BDP’nin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, Sur eski belediye başkanı Abdullah Demirbaş Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Selahattin Demirtaş'ın adaylığı ile birlikte Türkiye'de artık yeni bir soluğun ortaya çıktığını belirterek, "Bu seçim süreciyle artık HDP'nin Türkiyeleştiği, Türkiye'ninde HDP'ye ihtiyaç duyduğu bir zemini yaşıyoruz. Biz Türkiyeleşiyoruz ama Türkiye'de HDP'leşiyor" dedi.Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığına dikkat çeken Demirbaş, Başbakanın söylemlerinin toplumu kutuplaştırdığını, bu kadar kutuplaştıran kişinin nasıl cumhurbaşkanı olacağının merak konusu olduğunu belirterek "Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından, barışçıl zemin açısından Selahattin Demirtaş çok önemli bir soluk. Türkiye toplumu Selahattin beyin bu çıkışına kulak vermelidir" dedi.

BİZ TÜRKİYELEŞİYORUZ

Yıllardır Türkiye'nin demokratikleşmesi, herkesimin birarada özgür bir şekilde yaşaması, sorunların barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ifade ettiklerini, ancak buna çok önemli bir zemin bulamadıklarını söyleyen Demirbaş, "Bu zemin seçim süreciyle birlikte biraz yakalandı. Biz Türkiyeleşiyoruz ama Türkiye'de HDP'leşiyor. Bu önemli bir nokta. Türkiye'nin, Orta doğuda model ülke olmasını sağlayacak bir noktaya gelmesi için çaba sarfetmemiz lazım. Bu anlamda Cumhurbaşkanlığı seçimleri önemli. Bizim alacağımız her oy sayın başbakanı yanlış tavırlarına uyarıdır. Birilerinin artık sayın Başbakan'a sen yanlış yapıyorsun dedirtecek noktayı göstermesi lazım. Diktatörlüğe, tekelleşmeye, merkezileşmeye çalışan bir uyarı, bir sinyaldir. Kendini uyar ve düzelt. Bununda en önemli araçlarından biri seçimlerdir" diye konuştu.

İKİ ADAY DA AYNI

Cumhurbaşkanlığı seçiminde üç adayın olduğunu, ancak iki adayın çizgisinin aynı olduğunu belirten Demirbaş, "Birbirine yakın iki aday var. İki aday mevcut statükoyu koruyan, kendisinin dışındaki farkılıkları görmüyor. Ancak diğer aday tekçi olmayan, farklı kimliklerin, düşüncelerin inanışların olduğunu ortaya koymaya çalışan bir aday. En önemlisi herkesimin Cumhurbaşkanı olması gerektiğini savunan bir aday" dedi.

TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR MODEL OLABİLİR

Birlikte yaşamanın öneminin, ortadoğudaki gelişmeleri dikkate aldığımızda daha net şekilde görüldüğünü ifade eden Demirbaş, "Türkiye birlikte yaşama modelini geliştirirse Ortadoğu içinde önemli bir model olacak. Toplumu kutuplaştıran bir yaklaşım değil birleştiren bir yaklaşım sergilenmeli. Başbakanın dili ayrıştıran bir yaklaşım. Biz halklara düşman değiliz. Siyonizme karşı olmakla Yahudi halkına karşı olmak farklı şeylerdir. İsrail hükümetlerinin yaptığı uygulamalara karşı çıkan Yahudilerde var. Türkiyenin yaptığı yanlışlardan Türk halkını sorumlu tutabilirmiyiz" diye konuştu.

TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL

Türkiye'nin artık kabuğunu kırdığını, eski Türkiye olmadığını belirten Demirbaş, "Artık hiçkimse otoriterleşerek Türkiye'yi yönetemez demek gerekiyor. Bizim için kimin destekleneceği önemli değil. Erdoğan'ı desteklemeyeceğiz ama Ekmeleddin'i de desetkelemeyeceğiz, şu anda görünen o. Tabu siyasette her an herşey değişir. Yarın konsessus başka bir şekilde dönüşür, Türkiye'nin demokratikleşmesi çerçevesinde belirlenen ilkesel ittifaklar gerçekleşirse ona kimse birşey diyemez. Sorun Türkiye'nin demokratikleşmesi çerçevesinde ilkesel ittifaklardır.

İKİSİNİN DE DİLİ AYNI

İkinci tura kalınması halinde Başbakan'ı da İhsanoğlu'nu da desteklemeyeceklerini belirten Demirbaş, "Sayın Başbakan ve Ekmeleddin Bey'in demokratikleşmeyle ilgili birşeyleri yok. İkisinin dili de cinsiyetçi, ayrıştırıcı çözüm dili değil, toplumun ihtiyaç duyduğu bir dil değil. Ayrışan ayrıştıran bir dili niye destekleyelim? Hükümetin yürüttüğü bir çözüm süreci var bu söylemlerle bir yere gitmez. Bir yandan görüşmeleri yürütüp öte yandan IŞID'ı desteklerseniz gitmez." dedi.

TEK DEVLETE İTİRAZIMIZ YOK

Başbakan'ın tek millet dediğini, bunun da farklı etnik kimlikleri reddetmek anlamına geldiğini dile getiren Demirbaş, "Ama Başbakan tek millet değilde tek devlet dese kimsenin itirazı yok. Ancak tek millete itirazımız var. Çünkü bu ülkede Türk olmayanlarda var. Biz cinsiyetçi bir dil kullanmıyoruz. Kadının olmadığı bir yaşamda yokuz, ekolojik dengenin bozulduğu doğanın yok edildiği bir yaşamda yokuz. Seçilecek cumhurbaşkanı Müslümanların, Ezidilerin, Hristiyanların, Yahudilerin, Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Çerkezlerin, kadınların ve engellilerinde Cumhurbaşkanı olmalı" diye konuştu.

KENDİ İLKELERİMİZDE ISRARCIYIZ

Türkiye'nin yaşadığı en önemli sorunun adalet sorunu olduğunu belirten Demirbaş, "Adalet arayışı içinde olan bir insan adaletsizliği kendisi yaratırsa asıl sıkıntı buradadır. Biz kendi ilkelerimizde ısrarcıyız. Ne Ekmeleddin ne de başbakan bizim çizgimizi temsil etmiyor" dedi.

UÇMA YETENEĞİMİZE GÜVENİYORUZ

Çözüm sürecinde birilerine güvenerek ortaya çıkmadıklarını söyleyen Demirbaş, "Bir kuş uçarken konacağı dalın çürük olup olmadığına bakmadan uçar. Bir kuş uçarken kendi uçabilme yeteneğine güvenerek dala konar. Eğer uçacağına güvenmezse o zaman o dala konmaz. Bizde çözüm sürecine başbakana veya birilerine güvenerek gitmiyoruz. Bizim Türkiye'de barışa ihtiyacımız var, demokratikleşmeye ihtiyacımız var. Biz kendi özgücümüze güvenerek ortaya çıkıyoruz. Biz uçma yeteneğimize güvenerek dala konuyoruz" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR