Gaziantepspor Teknik Direktörü Bülent Uygun futbolcuların psikolojik baskı üzerinde olduğunu söyleyerek, "Her şeyle çok farklı boyutta çünkü üzerinizde bir şehrin vebali var. Başarmak zorunda olduğunuz bir sorumluluk var ve sonucunda çok kötü günler de görebilme ihtimali var. Bunu biliyorsunuz bu da ister istemez üzerinizde baskı yapıyor" dedi.

Futbolun bireysel hatalar oyunu olduğunu, hataların olmadığı zaman sonucun olmayacağını ifade eden Uygun, “Mağlup duruma düştükten sonra futbolcular sorumluluk almaktan kaçıyor, çünkü aldığı zaman yapacağı bir hata da hemen seyirciyle akraba oluyorsun. Akraba olunca da düşünüyor ? Akraba olmayayım topu almayayım, alana da engel olmayayım diyorsun. Psikolojik baskı dediğim budur, burada ki seyirci ne olursa olsun seninle birlikte olduğunu hissetsin o zaman futbolcu sorumluluk alır. Haftalardan beri onlardan beklentilere karşılık verememek, daha iyi olması gerektiğini düşünmek, o düşünceyle hareket edip o düşüncenin karşılığını verememiş bir takım var ortada. Bu da kolay değil, belki de siz bütün ailenizin yükünü sırtınızda taşıyorsunuz ama beklentilere cevap vermiyorsanız, her gün size bir şeyler söyleniyorsa artık sizde bir yerde patlama noktasına geliyorsunuz. Bu patlama noktasında bağırarak, çağırarak terapi edemiyorsunuz mutlaka bir şey bulmamız lazım. Edemediğiniz zaman hastalanmaya kadar gidiyor. Futbolda bunun gibi birşey sahaya çıkayımda ben sadece futbolumu oynayayım değil. Her şeyle çok farklı boyutta çünkü üzerinizde bir şehrin vebali var. Başarmak zorunda olduğunuz bir sorumluluk var ve sonucunda çok kötü günler de görebilme ihtimali var. Bunu biliyorsunuz bu da ister istemez üzerinizde baskı yapıyor. Sezon başından bu yana yaşadığınız bazı gerçekler var, futbolcuların bir çoğu pisikolojinin dışında bir de fiziksel olarak kendini hazır görmüyor. Bir yandan onları da hazırlıyorsunuz. Bir yandan milli maç arasında adam diyor ki adam ben aylarca evime gitmedim diyor. Diğeri ülkesine gitmek istiyor. Örneğin benim düşüncemde yükleme yapmak var ama bunu yapamıyorsunuz ama onlara da izin vermeniz lazım. Kendine öz güveni gelsin, ailesiyle görüşsün, belki üzerinde ki psikolojik baskıyı atar. İki, üç gün mutlu olsun, bunların hepsini çözmeye çalışacağız” dedi.

BORÇ OLAYI DOĞRU

Profesyonelce düşündürüyoruz. Kabul etmem. İdmana çıkmayacağım diye bana gelen futbolcuyu hiç bana gelme valizini topla kapı orda yürü git. Yürü git derim. Sözleşmende yazıyor ne halin varsa gör derim. Ben burada savaşacak, benle yürüyecek, yüreğini ortaya koyacak takımı bulunduğu darboğazdan çıkaracak Gaziantepsporu güzel günlere götürecek yiğit lazım. Bana öyle topçu lazım, o tarz adam lazım. Varsa aranızda gelsin dedim Şimdiye kadar kimse gelmedi. Geleceklerini tahmin etmiyorum. Öyle şansları yok. Ama sezon sonu herkes takım kümede kaldığında sözleşmesinde yazan her parayı alacaktır. Gaziantepspor'dan kimsenin alacağı kalmamıştır. Borcuda olsa harcıda olsa. Bunlar doğrudur. Ödenecektir.

KONSANTRE OLAMADIK

Akhisar Belediyespor’un düşme adayları arasında ilk sırayı almasına rağmen yaptığı en iyi işin doğru bir yönetiminin olduğunu söyleyen Gaziantepspor teknik direktörü Bülent Uygun, “Türkiye’de doğru yöneltildiğin zaman kadron ne kadar kısıtlı olursa olsun siz bir mücadele veriyorsanız bir çok dalda o başarıyı elde edersiniz. Baktığınız da denge ve kadro anlamında belki de bu ligin en eksik olan, kadro yepısı ve yetenek anlamında en az yeteneğe sahip olan bir takım ama çok doğru bir yönetime sahip olması itibarıyla da karşılığında inanılmaz derecede güzel bir mücadele örneği sergiliyor. Bu mücadele örneğinin bizim ilk 70 dakikada yaşadığımız, zaten kendi üzerimizde oluşan psikolojik sorunların etkisiyle birlikte maçı kazanmanın vereceği baskının yarattığı gerçek anlamda ki performansımızı maalesef sergilemeyedik. Ben konsantre olmadığımızı düşünmüyorum, psikolojik baskı olduğunu düşünüyorum. Akabinde 70’inci dakikadan sonra oyun içerisinde ki değişen oyuncu kadrosunun özellikle giren üç oyuncunun üçü de gol atsaydı belki dünyada ilk olacaktı. Her giren golünü atmış olacaktı. İkisinin gol atması birinin de direkten dönmesi maçı kazanmamızı engelledi ama geriden gelerek berabere kalmamız bizim geri dönüşümüz için önemliydi. Kazansaydık güzel günler bizi bekliyordu en az 12 ‘inci, 13’üncülüğe kadar yükselecektik. Bu da bizim biraz daha rahatlamamızı akabinde deplasmandan alacağımız bir galibiyetle içeride ki maçlarımızı da yendiğimiz de daha güzel günlere gideceğimizini göstergesi olacaktı. Bu anlamda kazanamamanın verdiği üzüntüyü yaşıyoruz” dedi.

GERÇEKLERLE YAŞAMAK GEREK

Gaziantepspor taraftarlarına maçın doksan dakika olduğunu söyleyen Uygun, “Hiç bir şey bitmeden maçta bitmiyor, hakem da son düdüğü çalana kadar bitmediğini de aldığımız skora bakarak görebiliyoruz. Bu yüzden onların desteği bizim için çok önemli lütfen desteklerini hiç bir zaman esirgemesinler. Onlarda bizlerde burayı hak etmediğimizi biliyoruz ama yaşananların da bir gerçek olduğunu bu gerçeklerle yaşanmadığını da bilmemiz gerektiği olgusu var. Bu yüzden onların bizlere vereceği manevi destek bizi daha güzel günlere götürür diye düşünüyorum” dedi.

PUANLAR ALMAK İSTİYORUZ

Önlerinde Orduspor maçının olduğunu kaydeden Uygun, “Hazırlıklarımız devam ediyor, eksiklerimiz malum ama puanlar almak için oraya gideceğiz. Onlarda bizim rakibimiz, çok zorlu bir maç bizi bekliyor. Kazanan taraf olmak için var gücümüzle mücadele edip olmazsa olmazımızı yerine getirmek istiyoruz. Kazanmak zorundayız, artık deplasmanda da bir galibiyete ihtiyacımız var bu kadronun bunu yapacak gücü de var. Futbolcu kardeşlerimizle çalışmalarımız devam ediyor, bunu da başarıp Gaziantep’e dönmek istiyoruz” dedi.

İSTEDİĞİM OYUNU OYNAYAMADIK

Doksan dakika boyunca sahada en iyi performansı sergilemek istediklerini açıklayan Uygun, “Kadro olarak oyuncularımın hepsini tanımış olsam da yine bir çok eksiği oması itibarıyla istediğimiz oyunu, benim düşündüğüm anlayışı sahaya yansıtacak oyunu bir türlü oynamadık. Takım oyununu göstermeye çalışıyorum. Oyun formatını bir ay gibi sürede değiştirmek mümkün değilse de bile belli ölçülerde belli düzenlere zaten getirdik. Bende bir çok takımın doksan dakikaya yayması için hem eksiklerin bizde olması lazım ki bende herkesi kendi mevkiisinde oynatayım. Bu arada da takım oyunu formatında da istediğim düzeye gelebilmek adına da biraz daha idmanlara ihtiyacımız var. Örneğin pres çalışmasını yapamadım çünkü onu yapacak düzeye gelemedim. Eksikleri tamamlamaktan daha prese geçmedik. Dikkat ediyorsanız bir kişiye iki kişi gidiyor, ikisi bakıyor üçü orada seyrediyor. Üçü basıyor ikisi seyrediyor. Böyle bir düşünce yok, kaleci dışında herkesin pres yapması gerekiyor. Son haftalarda yapılmaması gereken penaltılar yaptık, kademe anlamında olmaması gereken anlayışlar yaptık. Anlatıyoruz, gösteriyoruz, idmanda da bir şekilde tarif ediyoruz. Zamanla inşallah düzelir” dedi.

KADRODA ALTERNATİFİM YOK

Elindeki kadroda alternatifi olmayan bazı oyuncuların olduğunu belirten Uygun, “Onların mevkilerine adam bulmakta zorluk çekiyoruz. Bununla birlikte futbolcuları bireysel olarak değerlendirmek veya futbolcunun hatalarını bire bir yazmaya kalkarsak o zaman Messi , Ronaldo gibi adamlar bulmamız gerekiyor. Futbolcular hata yapıyor, hata yapmaması için de gerek idmanlarda gerekse idman sonrasında analiz programlarıyla birlikte bireysel antrenörlerimizin eşliğinde anlatmaya çalışıyoruz. Herkes yenilen bir golde Şenol ve İvan’ın hatası olduğunu düşünüyor ama bana göre de Kemal’in hatası. Kemal, senin ne işin var ön tarafta. İvan orada ters kademeye giriyor, Şenol diğerine basıyor. Maçın tekrarını izledim analiz programını aldığımda Kemal’in çıkmaması gerekiyordu. Bunlar futbolun doğasında olacak şeylerdir, olmaması için uğraşırız o yüzden indirmeye çalışıyoruz. Alternatifsiz bir kadroya sahibiz. Ne kadar geniş gözüyor olsakta böyle bir durum var. Bu gün A2 takımının maçı var izlemeye gideceğim. Orada hocaları bir iki tanesinin yetenekli olduğunu söylüyor ama o kadar can derdine düştük. Kasabın et bekleyecek durumuna düşecek değiliz. A2 takımında yetişenlerden daha ziyade kendi derdimize düşmüşüz. Tabi ki oraya da bakmadan olmuyor. Alt yapı hocalarıyla görüşmeler yaptım. Onlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz ama futbolcu kadrosunu kendi gözümle görmeden bir şey diyemem” dedi.

GİDENLERDE OLACAK KALANLARDA

Gaziantepspor ile üç buçuk aylığına anlaşma yaptıklarını açıklayan Uygun, “Sonrasında beraber otururuz, birbirimize karşı olan sevgimizden yapılabilinecek başarıdan, hayallerimizi konuşur ona göre hareket ederiz. Ben burada uzun vadeli kalacakmış gibi sayın valimle görüştüm. Yeni bir tesis yapımı ile konuştuk, mimarlara projeler çizdirilmesi konusunda görüşmelerimiz oldu. Bu arada Celal Doğan tesislerinin alt yapı tesisi ile birlikte kolej olmasını görüştük. Bu arada transfer konusunda da scuatlarımızı izlettirmeye gönderiyoruz. Kendime ait yaklaşık 9 tane scuatım var birde malum bizde ki Tahsin hocam var. Sizin de bunların arasında tanıyacağınız Mehmet Polat ile Bülent Bölükbaşı var. Bunlar izlemeleri yapacaklar. Almanya’da ki yetenekli gençlerimizi ondan sonra Norveç’te, Hollanda’da var. Bunların hepsini izleyeceğiz. Zaten yabancı sayısı düşüyor. Elimizde ki yabancı sayısı zaten 8, bazıları yaklaşık dördü satın alma opsiyonlu kiralık, onların performanslarına bakacağız. Yeni sezona göre kendi performansımıza bakacağız. Gidenler olacak, kalanlar olacak onlara bir bakacağız. Bir transfer politikasını belirleyip rapor halinde başkanımıza sunacağız. Yönetimimiz ondan sonra ki süreci kendi ekonomik durumumuzu da ortaya yatırıp o doğrultu da yapılması gerekenleri yapacağız. Bundan sonra ki süreçte de yönetim bize çalışıp veya çalışmamama konusunda konuşur yolumuza devam ederiz” dedi.

GAZİANTEPSPOR BAŞARILI GİDİYOR

Oynadıkları son dört maçta 8 puan elde ettiklerini kaydeden Uygun, “Elazığspor’unda 10 puanı var. Diğer takımlarla 5 puanlık farklarımız kapanmış, onlarla puanlarımız aynı sadece gol eksikliğimizden dolayı averajla ilgili konum var. Demek ki Gaziantepspor çok başarılı gidiyor. Puan ortalamasına baktığımızda 1.80 puan ortalamasıyla giden bir takım var. O zaman demek ki doğru yolda, başarılı gidiyor. O zaman üzerinde baskı yapmıyor, ben bunu futbolculara anlatıyorum. Biz zaten istediğimizi elde ettik ve zor maçlarımızı da geçtik. Daha rakiplerimizin üç dört tanesiyle oynamadık dolayısıyla bu bizim için avantaj. Rakiplerimiz bize geliyor, bunların arasında iki tanesine gidiyoruz. Bunlardan bir tanesi de Orduspor. Şu bir gerçek ki ben sezon başında Elazığspor’u kurmuştum bu gün itibarıyla o takıma baktığımız da ilk 11’inin 10 tanesi yine benim aldığım adamlardan kurulu. Şimdi 12 trilyona kurduğum takımın başarısı konuşuluyor. O takıma baktığımızda başarılı bir şekilde devam ediyorlar. Biz de çok çabuk bu süreçten sıyrılıp, milli maç arasında da tamamen eksiklerimizi giderip hazır bir şekilde kalan bölümü bize yakışır şekilde tamamlayacağımıza eminim” dedi.

ŞANSSIZ SAKATLIKLAR YAŞANDI

Futbolcuların sakatlığını şansızlığa bağlarsanız yanlış olur diyen Uygun, “Örneğin Galatasaray’lı Semih’in Shalke maçında kafasını rakibin ayağına uzatmısı gibi o bir şanssızlıktır. Ekrem’in sakatlığı da şanssızlıktı. Diğer taraftan futbolcuların genel anlamda sakatlığının birincisi futbolcu iyi antre olamamıştır. İkincisi psikolojik olarak kendi üzerinde ki yaşadığı ailevi veya her hangi bir şekilde takım sorunları, üçüncüsü de maddi sorunları, dördüncüsü de kendisinin profesyonel anlamda yaşantısının doğru olmaması sakatlanmalara etkendir. Beşincisi de zaten behsettiğimiz şans olayıdır. Bu sakatlıklar bizi üzüyor, olmasın istemiyoruz ben çalıştığım takımlarda bir tane sakatlık yaşadım. Burada ilk geldiğimde zaten Muhammet ile Yasin’in sezonu kapatması, Ekrem’in ve Orhan’ın durumları güzel şeyler değil ama yapacak bir şey yok böyle yaşamaya alıştık. Bunları da yaşıyoruz alternatifleri onları hissettirmeden yoluna devam ediyor” dedi.

ZAMANA İHTİYACIMIZ VAR

Basın mensuplarının soruları üzereni Bülent Uygun sistemsiz olan sistemin hep problem çıkardığını ifade ederek, "Burada güzel şeyler yapmaya çalışacağız ama bunun için zamana ihtiyacımız var. Ben hayatım boyunca güzel şeyler yapmaya çalıştım ve yaptım. Eskişehirspor'a gittiğimde 8 futbolcuyu gönderdim hiç transfer yapmadım. ve gönderdiğim bu futbolcular bırakın Süper Lig'de PTT 1. Lig'de bile oynayamadılar. Takımı UEFA'ya götürüyordum ve ekonomik anlamda birçok şeyi düzelttik. GittimBuca'da 12 trilyona takım kurdum. Bu paraya Manchester ve Monaco'dan futbolcu getirdik. Sonra ne oldu benden sonra bir hoca geldi ve her şey değişti. Orada bonservis parası dahi vermediğimiz Mendi'yi sanki 3 milyon dolar vermişiz gibi lanse edip benim kulübü batırdığımı ima etmeye çalıştılar. Ben gittiğimde zaten batmıştı. Ben orada takımı kurarken ekonomik anlamda da düzeltmeye çalıştım. Sonra yönetici giderken o sahanın çimlerini söküp götürdü. Bütün futbolcuları alıp gitti. Suçlusu sanki benmişim gibi. Elazığ'a gittiğimde 30 milyon trilyon borç vardı. 12-13 trilyona gene bir takım kurduk. Sadece giderken şunu yaptım. Başkanla oturdum dedim ki buraya getireceğim hoca hiçbir şekilde futbolcuları göndermeyecek. Kendisinden bir tek bunu istedim. ve bununla birlikte istediği birkaç futbolcuyu alın dedim. Bunları da kadrodaki eksikliklerin giderilmesi için söyledim ve bunun olumlu sonuçlarını da aldılar" diye konuştu.

HERYERDE PLANLI ÇALIŞTIM

Gittiği her yerde planlı ve sistemli bir şekilde çalışma yapmak istediğini anlatan Uygun, " Türkiye'de öyle bir menajer sistemi var ki, futbolcuyu biri 1 milyona biri 750'ye biri 500 ve diğeri 400'e getiriyor. Bizde tabi 400'e getirenle iş yapıyoruz. Böyle olunca diğerleri gidip arkandan götürdü diye laf çıkarıyor. Halbuki 400 olması gerekirken kendisi bir milyon diyor ve 600'ü götürme derdindi ve sen hoca olarak onu engellemişsin senin hakkında konuşuyor. Sonuç olarak Türkiye'deki sistem böyle bir durum ortaya koyuyor. Biz bu sistemi değiştirmeye çalışıyoruz. Doğru, planlı programlı fiyatının gerçek olduğu bir ortamda transfer yapıp o kulübünde ekonomisine göre de hareket etmek istiyoruz. Yani ben kalkıp da 15 milyon EURO bonservis ile adam almam. El insaf, millet ikinci ligden çıkar 30-40 transfer yapıyor, öbürü milyon EURO'lar harcıyor batırıyor bir şey yok ve şimdi kendime bakıyorum ben bu kadar güzellik yapmışım neden en çok zararı ben görüyorum. Kime ne yapmışım diye soruyorum kimse ortaya bir şey koyamıyor. Hatta daha sonradan geçmişte çalıştığım takımın yöneticileri beni arayıp takımdaki başarılı çalışmalarımdan dolayı teşekkür ediyor" diye konuştu.

BENİ PROBLEMMİŞ GİBİ LANSE EDİYORLAR

Teknik adam Uygun geçmişte ki başarılı çalışmalarına rağmen kendisinin bir problemmiş gibi lanse edildiğini hatırlatarak, "Sonra kendi kendime dedim ki, 'Sen kalkıyorsun Sivasspor'u Şampiyonlar Ligi'ne götürüyorsun, sen kalkıp UEFA'lara götürüyorsun, herkese kafa tutuyorsun senin ne haddine 5 trilyon 7 trilyonluk takım'. Beni sevmeyen yorum yazan kişiye bakıyorsun, adamın hayatı boyunca bir tane faydası yok internetin başına geçmiş oradan sana sallıyor. Ona inanan gazeteci de o tarzda bir yorum yapıyor, ona inanan yöneticide seni ona göre değerlendiriyor. Türkiye'de Fatih Terim'in üzerinde bir başarı yapan teknik adamı var? Yok ama sorsan herkes ondan çok daha iyi biliyor. Bu bizim ülkemizde var. Herkes beni sevecek diye hareket etseydim, demek ki hiç kimse bizi sevmezdi. Doğru olduğunu bildiğimiz yolda bizi sevenlerle birlikte dimdik yürüyebilmek en güzelidir diye düşünüyorum" dedi.