Komşu ülke Suriye'de yaşanan gelişmelerden mutlaka haberdarsınız.. Libya'dan sonra sıra Suriye'ye geldi.Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın koltuğu tehlikede.. Aslında Suriye'nin rejim olarak mutlaka değişime uğraması gerektiğine inanıyorum.. Yıllardır baba ve oğul iktidarı, ki muhalefeti asla olmayan bir iktidar boyunca, Suriye'de demokrasinin D harfini bile göremezsiniz.. Son dönemlerde kısmen de olsa halk üzerindeki baskı azaltılmış gibi gözükse ve son olaylarla hükümetin değiştirilmesine kadar gidilse de, ben bundan sonra Suriye'nin eski düzende kalacağına ihtimal vermiyorum.. Çünkü artık devir değişti. Teknoloji insanları öyle bir noktaya getirdi ki, anında dünyada neler olup bittiği görülüyor.. Bırakın dünya genelini, Gaziantep'e gelen Suriyeli vatandaşların görüp yaşadıkları bile yeter.. Vizede sağlanan kolaylıktan sonra Cuma günü başlayan ve pazar akşamına kadar devam eden 2-3 günlük furyada, Suriyeli hali vakti yerinde olan aileler çocuklarını ve eşlerini alarak sosyal yaşantılarına Gaziantep'te renk katıyorlar.. Buna her iki ülkenin de karşılıklı evlilik yaptığı aileleri de katarsanız, iç içe olduğumuz yadsınamaz..
Bunlara paralel sınır kapılarındaki ticaret işin ayrı bir boyutunu oluşturuyor. Biz Suriye'de ucuz olan başta benzin olmak üzere çay ve şeker ticareti yaparken, onlar ülkelerinde olmayan kalitede gıda ürünleri başta olmak üzere çok çeşitli eşya ve malzemeler alıyorlar. İlişkiler bununla kalmıyor tabii.. İşin bir de sağlık yönü var.. Suriye'den gelen hasta sayısında inanılmaz şekilde artış sağlandığı bilgilerini alıyoruz..
Şimdi tam bu ortamda Suriye'nin karışması Türkiye için ne kadar önemliyse, Gaziantep için de ondan fazla önem taşır hale gelecek..Çünkü eğer bu ülkede rejim değişikliğine gidilirse, çok sayıda Suriyeli'nin ülkelerini terketme ihtimali bulunuyor.. Bu göç dalgasının ilk durakları da haliyle Gaziantep ve Hatay olacak..Eğer böyle bir durum olursa, hüm Türkiye olarak hem de Gaziantep olarak sıkıntıya girebiliriz..Umarım Suriye'de değişim, fazla kan dökülmeden ve ülke vatandaşının menfaatleri neyi gerektiriyorsa o şekilde sonuçlanır..

AK PARTİ'DE HERKES UMUTLU

AK Parti'de gözler artık Başbakan'ın onay vereceği 12 kişilik milletvekili listesine çevrildi..Bu listeye kimler girecek merakla bekleniyor.. Mevcutlardan kaçı kalacak, yerlerine kimler alınacak, hepsi başbakanın dudağından çıkacak sözlerle gerçekleşecek..
Hemen belirtmekte yarar görüyorum, diğer partiler gibi AK Parti'yi de çok yakından takip ediyorum.. Ve bu sayede oldukça farklı bilgiler ediniyorum.. Şimdilik her kafadan bir ses çıkıyor.. 111 kişiden oluşan aday adaylarının hepsi de kendisini kalan 24 kişilik listede görüyor.. Buna daha mevcut milletvekilleri dahil değil.. Aslında 24 de kesin değil. Kimileri buna 30 diyor, kimileri 32.. Kadın adayların hepsi de umutlu.. Şöyle bir baktığınızda tüm aday adayları umutlarını kaybetmemiş olduğunu görürsünüz..
Hepsi de Ankara'da mülakata girdiklerinde kendilerine göre başarılı olduklarından emin gözüküyorlar.. Mülakatın en önemli sorusu niçin milletvekili olmak istiyorsun üzerine kurulmuş. Bazılarına teşkilatı tanıyıp tanımadıklarını sormuşlar, bazılarından il yönetim kurulunun isimlerini istemişler.. Kimilerine hangi gazeteleri ve yazarları okuduklarını, kimilerine ise, il başkanının anahtar listesinde niye olmadıklarını sormuşlar..

GENEL MERKEZE
ANAHTAR LİSTE ŞİKAYETİ

Bu noktaya bir açıklık getirmek istiyorum genel merkeze temayülden sonra çok sayıda şikayet faksı çekilmiş.. Sayın Ahmet Uzer şikayet edilmiş.. Şikayetlerine konu olan şey ise, Uzer'in bazı isimler üzerinde işaret etmesi, daha doğrusu oy kullanan delege ve temsilcilere anahtar liste vermesiymiş.. Buna yönelik şikayetler ilçeler için de yapılmış.. Şehitkamil ve Şahinbey ilçesinde bazı isimler için listeler yazılmış..Yani al gülüm ver gülüm hesabı yapılmış.. Şehitkamil kendi listesine koydurmak istediği isimleri, Şahinbey ise ortak karar verdikleri bazı aday adayları için yoğun bir kulis yapmış.. Nizip başta olmak üzere tüm ilçeler bu anlayışla hareket etmiş.. Sonuç itibarıyla listeler hemen hemen ilin ve ilçelerin istediği şekilde sonuçlanmış.. İşte bu olay genel merkeze aktarılmış ve Hüseyin Tanrıverdi, mülakatta bazı adaylar adaylarına buna benzer sorular yöneltince, iş ortaya çıkmış..

FAVORİ İSİMLER KİMLER ?

Ben tüm gelişmeler ışığında farklı bir gözlem yapmak istiyorum.. Birinci derecede Fatma Şahin ve Şamil Tayyar garanti.. Mehmet Şimşek, eğer Gaziantep olacaksa, garanti sayısı 3 eder..Olmayacaksa, ki şu durumda ihtimal yüzde 50-50.. Çünkü Mehmet Şimşek için başta Batman olmak üzere birkaç il ısrar ediyormuş.. Şimşek de kararsız durumdaymış, onu da belirtmiş olalım.. O zaman doğulu vatandaşlarla iyi diyalog içinde olacak yeni bir isim listeye girebilir.. Bunun Muammer Güler olma ihtimali de mevcut, hatta yüksek.. Çünkü Şimşek olmayacaksa, Gaziantep'i tanıyan Güler gelebilir.. Bana sorarsanız Şimşek olmayacaksa tereddütsüz Güler derim.. Aslında şu anda favori isimlere Nejat Koçer'i de eklemeliyim.. Böylece garanti sayısı 4 oluyor.. İşte bundan sonrası çok önemli.. Ki Başbakanın kafasında neler yattığını sizlere iki ay önce yazmış ve farklı isimler üzerinde titizlikle durduğunu söylemiştim.. Başbakan şu anda mevcutlardan hangisini ön plana alacak, işte orasını kimse tahmin edemiyor..Teşkilat geleneğini dikkate alır mı, ilçe dengesi yapar mı, aday adayları arasında gerilerde bırakılan bazı isimlere göz atıp bunları listeye koyarmı, bilemem.. Bildiğim ve görebildiğim tek şey, 8'i garanti gözüken AK Partili milletvekili adaylarından bu rakamı dolduracak özellikle 4 ismin favori gözükenlerden olmayacağıdır..Başbakan mutlaka sürpriz yapacak ve klasik anlaşın dışına çıkacaktır..

TRAFİK TIKANIKLIĞINA ÖNERİLER

Geçen hafta dile getirmiş ve şehrimizde cumartesi- pazar trafiğinin içinden çıkılmaz bir hale geldiğini ifade etmiştim.. Özellikle Maanoğlu ile Sanko AVM önü, SSK kavşağı, Masal Park, Planetaryum ve Ayyuş Hanım Konağı ile Harikalar Diyarını çerçeveleyen bölgenin trafik yönünden S.O.S verdiğini buna mutlaka çözüm bulunması gerektiğini dile getirmiştim.. Ayrıca Piknik dönüşlerinde Burç kavşağından başlayan trafik yoğunluğu ve tıkanıklığını, aynı durumun Dülük ormanlarından gelişte, Tuğay kavşağı ile birlikte Kalyon kavşağına ve sonrasına uzanan güzergahı etkilediğini yazmıştım.. Çok sayıda telefon aldım..Bu sorunu dile getirdiğim için teşekkür edenlerin önerilerini dinledim.. Birçok çözüm önerileri geldi tabii..Manaoğlu ve Sanko AVM'nin bulunduğu bölgede trafiğin yer altına alınması kadar, Başkarakol'dan başlayıp SSK kavşağına, hatta bunu uzatıp Kalyon kavşağına kadar Japonya'da olduğu gibi üst yol yapılabileceği dile getirildi.. Bu arada Planetaryum ve Ayyuş Hanım konağı önündeki yolun araçlar nedeniyle daralmasına çözüm olarak yeraltına park çözümü de getirildi.. Bu konuyu şehrimiz açısından çok ciddi bir sorun olarak görüyorum..Umarım dikkate alınır ve çözüm önerileri getirilir..

Hepinize iyi haftalar-