Mersi'deki Uluslararası Talasemi Gençlik Kampı her şeye rağmen devam ettirilirken, hasta olduğu için evliliği "eşinin ailesi tarafından sonlandırılan" Gaziantep Talasemi Dernek Başkanı Filiz Çıtır'ın 35 yıllık öyküsü herkesi duygulandırdı,İçişleri Bakanlığı tesislerindeki kampa Gaziantep'ten katılan Filiz Çıtır'ın, kampta paylaştığı 34 yıllık öyküsü, sevgi tomurcuğunun cehaletle nasıl koparılabileceğini ve toplumun talasemiye (Akdeniz anemisi) ne denli yanlış baktığını gözler önüne seriyor. Yaşadıklarını kamptaki "kaderdaşları" ile de paylaşan Çıtır, çevresindekilerin kendilerine bulaşıcı bir hastalık taşıyıcısıymış gibi bakmasından duyduğu rahatsızlığı ifade etti; çok sevdiği eşinden de bu yüzden ayrılmak zorunda kaldığını vurguladı.HASTALIK NEDENİYLE AYRILDIOkulunu bitirdikten sonra Gaziantep'te aşık olduğu ve bir süre sonra evlendiği eşinden de "hastalık nedeniyle" ayrılmak zorunda kaldığını belirten Çıtır, şunları kaydetti: "Eşimle tanıştıktan sonra talasemi hastası olduğumu ve tedavi yöntemlerini anlattım. Ona talasemi hakkında bilgi verdim. Bu hastalıkla birlikte mücadele edebileceğimizi belirterek, bana evlenme teklif etti. Bu, onun bazı tabuları aşması demekti. Çünkü, ailesinde akraba evliliği yaygındı. Akraba olmayan birini ailenin içine sokmayan bir yapıları vardı. Bunu göz önüne alarak bana gönlünü açtı. Ancak, ailesinin tutucu yapısını anlatarak, rahatsızlığımı gizlememi istedi. Ona olan sevgim karşısında bunu bir an bile düşünmeden kabul ettim. Ailesine fark ettirmeden tedavilerime devam ettim. Onun bana gösterdiği sevgiyle rahatsızlığımla ilgili büyük ilerlemeler kaydettik. Hastalığımı ailesinden gizleyen eşim beni hayata bağladığı için her ay yerine yılda bir kez kan alıyordum."HER ŞEY BİR AMELİYATLA DEĞİŞTİÇıtır, evliliğinin birinci yılında dalağının alındığını, bu operasyonu eşinin ailesine apandisit ameliyatı diye anlattıklarını; ancak, eşiyle arasındaki "sağlık sırrı"nı daha fazla gizli tutamadıklarını söyledi.Ameliyatta çok kan gerektiğinden doktorun, eşinin ailesine hastalığı anlatmak zorunda kaldığını ifade eden Çıtır, şöyle devam etti: "Talasemi olduğumu öğrenince önce şaşırıp, sonra bana olumsuz yaklaşmaya başladılar. Akdeniz anemisiyle ilgili herhangi bilgiye sahip olmadıkları için bu hastalığın bulaşıcı olacağını ve eşime de zarar vereceğimi konuşuyorlardı. Talasemiden kaynaklanan ağız, diş yapımdaki bozukluğu önce normal karşılayan eşimin ailesi, rahatsızlığımı öğrenince lakap takıp dalga geçmeye başladılar. Adımı 'yarım' koydular. 'Bu, çocuk yapamaz' diyerek beni yargıladılar."DÜNYAM YIKILDIÇıtır, ayrıldığı eşini halen sevdiğini, ayrılığın acısını derinden hissettiğini söyledi. Eşinden ayrıldıktan sonra tekrar aylık kan almaya başladığını belirten Çıtır, "Cahilliğin semeresi olan ayrılık bir kez daha yıkılmama neden oldu. Talasemili hastalarda sevgi şefkat çok önemli. Tam 'aradığım sevgiyi buldum, hayata bağlandım' derken, bir anda dünyam yıkıldı. Hayat sevince, sevilince güzel oluyor" diye konuştu.