Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de kriz olmadığını, sadece piyasaların hareketlendiğini söyledi.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CNBC-e/NTV ortak yayınında CNBC-e Genel Yayın Yönetmeni Servet Yıldırım'ın sorularını yanıtladı. Bir ekonomik paket uygulamayı planlamadıklarını ifade eden Babacan, "Ekonomik paketler krizlerle birlikte anılır şu an bir kriz yok. Toplu çözüm paketi gerektirecek bir durum yok" dedi.Merkez Bankası'nın getirdiği koridor uygulamasının Türkiye'ye çok miktarda kısa vadeli sermaye gelmesini engellediğini söyleyen Babacan, "Kısa vadeli sermaye Türkiye'yi cazip görmedi. Bu da iyi oldu Türkiye açısından, 22 Mayıs sürecinde, Gezi olaylarında ve 17 Aralık sonrasında Türkiye'den çıkacak fazla bir sermaye yoktu" dedi. Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcıların uzun vadede piyasada hareketlenmeler olacağını kabul ederek geldiğini belirten Babacan, "10 yıllık süreçte tabii ki çalkantılar olacaktır ama 10 yılın sonunda kâr ettiklerini görecekler" ifadelerini kullandı.Babacan, "27 Ocak'tan 13 Şubat'a kadar 3,9 milyar dolar döviz girişi oldu. Kurdaki sakinlik biraz da bu döviz girişinden olabilir" dedi. Şirketlerin kur riskini iyi yönettiğini belirten Babacan, "Kalıcı bir olumsuz etki olmayacak" şeklinde konuştu.FEDin geri çekilme kararını açıklamasının ardından gelişen piyasalarda meydana gelen çalkantının kendileri için sürpriz olmadığını söyleyen Babacan, "Senaryolara hazırız. FED tahvil alımlarının azaltılmasını hızlandırabilir ama biz bu senaryoya da hazırız" dedi.Doğrudan yabancı yatırımların arzu edilen seviyede olmadığını kaydeden Babacan, "Yarı yarıya bir düşüş var. Türkiye'nin yapısı dışarıdan sermaye girişini mecbur kılıyor. Kendi tasarruflarımız büyümeyi desteklemeye yetmiyor. İleride kendi petrolümüzü gazımızı buluruz, bu değişir. Ama böyle çok köklü yapısal değişiklikler olmadıkça sermaye girişine mecbur kalıyoruz. Sermaye de güvene gelir" dedi. Babacan, "Tüm sektörlerde bankacılık gibi şeffaf bir yönetim şekline geçmeliyiz" ifadesini kullandı. Babacan, "Sermaye girişini kapatın, Türkiye'nin büyümesi eksiye düşer. Doğrudan sermaye girişi bu ülkenin ekonomisi için olmazsa olmaz bir şarttır" diye konuştu.S&P'nin değerlendirmelerini Londra'da ve kağıt üzerinde yaptığını belirten Babacan, "Kurum cari açık büyük risk diyor fakat sonra da cari açığın yüzde 3 olacağını söylüyor. Ani duruş tehlikesinden bahsedip büyümeyi yüzde 2 öngörüyor. Buna ani duruş denemez, keşke Türkiye'ye gelip yerinde değerlendirseler" şeklinde konuştu. Babacan, Türkiye'ye yatırım yapılabilir notu veren Moody's ve Fitch'in siyasi risklerin notun içerisinde olduğunu belirttiklerini ve notta revizyona gitmeleri için bir gerekçe görmediklerini belirttiğini hatırlattı. Babacan, "Seçimlerde iyi bir sonuç aldığımızda siyasi bir risk olmadığı görülecek" dedi.Önümüzdeki 10 yılda gelişmekte olan piyasalardaki büyümenin geride kalan 10 yıldaki kadar kuvvetli olmayacağını ifade eden Babacan, Fed'in varlık alımlarından çekilmeye başlamasıyla piyasada bir yeniden fiyatlama sürecine girildiğini söyledi. Babacan, bu ülkelerde büyük sermaye çıkışları olmadığını kaydetti.Babacan, getiri arayan yatırımcıların yine gelişen ülkelere döneceğini belirtti. Babacan, gelişmiş ülkelerin gelişen ülkelerdeki volatiliteye kendilerini merkeze koyarak baktıklarını söyledi ve "Gelişmiş ülkeler, 'Bu çalkantı dönüp dolaşıp bizi vurur mu?' diye düşünüyorlar" dedi. Perşembe gününden itibaren Sidney'de G20 toplantısına katılacaklarını ifade eden Babacan, küresel ekonomiye dair değerlendirmelerde bulundu. ABD'de istihdam piyasasının iyileşmeye devam ettiğini söyleyen Babacan, bunun Fed'in politikalarını etkilemeye devam edeceğini söyledi. Babacan, Avrupa'da ise toparlanmanın ABD'deki kadar güçlü olmadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı, "Euro Bölgesi bu yıl kırılgan da olsa bir büyüme gösterecek" dedi. Kasım'da işsizliğin bir önceki ayla aynı olduğunu, Eylül'e göre ise yüzde 0,3 düştüğünü söyleyen Babacan, işsizlikteki artış trendinin kırıldığını kaydederek şunları söyledi; "Geçen aykiyle aynı, ama Eylül ayına göre 0.3'lük bir düşüş var. Geçen sene Kasım'da iş gücüne katılma oranı yüzde 50.8 imiş, şu anda 50.7. Bu yılın daha çok başındayız. Bu yılın büyümesiyle işsizlik çok ilintili olacak. Yüzde 4'lük bir büyüme olursa işsizlik oranı azalır, ama düşük olursa işsizlik oranı da artar. 2009'dan bu yana toplam 6 milyon istihdamımız arttı".Bu yılın büyümesine ihracat performansı ve iç tüketimin etki edeceğini söyleyen Babacan, "Son iki aydır yaşanan gelişmelerin iç tüketimi etkileyip etkilemeyeceği henüz belli değil" dedi. AVM'lerde ciro artışı olduğunu da belirten Babacan, bunun sadece tek bir veri olduğunu söyledi ve "İç tüketimdeki etkileri ölçmemiz henüz zor" şeklinde konuştu.Babacan, bu seneki büyümeyi öngörmek için hem Avrupa hem iç pazarı yakından takip ettiklerini belirtti ve "Henüz revizyon yapmaya gerek yok" dedi ve "Biz hala yüzde 4 noktasındayız. Bunu revize edecek kadar elimizde veri yok" ifadelerini kullandı.Cari açıkta yıllık 6 milyar dolar bir sapma olduğunu ifade eden Babacan, "Sadece altın ticaretinde 3 milyar dolarlık bir sapma var. Bizim cari denge istatistiklerimizi etkiliyor. Bu yüzden altın hariç cari denge rakamlarımızı açıklıyoruz" dedi. Altın hariç cari açığın düzeldiğini belirten Babacan, "Bu düzelmenin hızı düştü ama bir kötüleşme söz konusu değil" şeklinde konuştu.Babacan, "Türkiye için yüzde 4-5'lik bir cari açık sürdürülebilir görünüyor ancak ilelebet bununla gidemeyiz, bunu daha da azaltmak gerekiyor" dedi. Avrupa Birliği'nin sürdürülebilir cari açığı yüzde 4-5 seviyesinde kabul eden yeni bir parametre tanıttığını aktaran Babacan, "Yüzde 6-7 gibi rakamlar kabul edilebilir değil" şeklinde konuştu.