Bir hafta aradan sonra yeniden merhabalar... Bu hafta son birkaç yıl içinde işçi ve yönetici personellere uygulanan ücret politikalarındaki değişmeler sonucu ortaya çıkan ücret dengesizliklerini köşemde sizlerle paylaşacağım... İster üretim yapsın,ister ticaret,isterse de hizmet firması olsun,tüm işletmeler belirli bir derecede insan kaynağına ihtiyaç duymaktadırlar.İşletmeler bunlardan bir kısmını üretim-imalat,işletme faaliyetlerini sürdürmek için,bir kısmını da işletmenin yönetimi,pazarlaması,araştırma-geliştirmesi,finansmanı,muhasebesi gibi stratejik noktalarda çalıştırılmak üzere istihdam ederler. Üretimi gerçekleştirmek,işletme içindeki günlük işleri beden gücü kullanarak sürdürmek üzere çalıştırılan personeller,genellikle herhangi bir eğitim almadan işi pratikte öğrenebilen,bundan dolayı bir eğitim ve öğretime ihtiyacı olmayan işlerde çalıştırılmaları sebebiyle maksimum lise mezunu vasıfsız bir kişinin birkaç senede usta işçi olabileceği konumlara gelebilmelerini sağlamaktadır. Üretimde çalışan işçinin işe giriş-çıkış saati,yapacağı iş bellidir.Mesai saati boyunca sabit bir şekilde beden gücüyle,el becerisiyle kendisine verilen görevleri yapıp,saatini tamamlayarak evine dönmektedirler. İşletmenin beyni niteliğinde görev alan yönetici personeller,mutlaka belirli bir eğitim düzeyine ulaştıktan sonra işletme içinde pratiğe geçen, edindiği bilgileri uygulayan personellerdir. Muhasebe,finansman,insan kaynakları,araştırma geliştirme,pazarlama gibi bir firmanın üretiminin gerçekleşebilmesi için olmazsa olmaz bu en önemli,stratejik noktalarda görev alırlar. Burada çalışan personeller alanları gereğince gerekli teknik bilgileri kullanarak işyerleri için önemli kararları bizzat alan veya işverenlerine karar alma noktasında müşavirlik yapan personellerdir.Zaman zaman esnek mesai saatlerinde çalışabilmekte,çoğu zaman işinden çıkıp evine geldiğinde dahi aklında günlük işlerinin yanısıra oluşan veya oluşabilecek sorunlar hakkında atıp tutan,yani mesai saatinin dışında dahi aklında işi olan çalışanlardır. Yukarıda işçilerin ve idari personellerin ayrı ayrı tanımlarını,ne işler yaptıklarını tekrar hatırlamış olduk.Gelelim bu haftaki yazımızın en can alıcı noktasına... Son yıllardam üretim tesislerinin çoğalmasıyla birlikte artan firma sayısı ve kapasite sebebiyle üretim imalatta çalıştırılmak istenen işçi sayısında dolaylı olarak bir artış olmuş,hatta işçi bulamama noktasına kadar gelinmiştir.Hal böyle iken doğal olarak az bulunan kalifiye işçilerin ücretleri de yükselmiştir.15 Sene öncesine kadar asgari ücret düzeylerinde seyreden işçi ücretleri Gaziantebimizde şu an çok daha üst seviyelere ulaşmıştır.15-16 Yaşındaki çırak statüsündeki işçiler asgari ücrete çalışmakta, 2-3 Yıl deneyim sahibi kalifiye işçilerin maaşları 1.000 TL ile 2.500 TL arasında olmak üzere ortalama 1.250-1.750 TL dolaylarında seyretmektedir. Usta işçiler ise minimum 1.500 TL'den başlayıp,belki inanamayacaksınız ama 4.000 TL'ye kadar ücretlerle çalışmaktadırlar.Ayrıca tüm sosyal yardım ve sigortaların artık tüm işyerlerinde uygulanması da,işçilerin sosyal güvence altında çalışmalarını sağlamıştır. Ücreti ve sosyal şartları beğenmeyen işçiler hemen bugünün akşamına işten ayrılmakta,sabah yeni bir fabrikada hiç beklemeden anında iş bulabilmektedirler. Yönetici personeller ise kolay kolay anında iş değiştirebilme seçeneğine sahip değildirler.Yerlerine birileri gelene kadar,yeni gelen kişilerin yetki ve sorumluluklarını kavrayıncaya kadar çalışmak zorunda kalan idari personeller, zaman zaman şahit oluyoruz asgari ücretlerle veya yaptıkları işin niteliğine göre çok daha düşük ücretlerle çalıştırıldıklarına duyuyor,görüyor,şahit oluyoruz.İşgücü piyasasında işçilerde olan personel talep patlaması,idari kadrolarda geçerli olmuyor.Çünkü bir firmada çalıştırılması ön görülen işçi sayısı 100-120 kişiyse ve kapasite arttıkça daha da yükseliyor olmasına rağmen yönetici kadrolarda görev alan personele aynı artan oranda ihtiyaç duyulmuyor. İşçi yetişmiyor ama idari personellerde her yıl sabit kalmak üzere aynı oranda yeni personeller piyasaya çıkıyor. Çoğu işyerinde işçi maaşından daha az ücretle çalıştırılan yöneticiler görüyoruz.Bir işveren işçi ücretinden az veya aynı ücretle çalıştırdığı yönetici personeline işçileri ve işletmemi yönet dememeli. Yönettiği kişiyle aynı ücreti alan veya daha az ücret alan bir yönetici bu işinde ne kadar başarılı olabilecektir ki? Yönettiği kişiler bu maaş dengesini bildikleri halde çalışma istekleri olacak mı? Çalışsalar bile ne derecede verimli olacaklar? İşçiler kendilerinden düşük maaş alan bir yöneticiyi kayda alacaklar mı? Bu soruları acilen tüm işverenler kendilerine sormalıdır ve cevaplamalıdırlar. Tamam,işçi olmazsa üretim olmaz ama,idari personel olmadan üretim de olmaz,işçi de olmaz...Herkes bunun bilinciyle hareket etmeli ve ücret politikaları belirlenirken bu hususlar göz önünde bulundurulmalıdır. Herkese bol kazançlı,mutlu bir hafta dilerim...