Başbaka'ın öfkeyi hitabet sanatı olarak yorumlamasıyla birlikte, Türkiye'de artık konuşma ve
yazma üslupları da çok şeyleri değiştirecek.. Böylece herhangi birşeye öfkelenen herkes, bunun karşılığını farklı düşünce ve eylemlerle verebilecek.. Küfür edebilecek, fiili saldırıda bulunabilecek.. Zaten gergin günler yaşatılmaya başlanılan ülkemizde, bu gelişme sonrası neler olabileceğini gözümüzün önüne bile getirmek istemiyoruz. Çünkü hergeçen gün umudumuz azalıyor.. Başbaka'ın ifadesinden hareketle, sözlüklere göz attığımızda "öfke"yi 'hışım, gazap ve hiddet' olarak görüyoruz.. Şimdi Başbakana bakıp da öfkeyi bu anlamla değerlendiren birisinin, herhangi bir söze karşılık olarak bağırıp çağırıp, hatta vurup kırıp incitme ve fiziksel saldırganlığa kadar gidip yaralama hatta öldürme fiili işleyip rahatlayacağını düşünmezmisiniz.. Oysa sanata baktığınızda, ne incitmeye ne de kalp kırmaya yönelik birşey göremezsiniz.. Çünkü sanatın amacı daha farklıdır ve toplumların özgürlüğünü, barışını ve sevgi unsurunun ön planda olmasını gösterir.. Sayın Başbaka'ın öfke ile sanatı birleştirmesi, ülkemiz insanlarının barış ve huzur içinde yaşamasının önünde bir engel daha oluşturmuştur... Daha kötüsü, insanların birbirine karşı anlayışsız davranmasına neden olacak bir düşünceye yeşil ışık yakmıştır.. Kaldı ki, zaten bu anlayışa doğru son hızla sürükleniyoruz. Öfke ve sanat görünümlü bu mesaj, aslında birbirimize farklı gözlerle bakmamızın, bizim gibi düşünmeyenleri düşman olarak görmemizin adresi niteliğindedir.. Allah ülkemizi böyle bir tehlikeden ve korusun diyoruz.. Ama bu gidişin hiçte iyiye gidiş değil olmadığını belirtmeden geçemiyoruz.. VALİ, İLE ÖZEL İDARE GENEL SEKRETERİ ARASINDA SOĞUK SAVAŞ Şimdilerde sadece üst düzeyin ve bazı bürokratların yanısıra AK Parti'nin yöneticileri biliyor.. Sayın Vali Süleyman Kamçı ile il özel idaresi genel sekreteri Sayın Abdülkadir Demir arasında bir süreden beri soğuk savaş rüzgarları esiyor.. Sayın Vali'nin artık işi şikayet boyutuna götürdüğünü, bakan ve milletvekilleriyle birlikte AKP'nin üst düzey yöneticilerine kadar Abdülkadir Demir'i şikayet ettiğini çok iyi biliyoruz.. Gerekçesinde makamları göz önünde bulundurduğumuzda kısmi olarak haklı görülse de, şimdilik aradığı ilgiyi ve yetkiyi henüz bulmamışa benziyor.. Bunun nedeni Abdülkadir Demir'in iyi çalışması ve başarılı gözükmesi.. Hatta çalışmalarında ve faaliyetlerinde, Valiyi geride bırakması.. Zaten bu görüntü sanırım Süleyman Kamçı'nın da canını sıkıyor.. Ancak Sayın Demir, galiba son özel idare dergisindeki yayıncılık anlayışı ve basına yaptığı açıklamalarla Vali'nin eline biraz koz vermişe benziyor.. Çünkü özel idare olarak çıkartılan bir dergide, ilin Valisine tek satır yer verilmemesi, tek bir fotoğrafının bile konulmaması, eğer bilinerek yapıldı ise önemli bir hata olduğunu söylemek durumundayım.. Gerekçesi ne olursa olsun, şık olmamıştır.. Sayın Demir'in verdiği ikinci koz ise, Gaziantep hakkında "bu şehirde işler iyi gitmiyor, kentin vizyonu yok" şeklinde kişisel görüşünü basın yoluyla açıklamasıdır.. Doğruluk payı çoktur, hatta yıllardır bu köşede aynı konular sürekli işlenmiştir.. Ama bu söylemiyle AK Parti'yi rahatsız edeceğini, yöneticileri sıkıntıya sokacağını iyi düşünmeliydi.. İşte bu zaafiyet AK Parti il yönetiminin tercihiyle atanmış Vali Süleyman Kamçı'nın eline koz vermiştir.. Bu nedenledir ki, görüştüğü her yetkiliye yer ve mekana bakmaksızın Abdülkadir Demir'i şikayet etmektedir.. Bu işin sonu nereye gider bilemem.. Bu satırların yazarı olarak Sayın Demir'e çok yerde katılıyorum.. Katılmadığım sadece "BEN" kavramını çok kullanması.. Eğer özel idarenin faaliyetlerini anlatırken BEN değil BİZ demeye ağırlık verirse, daha sempatik ve paylaşımcı olarak görünür.. BU CHP'DE BAŞKA KİMSELER YOK MU ? Ey CHP'liler !.. Ey bu partiye gönül vermiş insanlar.. Kendilerini yetiştirenler, bilgi sahibi olanlar, partiye yıllarını verenler.. Atatürk ilke ve inkilaplarını şiar edinenler.. Ülkesini sevenler.. Partisinin Gaziantep'te rezil olmasının önüne geçmek isteyenler.. Gaziantep'te yıllardır il ve ilçe başkanlıklarını, hatta milletvekilliklerini, babalarının helal mallarıymış gibi parsellemek isteyenlere YETER artık diyecek babayiğitler.. Allah aşkına neredesiniz ? Yoksa hepiniz il ve ilçe başkanlıklarına her seçimde aday olanlar kadar bilgili ve yetenekli değilmisiniz ? Onlardan gözünüz kulağınız daha mı az ? Boyunuz posunuz daha mı uygunsuz ? Evet sizlere sesleniyorum ey CHP'liler.. İnanın bu kentte yaşayan vatandaşlar olarak, her seçimde aynı kişilerin aday olmasından bıktık usandık artık gınaa geldi.. Peki sizler bıkmadınız mı ? Sakın ola ki, bizlere "bu işler delegeleri blok halinde ayarlama işidir, biz ne yaparsak yapalım partide bazı kesimler ve sizin bahsettiğiniz bu kişilerin önüne geçemiyoruz, bu konuda genel merkezin de farklı tutumu önümüze engel teşkil ediyor" demeyin.. Çünkü bu savunma şekli teslimiyetciliktir.. Mücadele etmeden armut piş ağzıma düş demeyi beklemektir.. Siz çıkın meydana, olsun olmasın, kazanırsınız kaybedersiniz, ama bir kere çıkın meydana da, hiç olmazsa bizlerde "CHP'de bunlarda mı varmış, aferin onlara" diyelim.. Hepinizi iyi haftalar