Haber kaynakları Barzani'nin yalnızca petrolden kazandığı yıllık gelirini yüz yirmi milyar dolar olarak belirtmekteler. Bu rakam hafife alınacak bir rakam değil. Barzani petrol denen hazineyi çıkararak burnumuzun dibinde Japonya zenginliğine doğru yol almakta.

Saddam Hüseyin'in sağlığında Habur'dan geçen Türk kamyoncuları Barzani'ye vergi ödeyerek geçmekteydi. Bunun yanı sıra kamyoncuların getirdiği petrollerin kota fazlası olan bölümleri boşaltılarak peşmergelere ve dolayısıyla Barzani'ye bırakılmaktaydı. Yani Türk kamyoncular kendi paralarıyla aldıkları petrolleri Barzani'ye bağışlamak zorunda bırakılıyordu. Sınır boyunca yapılan kaçakçılık olayları, PKK destekli uyuşturucu kaçakçılıkları Barzani'nin en önemli gelir kaynaklarının başında gelmekteydi.

Bugün için Türkiye'de tiryakilerin tükettiği sigaraların önemli bir bölümü Barzani'nin Kuzey Irak'ta kurduğu ve fason üretim yapan sigara fabrikalarından gelmekte. Yurda kaçak giren alkollü içeceklerin de büyük bölümü Barzani imalatıdır.

Bir zamanlar Kuzey Irak'ta kırmızı çizgilerimiz vardı. Bir yandan Barzani'nin devlet kurması için gereken finansman ülkemiz kaynaklarından sağlanırken, diğer yandan kırmızı çizgilerimizi silerek Barzani'nin yolunu açmış olduk.

Irak petrollerinin en önemli kaynakları Kerkük ve Musul bölgesindedir. Eskiden bu kaynaklardan çıkarılan petrollerden pay alıyorduk. Çünkü Kerkük ve Musul padişah mülküydü. Eski iktidarlar döneminde bu bölgedeki petrol haklarımızı Saddam Hüseyin'e sattık. Ancak parasını alamadık. Parasını alamadığımız petroller üzerindeki haklarımızın devam etmesi gerekir ama bu konuyla ilgilenen duyarlı bir yönetime sahip değiliz.

Barzani tuzağı devam ederken biz, yani cihan devleti Türkiye Cumhuriyeti soydaşlarımızın yaşadığı Kerkük, Musul ve Telafer'deki zulüm ve katliamları da görmezden gelmeye başladık. Bu konu hiçbir zaman devlet ciddiyetiyle bağdaşacak bir konu değildir.

Son yıllardaki durumumuz nedir?

Türk işadamları Barzani bölgesine ihracat yapmak, Türk inşaat şirketleri Barzani'den inşaat ihalesi almak için kapısında nöbet tutmaktalar. Bunu tersinden okursak sülalesi vatan haini ve eşkıya olan Barzani'ye hizmette bulunmak için insanlarımız sıraya geçmiş durumdadır.

Siz eşkıyaya taviz verirseniz isteklerinin bitmeyeceği kesindir.

Ülkemizde açılım ve demokrasi paketi adı altında bir takım yasalar çıkarılmakta veya yasasız uygulamalar yapılmakta. Yani Barzani'ye verdiğimiz tavizlerin devamı olarak Anadolu'da yaşayan Kürt halkının şahsında yine Barzani tavizleri devam etmekte. Bunu da kılıfına uydurmak için bir takım manevralar yapılmakta. Bu manevraların başında PKK'nın yurt dışına çekilmesi hikayesi var. PKK yurt dışına çekildi mi?

Hayır.

Çekilen terörist sayısı % 20 lerde kaldı. Verilen tavizler ise tam kapasite devam etmekte. Atatürk'ün kurduğu TBMM içindeki teröristler devlete açıktan rest çekerek, kafa tutarak, tehdit ederek dayatmalarını sürdürmekteler.

Sayın Başbakan ekranlara çıkarak ''Esed teröristtir. Yüz bin kişinin katilidir. Halledilmelidir...'' diye mesajlar verirken bebek katilini terörist olarak görmemekte, Apo ile dirsek temasına geçerek ülkenin geleceğiyle ilgili yol haritaları çizmekte. Eset terörist de Apo terörist değil mi acaba?

Bu konunun Barzani ile ne ilgisi var diyeceksiniz.

Biz Kerkük'ten vazgeçtik ama Barzani Diyarbakır'dan vazgeçmedi. Türkiye sınırları dışına çıkan terörist gruplarla Barzani güçleri PYD saflarında Suriye'ye karşı savaşmakta ve Türkiye'nin güney sınırları boyunca, bir ucu Akdeniz'e açılan bağımsız bir Kürt bölgesinin oluşmasını sağlamaya çalışmakta. Bunu başardıkları zaman Barzani bir koluyla güney sınırlarımızı, diğer koluyla Diyarbakır'dan başlayarak güney ve doğu Anadolu'yu kontrolü altına alacaktır.

Başında terör belası olan bir devlet bin kilometreyi aşan sınır hattını nasıl kontrolsüz bırakır?

Bu rahatlık içinde teröristlerin iç savaş çıkarmak için cephanelik depoları kurmadıklarını kim garanti edebilir?

Başta Diyarbakır olmak üzere doğu ve güneydoğuda cadde, sokak, mahalle ve semt isimlerinin Kürtçe ve Ermenice levhalarla değiştirildiğinden devletin, MİT'in ve TSK'nin haberi yok mu?

Yedi yüz bin kadrosu olan TSK iki bin teröristle nasıl baş edemez? Neden Terörle Mücadele Yasası kaldırılmaya çalışılmakta?

Artık analar ağlamıyor, şehit cenazeleri gelmiyor, diye övünenlerin övünmekten çok utanmaları gerekir. Çünkü siz düşmanın bütün isteklerini yerine getirirseniz, onların dümen suyunu bulandırmazsanız onlar da sizi vurmazlar. Teslim olana kurşun atılmaz...