Turgut Özal Başbakan olunca devletten onay alarak, gözetim altında define kazısı yapmaya izin veren bir yasa çıkardı. Anlatacağım olay da bu yasanın hemen ardından yaşandı. Hikayesi hayli eskiye dayanmakta.
Eski yıllarda Tokat Belediyesi bir kanalizasyon kazısı yaptırmaktadır. Çalışan işçilerin başında bir zabıta gözlemci ve sorumlu olarak bulunmakta. Kazı kazma kürekle yapılmakta. Toprakta kanalizasyon borusu döşenmesi için gereken alan V harfi şeklinde kazılmakta.
Zabıta memuru V şeklindeki kanalın bir yamacında bir küpün ucunu görür. İşçilere sezdirmeden kontrol eder ve içinin altın dolu olduğunu anlar. Ancak define bulmak yasak ve küp ortaya çıkarsa tamamını devlet alacak. Yerini tespit eder. Eliyle küpün üzerine toprak çalarak görünmeyecek şekilde kapatır.
Yıllar geçer. Zabıta emekli olur. Turgut Özal'ın çıkardığı kanuna dayanarak defineyi yerinden çıkarmaya karar verir. Ankara'ya gider. Gerekli başvuruları yaparak kazı izni alır. Kendisine üç gün kazı yapabileceği konusunda izin verilir. Ve polis eşliğinde kazıya başlar.
Kazı alanı Tokat'ın merkezinde, Hükümet Konağının karşısında ve Atatürk Heykeli kaidesinin dibinde bir yer.
Adam üç gün boyunca kazı yaptı ama defineyi bulamadı. Masrafları boşa gitti.
Kazının ardından Hükümet Konağı bahçesinde ek bina inşaatı temel kazısı yapılmaya başlandı. Kazı alanından çıkan enkaz kent dışında, Amasya yolu üzerinde, şoför eğitim pistinin yanındaki bir alana taşınıp dökülmekteydi.
Şoför eğitim pistinin gece bekçisi ay ışığında enkaz üzerinde parlayan bir şey görmüştü. Merak ederek gidip baktığında altın olduğunu anlamıştı. Küp kırılmamış ama enkaz dökülürken eğilmiş ve içindeki altının bir kısmı toprak üzerine dökülmüştü.
Bekçi dürüst davranıp polise haber verdi. İlgililer gelerek altını teslim alıp, Tokat Müzesine bıraktılar.
Emekli zabıta defineyi ilk defa gördükten sonra bölgede çeşitli inşaatlar, yol çalışmaları yapılmış, cadde yeniden düzenlenmişti. Zabıta da definenin yerini şaşırmış, yanlış yerde kazı yapmıştı.
Her zaman dikkatli olmakta, arada bir hafızayı güncellemekte yarar vardır.
Kime niyet, kime kısmet…
