Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından yazılı ve görsel basındaki AKP yandaşları seçim sonuçlarına hak ve meşruiyet temeli yaratmak için müthiş bir gayretkeşlik içinde.

Halbuki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu tayin eden tartışmalı oranlar itibarıylada sonucu getiren yol ve yöntemler olarakta tartışmalıdır. Bu manada seçimi kazananan Erdoğan mı ? Kaybeden İhsanoğlu mu?

Tartışmasız diye birşey yoktur. Hiçkimse mutlak değildir. Sonuçlarda tartışılır, isimlerde.

Geride kalan seçimin tozu ve dumanı içinde seçim sonuçlarına doğrudan etki yapacak birşeyler bulduk. Hep birlikte sondajlayalım.

Metropol Araştırma Başkanı Özer Sencer, R.T.Erdoğan oyların % 58ini alacakmış gibi göstererek manipülasyon yapıldığını itiraf etti.

CNN Türkte Tarafsız Bölgeprogramına katılan Özer Sencer Başbakan Erdoğanın %50 civarında oy alacağını kendisininde bildiğini söyledi.

Sencer Başbakanın kendisine sunulan anketde bu yöndeydi. Ancak açıklanan %58 gibi rakamlar anket sonuçları değil, PR (Halkla İlişkiler) çalışmasıydıdiye konuştu.

Özer Sencer, bu manipülasyonun amacınıda açıklamadan geri durmadı. Sencer anket rakamlarının bu şekilde çarpıtılmasının nedenini Tatildeki seçmenlerin bu iş zaten bitti, sandığa gitmeye gerek yok şeklinde düşüncesini sağlamak içindi diye açıkladı.

Erdoğanın aldığı oy toplam seçmen sayısının ancak %38idir. Seçmenin %62si Erdoğanın Cumhurbaşkanı olmasını onaylamadı.

Toplam seçmen sayısı 55.892.858

Sandığa gitmeyen seçmen sayısı 15.141.399

Geçersiz oy sayısı 722.547

Kullanılan toplam oy 40.751.459

Geçerli oy 40.028.912

Katılım %73.30

Erdoğan 20.806.963

İhsanoğlu 15.464.435

AKPnin topluma enpoze ettiği peşin yenilgi pskolojisi ve ayak oyunları şişirme anket sonuçlarıyla halkı yılgınlığa sevk etmiş. Yenilgiyi peşinen kabul eden kitleler vasıtasıyla Erdoğan azınlığın Cumhurbaşkanı olarak Çankayayı ele geçirmiştir.

Güce tapınanların ve güçten rant devşirenlerin aynı frekanstan yayın yapması ve koro halinde aynı bayat şarkıyı seslendirmesinden daha bayat birşey olamaz .

Zira 2002-2014 aralığı Türkiye Siyasetinde ilkelerde birliğin ve ideolojik duruşun terk-i zemin ettiği bir zamansal geçişi işaret etmektedir.