"Günlerden bir gün kral aslan avlanmak için ininden çıkar. Önce bir kurda ve daha sonra da bir tilkiye rastlar. Kurt ve tilki aslanın peşine takılır birlikte yol alırken, Aslan önce bir öküz sonra koyun daha sonra da bir tavşan avlar. Aslan kurda şöyle der:-“Bu avları adaletli bir şekilde paylaştır!”Kurt hırs ve kibirle:-“Efendim. Şu öküz senin, şu koyun da benim, tavşan tilkinin hakkıdır.” der.Aslan bu paylaşıma ve kurdun hırsına çok kızarak:-“Sen ne zamandan beri benim bulunduğum bir ortamda “Ben” diyebiliyorsun ve kendine pay ayırabiliyosun?” der ve kurdu bir pençe darbesiyle öldürür.Bu kez aslan tilkiye döner:-“Bu paylaşım olmadı. Adaletli bir biçimde sen paylaştır bakalım.” der.Tilki:-Efendim şu öküz kralımızın sabah kahvaltısı, şu koyun öğle yemeği, şu tavşan ise kralımızın akşam yemeği olsun.” der.Aslan paylaşıma oldukça sevinerek:-Çok adaletli bir paylaşım yaptın. Sen bu paylaşımı nereden öğrendin?”Tilki mahcub bir şekilde:-“Şurada biraz önce öldürülen kurttan öğrendim efendim.” der.Aslan bu cevaptan oldukça memnun olur ve:-“Ben de bu kudret oldukça daha çok avlar bulurum. Bunların hepsini sana hediye ettim.” der.Bu güzel ve anlamlı hikayeden kamu çalışanları ve sendikal hareket adına bir ders çıkaracak olursak; 3 milyon memur, 2 milyon emekli ve aileleri ile birlikte 20 milyon insanı ilgilendiren önemli bir konuda alınan sonuçla Hükümet ASLAN, Çalışanlar KURT, Yetkili Sendikacılar TİLKİ durumuna düşmüştür.Maalesef hükumet yine kendi bildiğini okumuş ne bakanlar, ne başbakan, ne cumhurbaşkanı nede masaya kendisini savunması için gönderdiği sendikalar kamu çalışanlarından yana olmamıştır.Son 3 toplu sözleşmeyi incelediğimizde kamu çalışanlarının kaybettiğini, milli gelirden ve ülke kalkınmasından kendine düşen payı alamadığını, kendini temsilen masaya oturanların mali ve sosyal açıdan ihya olduğunu çevresindekilere ünvan ve koltuk dağıttığını görüyoruz.Ve yine maalesef kamu çalışanlarının kendileri kaybederken bu kayba sebep olanları desteklemeye devam ettiğini görüyoruz.Oysa demokratik haklarını kullanıp yetkili sendikayı değiştirmiş olsalar, hem kendileri hem ülke ekonomisi hemde demokrasi kazanacak.4.Toplu sözleşme görüşmelerinde hiç bir iş kolunda elle tutulur birşey olmadığı herkesin malumu ancak ne hikmettir tilki misali yetkili sendikalar sanki büyük kazanımlar elde etmiş, imkansızı başarmışcasına yayınlar yapıyor oda yetmiyor kral çıplak diyenlere ayar çekmeye çalışıyor.Evet sn. yetkili sendikanın etkisiz başkanları yöneticileri 2018-2019 yılları için oturduğunuz masada her şeyi elinize yüzünüze bulaştırdınız, memurları ve emeklileri yine satıp daha birde milli mevzularla duygu sömürüsü yaptınız.Dün kabul edilemez bulduklarınızı,azarı yeyip kulağınız çekilince eyvallah dediniz.Kameralar karşında racon kesip artistlik yapsanız da, çapınızın "buçuk"tan ibaret olduğunu belli ettiniz.Şimdi kamuoyu hanginizin vekil hanginizin bilmem ne olacağını merak ediyor.Bundan sonra ki ünvanınız vekil ali olur mu bilemiyoruz, ama buçuk ali olarak kalacağını iyi biliyoruz.2017 Toplu sözleşme görüşmelerinde izlediğimiz tiyatro sonraki dönemler için ders olması adına unutulmamalı, tüm sendikacılar ibret için tekrar tekrar izlemeli.Kamu çalışanları 6 yıl boyunca çok şey kaybetti, bu gerçeği görmek istemeyen arkadaşlar kendini kandırabilir ama memuru ve emekliyi kandıramaz.Haa bu şartlarda bu arkadaşlar hala koltuklarında oturuyorsa ciddi bir sosyal vaka olduğunu görmemezlikten gelemeyiz.Herkes, hepimiz oturup şapkasını önümüze alıp düşünelim "nerede yanlış yapıyoruz" diye.Başta yetkili sendika temsilcileri ve üyeleri olmak üzere kendimizi kandırmaktan vazgeçelim.Yetkiyi korkak beceriksizlerden alıp ehline verelim.Sözde sendikacı arkadaşlara son tavsiyem "masada cevirdiğiniz tiyatromsu filmi izleyip beğenmedik, hakkınızı verelim güzel rol yapıyorsunuz, memurun vekilliğini yapamadınız bu beceriksizlikle sizden Türk Milletini temsil edecek vekil-mekil olmayacağı ortada, bırakın sendikacılığı tiyatro metni yada sinema senaristi olun, bu konuda kimse elinize su dökemez..."