Ülkemizde uzun yıllardan beri dolaylı vergilerin payı ortalama yüzde 70'ler civarında seyretmektedir. Bu vergilerden; düşük, sabit ve dar gelirliler en çok etkilenen kesimi oluştururken, girdi maliyetlerini de artırdığından üretimi olumsuz etkileyerek ; Devletin vergilemedeki az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması ilkesi gerçekleşememiş, nihayetinde kayıt dışılığı beslemiş ve bu yüksek seviyelerde seyretmesine neden olmuştur.

Kayıt dışılığın yüksekliği

- Kayıt içinde olup ta vergisini tam ve zamanında ödeyen mükellefleri olumsuz etkilemekte,

- Haksız rekabete neden olmakta,

- İşletme sermayesi az olan küçük ve orta ölçekli firmaların kapanması sonucunu doğurmaktadır.

Türkiye'de yıllardır konuşulan, ancak, makul bir seviyeye bir türlü indirilemeyen kayıt dışı ekonominin boyutları her geçen gün daha da büyümektedir. Borçlarını ödeyemeyenlerin sayısının hızla arttığı, döviz kurlarının tavan yaptığı, geniş işsiz sayısının yükseldiği, Hazinenin borçlanma faizinin üç ay içinde iki katına çıktığı ve dış borçlanmanın cari açığa yetmediği bir ekonomik ortamda, kayıt dışı ekonomi ile mücadelenin önemi daha da artmaktadır.

Haksız rekabete neden olan, devletin mali gücünü zayıflatan ve yabancı sermaye girişini ürküten en önemli faktörlerden birisi olan kayıt dışı ekonominin sonuçları nedeniyle ekonominin önemli bir yarasıdır.

Kayıt dışı ekonominin boyutları büyüdükçe, gelir dağılımındaki adaletsizlikler de hızla artmakta, kaynakları daralan devlet kamu yatırımları azalmakta ve sosyal politikalar ile yapısal reformlar hızla artan bir trentte olmalıdır.