Bağımlılık içeren maddelerle ilgili her gün gazetelerde ve diğer kitle iletişim araçlarında yazılar, haberler ve yorumlar yer alıyor. Kafamızı kuma gömmek, görmemezlikten gelmek, gibi duyarsızca hareket etmek akıl, mantık, vicdan işi değil. Aileleri uyarıyoruz. Gazetemiz olarak sosyal sorumluluk bazında gücümüzün yettiği oranda bilgilendiriyoruz. Geçtiğimiz hafta uyuşturucu ile ilgili bir duruşmayı takip ettim.45 sanıklı dosya. Tamamı içici. Satıcılar da var. Tamamı genç. Sanıklar aynı mahalleden. Anneleri ve babaları duruşmayı takibe gelmişler. Tarifi imkansız iç burkucu bir durum. Bu sanıkların içinde üniversite öğrencileri de var. Ozan Tünaydın kardeşimiz sağ olsun. Gazetemizin sıkı takipçilerinden. Bağımlılık ile ilgili yazılarımıza atfen, bize bu konuda bir yorum yazmış. Anne ve babaların mutlaka okuması dileği ile paylaşmak istiyorum. 'Abi bir tane zehir gibi aklı çalışan kardeşim vardı. Öyle akıllı adamın bu tarz maddelere bulaştığı gerçeğini çevresi akıllı değilmiş demek ki diyerek görmezden geldi. Fakat ben durumunun, ailenin ekonomik durumunun iyi olması neticesinde çocuklarını yalnızlaştırdıklarının ve kendisine olan öz saygısını yitirmesinden dolayı böyle olduğunu biliyordum. Aile ile durum hakkında konuşma yapmak için görüşmeye gittim ve abi inan 3 dakika sürmedi görüşmemiz. Benim çocuğum asla yapmaz diyerek beni evden koydular. Halbuki çocukları 5 aydır bu maddelerin bağımlısı olmuş durumdaydı. Sonuç 1 sene sonra öldü gencecik yaşta. Hastane raporu durumun vehametini gözler önüne serdi. Akciğerlerinde çok fazla toluen maddesine rastlandı. Kimse bilmiyor tabi ne olduğunu bu maddenin. Dedim bali de bulunur bu madde. Hepsi şok oldular. Doktor ile görüştüler ve bir şok daha. Akciğerlerdeki toluen miktarının oluşması için tam 20 ile 24 tüp arasında balı kullanımı gerek 24 saat içerisinde dedi. Herkes perişan ve inanmak da güçlük çekiyorlar. Doktor çok çarpıcı bir şey daha söyledi üzülen anneye : 'Bugün ölüme değil kendi haline üzülüyorsun hanımefendi unutma. Tüm bağımlılık çeşitleriyle mücadele şu üç bağlamda ilerlemelidir. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın demek, insan fıtratına ters bir yaklaşımdır. Ayrıca da, eşeğin aklına karpuz kabuğunu sokmamak gerekli demek, sorumluluk almayarak kaçmaktır. Herkes kendinden sorumludur kardeşim demek, konuya duyarsızlıktan dolayı insanların bağımlı olması için alt zemin hazırlamaktır. Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Unutmayın ki sizin çocuğunuza göstermediğiniz ilgiyi, torbacı(uyuşturucu maddeleri satan kişi) denen aşağılık kişiler doldurmak için bekliyorlar. Lütfen, Bilgi ilgi sevgi. Bir başka bağımlı ise itirafında şöyle belirtiyor: ' Uyuşturucu kullanımına uçucu madde içerek başladım.1,5 sene aktif olarak bu maddeleri kullandım. Zamanla aldığım uyuşturucular yetmediği için daha güçlü maddeleri kullanmaya başladım. Okulda birlikte yediğim, içtiğim arkadaşlarımla esrar kullanmaya başladık. Ama yanında uçucu maddeleri de eksik etmedik. Uyuşturucuya başladığım an derslerim çok kötü oldu. Ailemle konuşamaz oldum' diyor. Başta madde kullanımının arkadaş ortamında bir eğlence amacı taşıdığını söyleyen zamanla birçok arkadaşının hastanelik olduğuna şahit olmuş. Kendisinin uyuşturucuya 7 kişilik arkadaş çevresinde başladığını aktaran genç, sonu dramla biten hikayesini şu şekilde anlatıyor: 'Okuldan 7 kişilik arkadaşla başladık. Şimdi tek başıma kaldım. Birçoğu hastanelik oldu. Gerisi öldü mü kaldı mı haberim yok. Bir dönem geldi sırf nefes almak için yaşadım. 15 yaşında hayatımın bittiğini hissettim. Haftada iki halı saha yapan ben tek merdiven dahi çıkamaz oldum. Şimdi pişmanlık içinde düzelmeyi bekliyorum. Bonzai kullanmaya başladığında ölüm tribine girdiğini söyleyen kullanımdan sonra yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor: 'Kalbimizin atışı hızlanıp sıkışıyordu. Kendimizi ölecekmişiz gibi hissediyorduk. Bilincimiz açılınca kendi kendimize 'Bu nasıl bir uyuşturucu diye soruyorduk. Böyle 3 yıl geçirdim. Ailem uyuşturucu kullandığımı ancak bu 3 yılın sonunda anlayabildi.' Uzmanlara göre ailelerin en büyük yanıldığı nokta çocukları ergenlik döneminde ken­di ha­li­ne bı­rak­ma­sı. Bu ha­ta­ya dü­şen ebe­veyn­ler­den bi­ri de 12 ya­şın­da uyuş­tu­ru­cu­ya baş­la­yan bağımlın annesi D.Ö. Şim­di 17 ya­şın­da olan oğ­lu­nun uyuş­tu­ru­cu­ya baş­la­ma­sıy­la de­ği­şen dav­ra­nış­la­rı­nı 'er­gen­lik dö­ne­mi­' di­ye yo­rum­la­dı­ğı­nı söy­le­yen an­ne D.Ö. 'O dö­nem ço­cu­ğu­mun ya­şa­dı­ğı si­nir ve ag­re­sif hal­le­rin er­gen­lik­ten kay­nak­lan­dı­ğı­nı san­dım. Ne ya­zık ki ya­nıl­mı­şım. Şim­di çok piş­ma­nım. Ai­le­ler dik­kat­li ol­su­n' uya­rı­sın­da bu­lu­nu­yor. Ço­cu­ğu­nun uyuş­tu­ru­cu ba­ğım­lı­sı ol­du­ğu­nu geç fark et­ti­ği için bü­yük piş­man­lık ya­şa­dı­ğı­nı belirten an­ne, 'Şim­di be­ra­ber bu il­let­ten kur­tul­ma mü­ca­de­le­si ve­ri­yo­ru­z' di­yor. Gençlerin hayatına mal olan uyuşturucu, kullanan kadar ailelere de zarar veriyor. Madde bağımlısı olan gençler, bu durumu ailelerinden gizlemek için uyuşturucu tacirlerince kendilerine öğretilen yöntemleri kullanıyor. İdrara su karıştırma ve göz damlası gibi basit hilelerle bile uyuşturucunun izinin silindiğini belirten uzmanlar, ailelere 'Durumundan şüphelendiğiniz çocuklarınızı birkaç gün gözetim altında tutun. Daha sonra doktora götürün' uyarısında bulunuyor. 45 sanıklı dosyada bir bağımlı ifade verirken şu sözleri ibret vericiydi: Bir yıldan fazladır tutukluyum. Eğitim gördüğüm üniversiteme gidemiyorum. Ben arkadaş kurbanıyım. Bana maddeyi ilk ikram eden sıra arkadaşımdır. Çok pişmanım. Sırf okumam için yemeyip içmeyip bana harçlık gönderen ailemi de mağdur ettim. Bana bir şans verinSevgili gençlere şu gerçeği akıldan çıkarmamalarını istiyorum. Madde bağımlılığı kendinize yönelttiğiniz silahtır. Tetiği zaman çeker.