- Türkiye'nin ihracattaki lokomotif kentlerinden Gaziantep, tarımsal üretim konusundaki yetersizliğini tarıma dayalı sanayideki liderliğiyle kapatıyor
- Gaziantepli sanayiciler, Türkiye'nin dört bir yanından aldıkları ham maddeleri nihai ürün haline getirerek piyasaya sürüyor
- GSO Başkanı Konukoğlu:
- "Gaziantep, tarımsal üretimde yüksek kapasiteye sahip değil ancak gıda ve imalat sanayisi, iş yeri sayısı ve sağladığı istihdam açısından tarım, tekstilden sonra en önemli sektördür"
Türkiye ihracatının lokomotif kentlerinden Gaziantep, tarımsal üretim konusunda yetersiz olmasına rağmen, tarıma dayalı sanayide önemli kentler arasında yer alıyor.Türkiye'nin makarna üretiminin yüzde 70'ini, bulgurun yüzde 80'ini, Antep fıstığı sanayisinin ise yüzde 95'ini bünyesinde barındıran Gaziantep'te, sanayiciler Türkiye'nin dört bir yanından aldıkları ham maddeleri nihai ürün haline getirerek piyasaya sürüyor.Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Adil Sani Konukoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, artan dünya nüfusuna paralel olarak gıda ihtiyacının karşılanmasının sorun haline geldiğini belirtti.Bunun da tarım sektörünü yüzyılın en stratejik sektörü konumuna getirdiğini anlatan Konukoğlu, milli gelir ve istihdamdaki payı nedeniyle ekonominin temel unsuru olan tarım sektöründeki büyümenin toplumun refahı, zenginliği ve sürdürülebilir kalkınma açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.Emek yoğun sisteme dayalı olarak gelişen gıda sanayisinin, tarımsal ürünlerin değerlendirilmesi, sanayiye ham madde temini, istihdama katkısı ve halkın dengeli beslenmesiyle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Konukoğlu, şöyle devam etti:"Gaziantep, tarımsal üretimde yüksek kapasiteye sahip değil ancak gıda ve imalat sanayisi, iş yeri sayısı ve sağladığı istihdam açısından tarım, tekstilden sonra en önemli sektördür. Gaziantep'ten geçen yıl yapılan 6 milyar 641 milyon dolarlık ihracatın 1 milyar 800 milyon 913 bin dolarlık bölümünü gıda oluşturdu. Ortadoğu ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere Türk Cumhuriyetleri, Avrupa Birliği, Amerika, Asya ve Okyanusya ülkelerine, eski Doğu Bloku ülkelerine gıda ürünü ihraç ediyoruz. Bu da Gaziantep'in tarıma dayalı sanayinin başkenti olduğunu gösteriyor."- "Tarımsal alanda teknoloji kullanımı yaygınlaştırmalıyız"Konukoğlu, Organize Sanayi Bölgesi'nde 192 gıda üretimi yapan işletme ile tarıma dayalı 371 tekstil fabrikası faaliyet gösterdiğini belirtti.Bu yıl sektördeki ihracat artışına dikkati çeken Konukoğlu, Türkiye'nin gıda ihracatında aldıkları payın geçen yılın ilk beş ayında yüzde 10,3 iken bu yılın aynı döneminde yüzde 11,5'e çıktığını belirterek, "Bu oranı daha da artırmak istiyoruz" dedi.Türkiye'nin, dünyanın en büyük tarımsal ekonomilerinden birisi haline gelmesine rağmen tarımda ve gıda sanayinde istenilen verimliliğin yakalanamadığını aktaran Konukoğlu, şöyle konuştu:"2023'de dünyanın ilk 5 tarım ülkesi arasına girme hedefini gerçekleştirmek istiyorsak potansiyelimizi daha iyi kullanmamız gerekiyor. Tarımsal alanda teknoloji kullanımı yaygınlaştırmalıyız. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına odaklanarak yüksek katma değerli üretime ve ihracata ağırlık vermeliyiz. İşlenmiş gıda ürünlerinin ihracattaki payını artırmalıyız. Biz bu konuda GAPTARIM ve GAPFOOD organizasyonlarımızı her yıl düzenleyerek, gerek Gaziantep ve bölgemizdeki gerekse diğer illerimizdeki tarım ve gıda sanayimizin gelişimine destek vermeyi sürdürüyoruz."- "Emtia Borsası kurmak için çalışıyoruz"Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Başkanı Ahmet Tiryakioğlu da Gaziantep'in, Türkiye'deki en çok tarıma dayalı sanayi tesisi bulunan kentlerin başında geldiğini anımsatarak, Türkiye'nin makarna üretiminin yüzde 70'i, bulgurun yüzde 80'e, Antep fıstığı sanayisinin yüzde 95'inin Gaziantep'te olduğunu belirtti.Tekstil sektörünün ham maddesi pamukta da kentin üst sıralara çıktığını ifade eden Tiryakioğlu, şu bilgileri verdi:"Borsamızda işlem görebilmek için Konya'dan Erzurum'a, Sivas'tan Diyarbakır'a kadar çok sayıda kentten ürün geliyor. Ürünlerin işlenmek için geldiği, katma değerin oluştuğu bir ticaret borsasıyız. Aslında emtianın final ürüne dönüştüğü bir borsa statüsündeyiz. Bu kapsamda çeşitli projelerimiz var. Emtia Borsası kurmak için çalışıyoruz. Projenin içerisinde lisanslı depoculuk da olacak. 200-300 bin tonluk bir depo yapmayı planlıyoruz. Çalışmalarımız 6-7 aydır sürüyor. İnşallah 2016'nın ikinci yarısında bu yatırıma başlamış olacağız."