UNESCO'nun Yaratıcı Şehirler Ağına dahil olarak Gastronomi dalında uluslararası bir başarıya imza atan Gaziantep'in elde ettiği bu tarihi ünvanı, Çırağan Sarayı'nda taçlandırıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı muhteşem Lansmanda yaklaşık 650 misafir yer aldı. Son derece güzel organize edilen Çırağan sarayındaki etkinlik, akşam sunumlar ve yemek faslı ile tamamlandı. Yabancı gurme ve medya mensuplarının yer aldığı, Hülya Koçyiğit, Bülent Ersoy ve İbrahim Tatlıses gibi ünlülerin başını çektiği film, tiyatro ve sanat dünyasının önemli isimlerinin de hazır bulunduğu geceye AK Parti 'denGaziantep Milletvekillerinin Şamil Tayyar dışında tümü katılırken, CHP, MHP ve HDP Milletvekilleri ise katılmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada "Bir şehir düşünün ki kendisine mahsus 500 çeşit yemeği olsun. Bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor" derken, Vali Ali Yerlikaya ise, "Bu topraklarda yeşeren Gaziantep mutfağında Türklerin, Kürtlerin, Yezidilerin, Yahudilerin, Ermenilerin emeği vardır. Yemek kültürünü yaşatan Gazianteplilere şehrin valisi olarak şükranlarımı arz ediyorum" diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, "Bu ağa dahil edilmek için çok büyük çaba sarf ettik. Ama biliyoruz ki yolun daha başındayız ve dünyanın lezzet başkenti olma yolunda daha çok çalışacağız” şeklinde konuştu.

ŞAHİN'İN ÇOK ALKIŞLANAN KONUŞMASI

Vali Ali Yerlikaya ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep mutfağına özgü tatlar eşliğinde düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında, başarı hikayesini ve bundan sonra yapılacakları anlattı. Şahin, Gaziantep’in “Dünya Yaratıcı Şehirler Ağı”na gastronomi kategorisinde dahil edilmesinin aslında bu toprakların, medeniyetin yarattığı zenginliğin ödüllendirilmesi anlamına geldiğini söyledi. Şahin, “Bu ağa dahil edilmek için çok büyük çaba sarf ettik. Ama biliyoruz ki yolun daha başındayız ve dünyanın lezzet başkenti olma yolunda daha çok çalışacağız” dedi.

Yükselen değerimiz olan arkeoloji ile gastronomiyi bir araya getirmenin hak etiğimiz noktaya gelmek için büyük bir fırsat olduğunu ifade eden Şahin, “Daha küçük mutfakları büyüteceğiz, kadın istihdamını artıracağız. Anadolu kadınının gücünü, zekasını girişime dönüştüreceğiz.Engelli kardeşlerimiz için engelsiz mutfaklar yapacağız. İnovasyon, arge çalışmalarına ağırlık vereceğiz, çalıştaylar, yarışmalar, festivaller düzenleyeceğiz. Gaziantep’in zengin mutfak kültürünün yanı sıra, barındırdığı antik kent Zeugma gibi değerleriyle Anadolu’dan dünyaya uzanan bir lezzet ve kültür köprüsü olmasını hedefliyoruz.” diye konuştu.

YERLİKAYA'DEN FARKLI BAKIŞ AÇISI

Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya da kentin UNESCO’ya girmesinde büyük emeği olan Şahin ve ekibini tebrik ederek, başarılarının devamını diledi. Vali Yerlikaya, “Bu topraklarda yeşeren Gaziantep mutfağında Türklerin, Kürtlerin, Yezidilerin, Yahudilerin, Ermenilerin emeği vardır. Sözünü ettiğimiz mutfak 500 çeşit yemek içermektedir. Her bir yemekten bir kere tatsanız 1,5 yılda ancak bitirebilirsiniz. Yemek kültürünü yaşatan Gazianteplilere şehrin valisi olarak şükranlarımı arz ediyorum. Geçen sene dünya turizminin toplam sayısı 1 milyar 133 milyon olarak açıklandı. Araştırmalarda bir ülkeye gitme amaçlarından en önemlilerinden birinin gastronomi yani yeme içme kültürü olduğu ortaya çıkmış. Sizlerin aracılığıyla Türkiye’ye özellikle Gaziantep’e gelin, gönül sofralarımızı görün, yaşayın ve yaşamamış olanlara anlatın diyoruz” diye konuştu.

CURTİS:RUHU OLAN BİR YAPI

UNESCO temsilcisi Timothy Curtis de yaptığı konuşmada, bu yıl 33 ülkeden 47 şehrin UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’nın yeni üyeleri olarak belirlendiğini ve onlardan birinin de Gaziantep olduğunu belirterek “UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı, ruhu olan bir yapıdır. Bu yıl Gaziantep de kültürü ve tarihinin yansıdığı mutfağıyla gastronomi listesine girmiştir. Gaziantep’in bu başarısını kutluyorum” diye konuştu.

EN FAZLA HAK EDEN ŞEHİR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazianteplileri başarısından dolayı kutlayarak, "Gaziantep bu unvanı belki de en fazla hak eden şehirlerinden biri olarak aldı. Bir şehir düşünün ki kendisine mahsus 500 çeşit yemeği olsun. Dünyanın pek çok ülkesine pek çok ülkesine gitmiş biri olarak söylüyorum. Gaziantep’in gastronomi alanındaki zenginliği bırakın şehirleri dünyanın pek çok ülkesinin toplamından daha fazladır. Geçmişten beri nesilden nesle aktarılarak devam eden bu yemekleri halen yaşatan tüm güzel yemekler yapan kadınlarımıza da şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. 'Bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor' diyen Erdoğan, "Gaziantep’in bir diğer önemli özelliği de şire, salça, yuvalama gibi ailelerin bir araya gelerek yaptıkları ki burada da Fatma Hanım’dan öğrendim. Kırk tane hanımefendi burada bir araya gelerek bu akşam bize ikram edilecek olan yemekleri hazırladılar. Velhasıl Allah’ın insanoğluna ve özellikle de Gaziantep’e bahşettiği tüm nimetlerin harmanlanarak ziyafete dönüştüğü bu mutfak bir dünya markası haline gelmeyi ziyadesiyle hak ediyor. Unesco’yu da tebrik ediyorum. Unesco’nun bu hakkı Gaziantep’e teslim etmiş olmasından ayrıca memnuniyet duyuyorum" dedi. Mutfak kültürünün Gaziantep’in sahip olduğu muazzam medeniyet birikiminin sadece bir yönü olduğunu dile getiren Erdoğan, "Avrupa’dan Orta Asya’ya, Orta Doğu’dan Kuzey Afrika’ya kadar bölgede varlık göstermiş her medeniyetin mirasına sahip çıkan, yaşatan Gaziantep, bugün de aynı geniş yürekliliği gösteriyor. Gaziantep sahip çıktığı bağrına bastığı 350 bin Suriyeliyi göçmenin hiçbir kötü görüntüye, hiçbir mağduriyete, hiçbir istismara mahal vermeden şehir içinde hayatlarını sürdürmesini sağlıyor. Ben Gaziantep’in bu ensar bilinciyle yani yardım edenler, kucaklayanlar bilinci ile sahip çıkmalarına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Avrupa’nın dünyanın o dev görünen ülkeleri bir kişiyi, 5 bin kişiyi 10 bin kişiyi ülkelerine kabul edemezken benim Gaziantep’im 350 bini aşkın kişiyi alması her türlü takdirin üzerindedir. Gaziantep’imizi ve STK’larımızı temsilcilerini ve Gazianteplileri ayrıca tebrik ediyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, televizyonlarda anlamsız yarışma programları yerine, yemek yarışmaları düzenlenmesini önerdi.

“GELDİĞİMİZ YER ARTIK BİR MEŞRU MÜDAFAA DURUMUDUR”

Türkiye’de yaşanan terör olaylarına değinen Erdoğan, “Terör örgütlerinin ve teröristlerin amacı bu tür eylemlerle can kaybına yol açmanın yanında, hatta onunda ötesinde propagandasını yapmaktır. Elbette hiçbir şey olmamış gibi davranmayacağız. Acımızı yaşayacak, telinimizi yapacak, üzerimize düşenleri yapacak ve hassasiyetle yerine getireceğiz. Ama terörün gündemimizi kendi istedikleri gibi belirlenmesine ipotek almasına da izin vermeyeceğiz. Geldiğimiz yer artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse Türkiye’nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını kullanmasına da engel olamaz. Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp PYD ve DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır. Nefsi müdafaa durumundayken karşımıza kim çıkarsa çıksın onu terörist kabul eder ve ona bu şekilde davranırız. Bunun da böyle bilinmesini özellikle istiyorum” şeklinde konuştu. Haber Merkezi