Günümüzde ‘Teknoloji Bağımlılığı’ artık çok sık kullanılır hale geldi. Teknolojinin bağımlılıkla beraber kullanılması beraberinde teknolojinin de olumsuz bir kavram olmasına sebep oldu.

Günümüzde gelişmiş ülkelere baktığımızda teknolojilerinin en üst seviyede olduklarını görürüz. Okul çağından itibaren çocuklarına teknolojinin önemi öğretilir. Şu bir gerçektir ki teknolojiyi takip edip onu geliştiremeyen uluslar her zaman çağın gerisinde kalmışlardır.

Ülkemizde teknoloji bağımlılığı kavramı 90’lı yılların sonuna doğru konuşulmaya başlandı. Çığ gibi büyüyen internet kafeler her mahallede yerini aldı ve çocuklarımızı âdete hapsetti. Gelişim döneminde olan çocuklarımız fiziksel ve zihinsel gelişimlerini maalesef internet kafelerde önlerine gelişmiş ülkelerin hazırladığı oyunları sunarak tamamladı. Hızla artan internet sektörü her eve girmeye başlayınca devamında akıllı televizyonlar, tabletler ve telefonlar hayatımızın değişmez parçası oldu.

Öğrenci velilerinin okul rehberlik servislerine geldiklerinde en sık şikâyetlerinin başında teknoloji bağımlılığı gelmektedir. İşin aslı şudur: Teknoloji güzel bir şeydir fakat bağımlılık güzel bir şey değildir. Eğer çocuğunuz teknolojiyle ilgileniyorsa bu güzeldir fakat teknolojiyi bir kenara bırakıp sadece bilgisayar ve telefon oyunlarına odaklanıyorsa bu ciddi bir sorundur. Çevresiyle çevrimdışı olup bilgisayarıyla çevrimiçi olması çocuğunuzun hem fiziksel gelişimini hem de zihinsel gelişimini tahrip edecektir.

Günümüzde hepimizin teknolojiye ihtiyacı vardır. Küresel dünyada bilgiye hızlı bir şekilde ulaşmanın tek yolu teknolojidir. Sayısız faydası olan teknolojinin faydaları saymakla bitmez fakat kullanım noktasında amaçsız ve kontrolsüz kullanılıyorsa bu bağımlılığa işarettir.

Peki, bağımlılığın belirtileri nelerdir?

Bilgisayarı sadece birkaç dakikalığına kullanmak için izin alıp saatlerce başından kalkmıyorsa,

Uzun süre bilgisayar kullandığı için fiziksel problemler yaşıyorsa, (Bel, sırt ve boyun ağrıları, görme problemleri gibi)

İnternete girmek ya da bilgisayar kullanmak için çevresiyle ilişkisini kesebiliyorsa bağımlı olma ihtimali anlamlı derecede yükselmiş demektir.

Nasıl kontrol altına alınmalıdır?

Çocuğunuza günlük kullanım süresi koymalısınız. İlköğretim çağında en fazla 1 saati geçmemelidir. Ortaöğretim çağına kadar bu süre 2 saate kadar arttırılabilir. Bu süreleri haftalık olarak belirleyerek daha sistemli hale getirebilirsiniz. Aile terapisti gibi destek hizmetlerden de faydalanabilirsiniz.

Neler yapılmalıdır?

Aile içi iletişiminizi kuvvetlendirin. Çocuğunuz tüm aile fertlerinin elinde telefon ya da tablet görüyor ve aile fertleri uzun süre kullanımda bulunuyorsa yukarıda ifade edilenlerin bir amacı olmayacaktır. Ev içi kuralları uygulayın ve teknolojik araçları belli bir amaca yönelik ortaya koyun. Bilgisayar başındaki çocuğunuza yemek servis etmeyin ve akıllı telefon, tablet ve bilgisayarları birer ödül aracı orak sunmayın.

Hayat sokaklarda…

Çocuğunuzun sokağa çıkmasına izin veriniz. Tabi bunu yaparken kontrollü davranmaya özen gösteriniz. Mahalledeki akranlarıyla arkadaşlık kuran çocuklar keşfetme merakıyla yaşayarak kendi oyunlarını ortaya koyarlar. Çocuklarımız teknolojiye sahip çıkmalıdır. Sadece bilgisayarda oyun oynamamalı o oyunun yazılımını yapabilen çocuklar olmalıdır.