Bazen hayıflanırım bilirmisiniz.. Kent için, vatandaşın hakları için yazdıklarınız, söyledikleriniz il yöneticileri tarafından dikkate alınmaz.. Uyarırsınız yol gösterir, örnekler verirsiniz okurlar, hatta konuştuğunuzda dinlerler, fakat teşebbüse geçmezler.. Oysa yönettikleri ilin vatandaşları mağdur ediliyor, zor durumda bırakılıyor.. Oysa ilin tüm kademelerindeki yetkililer emirlerinde. İki satırlık yazı, iki söz herşeyi değiştirecek, harekete geçilecek.. Vatandaş da oh diyerek, hakkımızı koruyan yöneticilerimiz var diyecek.. Bu kentin geçmişte görev yapan valilerini bildiğimden böyle söylüyorum.. O Valiler, hangi gazetede kentle ilgili, vatandaşın mağduriyetiyle, güvenlikle, asayişle ilgili bir haber, veya köşe yazarı konuya değindiğinde hemen harekete geçerdi.. Elbette bu şehir eskisi gibi değil.. Sınırımız bu denli kritik noktaya gelmemişti.. 600 bine yakın Suriyeli yoktu ülkelerinden kaçarak gelen..Kent trafiğe boğulmamıştı..VATANDAŞLIK HAKKINI KULLANARAK SESLENİYORUMAma madem şimdi Sayın Valimiz bir basın açıklaması yaparak “İl sınırları içerisinde faaliyet gösteren esnaf, firma ve her türlü işletme tarafından sunulan mal ve hizmetlerin fiyatları yükseltilmeyecek. Ürünlerin piyasaya arzları geciktirilmeyecek ve stokçuluk yapılmayacak. Satılan malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim satış fiyatı, satış fiyatı ve birim fiyatının uygulanmaya başladığı tarih, yerli mallar için Ticaret Bakanlığınca tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaret şartlarına uyulacak. Ürünlerde kullanılan etiketlerin tarife ve fiyat listelerinin üzerindeki rakam ve harflerin okunabilir, düzgün, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karışıklığa sebebiyet vermeyecek şekilde kullanılacak. Tarife ve fiyat listelerinin hangi mala ait olduğunun tüketiciler tarafından kolaylıkla görülebilmesi ve okunabilmesine dikkat edilecek.Genel emire uymayanlara adli ve idari ișlem uygulanacak” dedi.O zaman vatandaşlık hakkımı kullanarak mutlaka serzenişte bulunmalı ve " keşke Sayın Valimiz Ali Yerlikaya, özellikle son aylarda yazdığım bu keyfi fiyat arttırmalarına, şimdi İçişleri Bakanlığının talimatıyla değil de, kendi inisiyatifiyle yapsaydı" demeliyim.. Çünkü bu üç kağıtçıların, keyfi zam ve hilekarlık yapanların başına Vali yumruğunun inmesini bu kentte yaşayan her namuslu vatandaş istiyor.. Bu açıklamayla birlikte mutlaka tüm yetkili birimler harekete geçer ve vatandaşlar olarak azıcık nefes alırız..YAZMAYACAĞIM DEDİM AMA.. BUNU HATIRLATMAK İSTİYORUMEngin hoşgörüsüne sığınarak Sayın Valimize birşey daha söylemek istiyorum.. Biliyorsunuz geçen hafta "artık yazmayacağım" demiştim. Gerekçe olarak da, bu şehirde gürültü kirliliği, keyfi silah sıkmalar, gece yarısından sonra bile havai fişek atmalar, korna sesleri, gece yarısı motosiklet terörü için hiçbir yetkili kararlılık gösterip vatandaşın mağduriyetini giderici çözüm üretmediğini göstermiştim.. Ancak Sayın İçişleri Bakanının pahalılık, stokçuluk üzerine Valilere talimat vermesi üzerine biraz cesaretlendim.. Gelin Sayın Valim, yasalarda zaten yeri var, şu yazdığım gürültü meselesi için Bakanlık talimatı gelmeden acilen bir karar alın.. Bu şehirde yasaları ve insan haklarını hiçe sayıp, yaşamı bizlere zindan edenlerden kurtarın bizleri.. Bu şehir size minnettar kalacaktır inanın..SAYIN ŞAHİN LÜTFEN TAKİPÇİ OLUNBirşey daha var tabii.. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fatma her zaman olduğu gibi öncelikleri hayata geçirme başarısını göstererek, şehrimizdeki oda, dernek, market ve esnafları toplayıp indirim yapmalarını istedi. O toplantıya bende gittim haliyle.. Her sektör yetkilisi aldı mikrofonu eline ve indirim yapacaklarını söyledi.. Sayın Şahin haliyle amaca uluşmanın mutluluğu ile bu tarihsel nitelikli toplantıdan keyifli ayrıldı. Ama doğrusunu söylemem gerekirse ben mutlu ayrılmadım.. Çünkü sahada yaşayan biri olarak, verilen hiçbir sözün samimi olunmadığına inanıyorum. Çünkü indirim hangi ürünlere yapılacak ? kaldı ki bu arkadaşlar 1 aydan beri sık aralıklarla yüzde 100 lere varan zam yaptılar ürünlere.. Depolarındaki malların etiketlerini değiştirdiler her gece.. Bir gün önce alınan ürünler ertesi gün peşpeşe zamlandı.. Yüzde 10'luk indirim onlar için ne ki.. Kaldı ki, hangi ürünlere yapacaklar indirimleri.. Yani diyeceğim o ki, kimseyi samimi bulmadım o gün.. Vatandaş olarak bir tek pideciler odası başkanının sözüyle pide fiyatındaki indirimin etkisini görebileceğiz..Birde Sayın Fatma Şahin'in MSM'de yaptığı indirimi net şekilde farkedeceğiz.. Diğerleri hiç kusura bakmasın.. Bir dolar bahanesiyle haftalardır yapacaklarını yaptılar zaten.. Ben burada Sayın Fatma Şahin'e sesleniyor ve "Sayın Başkan lütfen takip"diyorum..REKTÖR VE TARIM MÜDÜRÜ SUSMAMALIGaziantep Üniversitesi Rektörü Sayın Ali Gür hakkında Sayıştay raporuyla ortaya çıkan 5 milyona yakın usulsüzlük iddiası var.. Milli Gazete'de yer alan habere göre, kamuoyunu yakından ilgilendiren raporda, kanuna ve mevzuata aykırı kayıtların bulunduğu ve hatalı ödemelerin yapıldığı belirtildi. Raporda, kayıtlı ilaç ve tıbbi malzeme tutarında 4 milyon 984 bin 488 TL eksik olduğu belirtiliyor. Ayrıca raporda, “Mavera Kongre ve Sanat Merkezi ile Rektörlük Sporium-spor merkezi faaliyetlerinin döner sermaye işletmelerinin faaliyet alanları kapsamında değerlendirilemeyeceği hususu ile ilgili olarak 2017 yılında üniversite tarafından herhangi bir işlem tesis edilmemiş ve uygulama devam ettirilmiştir” deniliyor..2-Tarım İl Müdürü Mehmet Karayılan hakkında da usulsüz arsa alımı başta olmak üzere eşi hakkında sayısız iddialar yayınlanıyor. Bu konuyu ilk önce Şahinbey Belediye Meclis üyesi Uğur Kalkan gündeme getirmişti, yalanlanmadı ve sessiz kalındı. Şimdi CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Sarıbal konuyu TBMM salonlarına taşıdı. Sarıbal, Karayılan’ın 26.7 dekar alanı 110 TL kira karşılığında kiraladığını, kiraladıktan sonra da Kırsal Kalkınma Destekleme Fonu'ndan da kredi aldığını ileri sürüyor. Yetmiyor bu kez bir salça firmasının “benim bir yerim var, bu yerime orada bir salamura tesisi yapmak istiyorum ama yer tarım alanı. Bunun tarım alanından çıkarılması ve bu yapı izninin verilmesi lazım dediğini, ardındanKarayılan’ın devreye girerek oranın tarım vasfını kaldırdığını iddia ediyor, Daha sonra o alanın yerine tarımsal vasfı bozulup ticari sanayi alanına dönüştürülüyor ve orada bu işletmeye izin verdiğini belirtiyor. İddialar bununla da kalmıyor tabi..Sarıbal sözlerine devamla, “ Aynı tarihte bu ilgili salamura firması yaklaşık 6 bin 700 metrekareye kentin hemen yakınında bir parseli çok uygun bir paraya satıyor. Yerin piyasa değeri 400-450 bin TL civarında olduğu söyleniyor. Ancak 2 bin 500 TL'ye bu alanın satışı görülüyor. Salça fabrikası salamura tesisini yapacağı için arazisi tarım niteliğinden çıkarılıyor ve aynı firmanın 6 bin 500 metrekarelik yeri bir kişiye çok komik rakamla 2 bin 500 TL'ye satılıyor. Kime satılıyor? Gaziantep Tarım İl Müdürü Mehmet Karayılan'ın eşine satılıyor” diyerek meclis salonlarını çınlatıyor..SESSİZ KALINIRSA KABULLENİLMİŞ OLUNACAKTIRHer ikisini de okuduğumuzda hayli vahim iddialar bunlar.. Ama nedendir bilinmez bir sessizlik hakim.. Gaziantep Milletvekillerinden çıt yok.. Yetkili yetkisiz kimse ağzını açmıyor.. Bu sessizlik haliyle hepimizin kafasını karıştırıyor.. Bence hem Sayın Rektörümüz, hemde Mehmet Karayılan kardeşimiz bu iddialara kamuoyunda açıklama getirmeli. Beni aradı görüştü Sayın Karayılan, ama son olarak TBMM’de yapılan iddialar karşısında susmamalı.. Susulduğu takdirde bu iddialar başını mutlaka ağrıtacaktır..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR