Irak?la başlayıp Kuzey Afrika şeridi boyunca devam eden dominonun son halkası Suriye.
Bu haliyle Suriye ile de sınırlı kalmayacağı kesin. Ortadoğu coğrafyası başta olmak üzere bütün müslüman coğrafyasında emsalsiz bir Haçlı terörü estiren ABD 22 ülkenin toprak bütünlüğüyle ilgili bir tadilat planını daha önce açıklamıştı.
ABD eski Dışişleri Bakanı Rice döneminde dile getirilen ve alt yapısı CIA tarafından oluşturulan operasyonlar için Clinton döneminde düğmeye basıldı.
Son kurban Suriye şimdilerde rejimi ve ülkesinin toprak bütünlüğü için mücadele veriyor. Tıpkı Kaddafi ve Libya gibi.
Her egemen devletin ulusal sınırlarını koruma ve toprak bütünlüğünü, hangi koşullarda olursa olsun sağlama hakkı meşrudur.
Rejimleri ve yönetim biçimleriyle ilgili rahatsızlıklar ise söz konusu ülkelerin yönetenleri ve yönetilenleriyle ilgilidir.
Ancak CIA menşeyli bozguncu grupların muhtemel bir iç savaşı davet eden başkaldırılarının ardında ABD ile AB?yi görmek mümkün.
Türkiye?yi AKP eliyle sarhoş sofrasına meze yapan ABD, R.T.E üzerinden Türkiye?ye yeni roller biçmekle meşgul.
Daha önceki tahlil ve incelemelerimde ABD?nin çıkarlarının başladığı yerde Türkiye?nin çıkarlarının bittiğini özellikle ifade etmiştim.
Bugün gelinen tablo bu siyasal analizlerimi doğrular bir tabloyu ortaya çıkartmıştır.
Amerikan planı tıkır tıkır işliyor, bu plan işledikçe Türkiye kendi bölgesinde yalnızlaşıyor, etrafı sorunlarla ve hasım ülkelerle kuşatılıyor, ayrıca Türkiye her attığı adımla Milli Ekonomisi zarara uğruyor. işte ABD?nin Türkiye?ye sağladığı faydalar.
Bu fiili durum aslında Türkiye?yi çoktan gözden çıkartmış olan ABD?nin ?Stratejik Müttefiklik? ayağıyla vuracağı asıl öldürücü darbenin sondan bir önceki hali.
Daha düne kadar bir çöl bedevisinin elinden insan hakları ödülü gibi tartışmalı bir payeyi olarak arz-ı endam eden R.T.E şimdi Kaddafi?ye düşman.
?Esad benim kardeşimdir? diyerek Türkiye-Suriye ilişkilerinde yaşanan bahar havasını zemheri soğukluğuna taşıyanda aynı R.T.E.
Füze Kalkanı projesiyle İran?ı tedirgin eden, Türkiye-İran ilişkilerini şüpheli ve güvensiz bir diplomasiye indirgeyen yine aynı R.T.E.
Türkiye?nin ne kadar acemice ve salt Batı?ya öykünerek ağlarını ördüğü Dış politikanın, ne kadar isabetsiz olduğunu görmek için tabloya dikkatle bakmak yeterli değil mi sizce.