyük Oğuz Çadırı gibi, Gaziantep'in nabzını tutan, Gaziantep ve Gaziantepliler için bir araya gelmiş bir gönül otağı benim düşüm.

Bu düşümün içindeki çileli fikir işçiliğini sentezleyecek büyük ve güçlü bir 'Gaziantep 27' çadırı elbette. Bu duygu ve düşünce yoğunluğuyla Yaşar Erkent'e kendi öz yurduna hoş geldin diyorum.