‘Acaba gece uyuşturucu krizine girer de bize saldırır mı’ diye evde kendilerini savunmak için sopayla uyuyan aileleri biliyorum. Bağımlı evladını yeniden hayat kazandırmak ve tedavi etmek için evini, otomobilin satan, hatta borçlanan aileler var.

Görev yaptığım adliyeye gelip Hakim ve Savcıya yalvarıp ‘ ne olur evladımı hapise atın. Orada belki ıslah olur. En azından bu zalim torbacılar yakamızdan düşsün. Elimizdeki, avucumuzdaki bütün birikimimizi satıcılara verdik’ diyen anne ve babaları tanıyorum.

Gittiğimiz bir operasyonda yaşadığı uyuşturucu yoksunluğu ( krizi) sebebiyle tir tir titreyen, feryatları mahalleyi inleten ve annesinin boynuna bıçağı dayayarak rehin alıp, ‘ bilsem ki senin karnında uyuşturucu madde var, karnını deşer alırdım’ diyen bağımlı tanıyorum.

Ateş düştüğü yeri yakar. Bu ülkede bağımlı evladının iyileşmesi için Özel kolejini satan, öğretmenlikten istifa eden, bankalardan kredi çekip hastanelere ödeyen gözü yaşlı anne ve babalar var. Sorun bir bağımlı ailesine. Bağımlı evi matem evidir. O evde huzur, neşe, esenlik, saadet olmaz. Olmayacaktır da.

‘Torbacıya para vereceğim yoksa uyuşturucu krizinde kaslarım, kemiklerim dayanılmaz ağrıyor ’ diyerek evde namaz kılan annesinin durumundan faydalanarak şarjdaki telefonunu satan çocukların ifadesini alırken gözyaşlarımı tutamadım.

Terör örgütleri sadece uyuşturucu ticareti yapmaz. Aynı zamanda terör eylemlerinde herkes biliyor ki, canlı bombaların çoğu kimyasal uyuşturucu madde bağımlısıdır. Çünkü normal ve sağlıklı bir insan durup durduk yerde canına kıymaz. Kimsenin de canına kıyamaz.

Bir ülkenin en büyük zenginlik kaynaklarından birisi de genç nüfusudur. Sayın Cumhurbaşkanımıza da daha önce yazdığım gibi, ülkemiz üzerine oynanan oyunlardan birisi de uyuşturucu illeti ile ülkemizi bitirmektir. Bundan birkaç sene önce de sinsi bir oyunla sentetik kannabinoid ( Bonzai) ile gençlerimize kurulan tuzaklarla ailelerle devlet karşı karşıya getirilmek istendi. Çağrıldığım seminerlerimde ebeveynlere ülkemize uyuşturucu ve terör üzerinden kurulan hain ve alçak senaryoları anlatıyorum. Tıpkı ülkemize düzenlenen siber saldırılar gibi. Amaç kaos ve infial yaratmak. Ama başaramayacaklar. Türk Polisi ve Jandarma gece gündüz demeden düzenledikleri operasyonlarla suç ve suç unsurlarına aman vermemektedir. Herkesin vicdanı rahat olsun. Ülkemiz diğer ülkelerle kı yaslandığında dünya üzerindeki ülkeler oranlara kullanım oranı düşüktür. Bunu da belirtmekte fayda var.