"Allah'la konuştum. Bana Irak'ı işgal etmemi söyledi" diyen George W. Bush'un ve emrindeki "Vulcan" ekibinin, Barack Obama'ya kaldığı yerden devam etme koşuluyla sunduğu yeni plan Kuzey Afrika'dan, Ortadoğu'ya doğru estirilen "Arap Baharı" adıyla uygulama sahasına sürülen projedir. Öcalan'ın ifadelerine yeniden dönelim. "Zamanın ruhunu okumayanlar, tarihin çöp sepetine giderler. Suyun akışına direnenler uçuruma sürüklenirler. Bölge halkları yeni şafakların doğuşuna şahitlik etmektedir. Savaşlardan, çatışmalardan, bölünmelerden yorgun düşen Ortadoğu halkları ortak kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ayağa kalkmak istiyor." Bu sözlere verilecek en kestirme cevap: Kürtlerinde Türklerinde kurtuluşunun anti-emperyalist bir cephede buluşması gerçeğine dayanacak olmasıdır. Toprağı küçülmüş, gücü sekteye uğramış Türk'ün kürtlere faydası olmayacağı gibi, bu paralelde kürtün kürtede Farslara da, Araplara da hiç bir faydası olmayacaktır. Ortadoğu'da, Kafkaslarda, Balkanlarda ve Doğu Akdeniz'de herşey Türklerin gücüyle kaimdir. Hiçbir bölge gücü ve halk, Türklerin zayıflığından medet umarak büyüme, zenginleşme ve sürekli bir barış beklemesin. Türklerin yapacağı yada etkisini göstereceği dominonun gürültüsü ve baş döndüren manzareası ne "Arap Baharı"na ne de BOP koridorunda rol alan milletlerin yıkılışına benzemez. Bin yıl sürecek bu depremin henüz artçı şoklarıyla karşı karşıya bulunmaktasınız. Asıl deprem gerilerden gelmek üzere ağlarını örmektedir. Türkler sadece kendi milliyetini ve mensubiyetini korumak adına değil, insanlığın beşiğini oluşturan kadim bölge halklarının istiklali ve istikbali adına da, bütün nehirleri tersine akıtacak, rüzgarın yönünü değiştirecektir. Buna binlerce yıllık devlet deneyimide kültürel birikimide yeter. Büyük Atatürk'ün ifade ettiği gibi "Türk yıldırımdır ve kasırgadır" bu kudret onda fazlasıyla vardır.