Sanırım bir takımın nasıl kötü yönetileceğinin en bariz örneklerini ilk yarıda Gaziantepspor Yönetimini görünce, anlamış olduk. Belirsizliklerin üzerine bina edilen süreç herkes için yeterince sancılı oldu diye düşünüyorum…

Eğer Sergen o 4 maçı kazanmasaydı, şimdi her yerde yeller esiyor olacaktı. İbrahim KIZIL'da başkanlığa tekrar aday olmazdı o zaman.

Primleri kimin verdiği, futbolculara hangi garantilerin sunulduğu, kimin takımı motive ettiği konulara hiç girmeye gerek yok. Ortada tam bir KEŞMEKEŞ var ve sanırım bu işte herkesin de kabahati bulunuyor…

PAPATYA FALI GİBİ önce kongre olacak mı olmayacak mı diye gündem meşgulken sonra KIZIL aday olacak mı olmayacak mı diye fal bakmaya devam ediyoruz. En sonunda da bu kadar git baskısına karşın kongrede kazanacak mı kazanmayacak mı diye falımıza devam ederiz…

Kızıl, üstünde oluşturulmaya çalışılan baskı nedeniyle vuruşa vuruşa gitmek anlayışını da benimsemiş olabilir.

Belki bu kadar muhalefete rağmen gerçekten hizmet edeceğini falan da düşünüyordur…

Bütün bunlar onun bileceği İNCE işler…

Ancak şu kesindir ki BU ŞEHRİN FUTBOL TAKIMINA ÇOK AMA ÇOK YAZIK OLMAKTADIR…

Filler tepişirken olan çimenlere olmaktadır…

Bu takımın ciddi transferlere ihtiyacı vardır.

Sergen BEY'in kalıp kalmayacağı netleşmelidir.

Kim başkan olacaksa onun etrafında kenetlenme sağlanmalıdır.

Artık yılan hikayesine dönen bu durum kamuoyuna yeterince anlatılmalı, İNSANLAR bilinçlendirilmeli ve takımın ligde tutunması ve üst sıralara tırmanması için ciddi anlamda el birliği ile çalışılmalıdır…

TAKIM KÜME DÜŞMEYE OYNADIĞI ZAMAN NERELERE KAÇACAKSINIZ BEN SİZİ GÖRÜRÜM…

Ha unutmadan işte o zaman tribünler sadece KIZILI istifaya çağırmaz…

Bir de espirili olacak ancak Bilal BEY bu yükü ÇEKER diye düşünüyorum. Bence aday olmalı ve kazanmalıdır…

Çünkü hiçbir DEVRİM sessiz ve sedasız gerçekleşmez…