Tanrıöver, saygı, sevginin olduğu, esnafın çek senetle değil sözle iş yaptığı eski Gaziantep’ten, bugün sağlıksız büyümenin örneği haline gelen, göçle beraber kötü bir kültürler mozaiği haline dönüşmeye başlayan bir şehir örneği ile karşı karşıya olduğumuzu belirtti. Tanrıöver, “Şehrimizin üç ana problemi var. Trafik, Gürültü kirliliği ve Asayiş. Bu üç ana sorunun ağırlaşmasının sebebi, kentin hızlı ve sağlıksız büyümesi ve kenti yönetenlerin de sorunlara zamanında tedbir alamaması. Sosyal ve insani doku da bozuldu. Bu kentte yaşayan insanlar olarak nasıl risklerle karşı karşıya olduğumuz ortadadır” dedi.ÇEK SENETLE DEĞİL SÖZLE İŞ YAPILIRDIGaziantep’te eskiden herkesin birbirini tanıdığını hata yapanın hemen görüldüğünü anlatan Tanrıöver, “Dolayısı ile kuşaklar arasında saygı, sevginin olduğu, esnafın çek senetle değil sözle iş yaptığı, tamirci esnafının bütün Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun vazgeçilmezi olduğu, daha birçok özelliği ile şirin bir Anadolu kenti idik. Yaz akşamlarında aileler rahatça çay bahçelerinde oturur, isteyen yazlık sinemalara gider, çıkışta da yürüyerek evlerine giderdi. Bir de şimdiki duruma bakınız. Şehir alabildiğine büyüdü ama, Antep şimdilerde sanki sağlıksız büyümenin örneği haline gelmiş. Başlangıçta köyden kente olan göç, daha sonra doğudan Gaziantep’e, yakın geçmişte de yoğun Suriyeli göçü nedeni ile adeta kötü bir kültürler mozaiği yaratmıştır. Her gelen göç kendi kültürünü de birlikte getirmiş, o kültür kent kültürü ile adapte olamayınca ortaya yoz, lümpen bir kültür salatası çıkmıştır” diye konuştu.FATMA HANIM İYİ ŞEYLER YAPMAK İÇİN ÇIRPINIYORŞehrimizin üç ana problemi olduğunu vurgulayan Tanrıöver şunları söyledi:” Bunlardan birincisi trafik, ikincisi gürültü kirliliği, üçüncüsü asayiş sorunu. Bu üç ana sorunun ağırlaşmasının sebebi kentin hızlı ve sağlıksız büyümesinin, kenti yönetenlerin de sorunları zamanında kavrayıp, buna uygun uzun vadeli tedbirleri alamamasının sonucudur. Sosyal ve insani dokunun da alabildiğine bozulmuş olduğunu dikkate aldığımızda bu kentte yaşayan insanlar olarak nasıl risklerle karşı karşıya olduğumuz ortadadır. Fatma hanım iyi şeyler yapmak için çırpınıyor, ciddi bir bütçesi de var. İyi yapılan, iyi sonuç veren işler var. Örneğin şehrin çok önemli bir sorunu olan su sorunun, Düzbağ projesinin yakında devreye girecek olması ile çözülecek olması çok önemli bir başarıdır. Toplu konutta da önemli şeyler yapıldığı söyleniyor.”İYİ İŞLER GİBİ HATALI YAPILAN İŞLER DE VARGüzel yapılan işlerin yanısıra büyük rakamlara hatalı işler yapıldığını da öne süren Tanrıöver şöyle konuştu:”Örneğin Mithat Enç Caddesi’nin tek yönlü yol yapılmasının ne fayda getirdiğini hiç kimse anlayabilmiş değil. Fevzi Çakmak Bulvarı’nın yükünü kısmen alan bu caddenin gidiş (ya da dönüş) şeridi garip boynuzları olan park yerleri ve bisiklet yolu ile iptal edilmiştir. Şimdi bu yoldan gidemeyen araçlar ara yollardan Fevzi Çakmak bulvarına inip, Sankopark ve hastane önünde yığılmalara sebep olmaktadır. Büyükşehir önündeki viyadük dayanıksız diye yıkılmış eskinin aynısı yeniden yapılmıştır. İnsan düşünüyor, bu viyadük’ü Atmaz inşaat yapmıştı. O zaman Atmaz inşaat’ın kendi beton santralı vardı ve burada hazır beton döktü. Ve Atmaz inşaat işini düzgün yapan bir firma idi. Acaba viyadük yıkılmadan güçlendirme ile kurtarılamaz mıydı? Mezarlık kavşağı derseniz yine pek bir şey değişmemişe benziyor. Burada Büyükşehir ile ilişkileri olan bazı arkadaşlarımızın bu gibi konularda fikirlerini beyan etmek yerine, iş alma hesapları ile her yapılanı alkışlamalarını yadırgadığımı da belirtmek istiyorum.”MESLEĞİMİZ BICAK SIRTINDAŞehirdeki değişimin yanısıra müteahhitlik mesleğinde de önemli değişimlerin yaşandığını belirten Tanrıöver, “Mesleki dayanışma maalesef eskisi gibi güçlü değil. Dayanışmanın yerini ağır rekabet şartları, mesleki sorunlar ve olumsuz piyasa koşulları aldı. Eskiden bütün müteahhitler birbirini tanırdı ve arada bir araya gelinirdi. Birbirimize destek olur, moral verir, mesleki sohbetler yapardık. Sosyal anlamdaki ilişkilerimiz daha iyiydi. Günümüzde müteahhitlik, gerek ihale yasasındaki değişiklikler, gerek sektöre iş yapmak isteyen insan sayısının alabildiğine artması ve dolayısı ile rekabet şartlarının çok ağırlaşmış olması, gerekse son zamanlarda ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar ve geleceğe ilişkin belirsizlikler nedeni ile, yapılacak iş olmaktan çıktı demeyelim de çok zor adeta bıçak sırtında bir meslek oldu” dedi. Meral KINACILAR