KESK, DİSK ve Türk-İş Sendikaları, son günlerde artan işçi ölümlerine tepki gösterdi. DİSK Gaziantep Şubesinde gerçekleştirilen ortak basın toplantısında konuşan DİSK Bölge Temsilcisi

Ali Güdücü, yaşanan işçi ölümlerinin nedenini taşeronlaştırma, rövadans gibi güvencesiz işçi çalıştırma ilişkisine dayandırırken, tüm madenlerin kamu tarafından işletilmesi gerektiğini söyledi.

Güdücü,Soma’da yaşanan maden katliamından sonra hükümetin maden işçilerinin çalışma koşullarını iyileştirme iddiasıyla yaptığı düzenlemelerin bir sonuç vermediğini belirterek, "Ermenek maden havzasındaki maden işverenlerinin tamamı isçilerin yeni yasalardan doğan haklarını karşılayamayacaklarını ifade etmiştir. İşverenler kanunsuz lokavt yaparak madenleri bir süre kapatmışlar, işçilere ücretsiz izin vererek işbaşı yaptırmamışlardır. Olayın yaşandığı madenin işvereni daha önceden karşıladığı yol, yemek ve ara dinlenmesi gibi haklarından vazgeçmeleri karşılığında madenleri açacaklarını ve bu şartlarda çalışmalarını 149 işçiye dayatmışlardır" dedi.

Su baskınından iki gün önce işbaşı yapan maden işçilerinin yaşam odası, kaçış tüneli ve birçok işçi sağlığı-iş güvenliği tedbiri bulunmayan madende ölümle baş başa bırakıldığını belirten Ali Güdücü, "Devletin en üst temsilcilerinin maden başında yaptıkları “Biz Soma’nın ardından her türlü yasal düzenlemeyi yaptık” açıklamaları gerçeği yansıtmamaktadır. Torba yasada madencilik alanındaki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine dair tek bir madde bile geçmemiştir. Bu ülkeyi yönetenler göz göre göre toplumu yanıltmaya kalkmaktadır. Torba yasada maden işçilerinin ücretlerine dair kimi kısmi iyileştirmeler getirilmiş, çalışma saatlerine dair düzenleme ise az önce bahsettiğim gibi ertelenmiştir. Böylesi bir acı günde, aksi bu kadar kolay ispatlanabilecek bir iddiayı öne sürebilmek gerçekten ibret vericidir. Ülkemizde iş cinayetlerinin asıl sorumluları hesap vermemektedir. Soma katliamının ardından, asıl sorumlu Çalışma ve Enerji Bakanlıkları’ndan, madenin sahibi olan TKİ'den tek bir yetkili bile soruşturulmamıştır. Daha dün Torunlar inşaatta yaşanan katliamın ardından şirket hakkında takipsizlik kararı verilmiştir. Çünkü taşeronlaştırma ve güvencesiz çalıştırma ilişkilerinin yaygınlaşması için devlet ve sermaye işbirliği halindedir. Tüm madenler kamu tarafından işletilmelidir. 6331 sayılı yasayla piyasalaşan işçi sağlığı ve iş güvenliği düzeni çökmüştür. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında sendikalar, meslek oda ve birlikleri ve üniversitelerin katılımıyla özerk demokratik bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır. İşçiler ancak örgütlenerek " ölümüne çalıştırma" dayatmasına karşı durabilir" diye konuştu. Haluk ŞAHİN