Suriye ile artık geri dönülmez yolu girdik.. Hatta bizim Şamil Tayyar'a göre, 3 saatte Şam'a gireceğiz.. Şamil kardeşimiz Halep'i hesaba bile katmamış, yani orası çantada keklik, kendine göre.. Bu vesileyle Şamil kardeşime mesaj göndereyim ve Şam'a giderken bana da haber etmesini söyleyeyim.. Nasıl olsa bizi bir yere çağırdıkları yok, hiç değilse Şam'a birlikte gideriz Şamil ile.. Diğer Milletvekillerimizden Ali Şahin kardeşimin de haberi olsun, çünkü o da Ortadoğu uzmanı olduğundan Şam'a belki birlikte gideriz..Yeter ki beni unutmasınlar.. Elbette bu işin şakası olmaz..Suriye daha önce de yazdım, ya gözümüzde çok büyütüyoruz, yada gerçekten öyle.. Hatırlarsanız Saddam için de öyle denilmişti ama ne kadar abartıldığı ve boş olduğu ortaya çıkmıştı.. Ancak Suriye meselesinde kafaları karıştıran tek şey, Rusya, İran ve Çin'in pozisyonları.. Özellikle Rusya.. Her ne kadar son uçak indirmeyi Rusya dönüşünde yapmakla ne kadar kararlı olduğumuzu göstersek de, ben yine de geçen hafta yazdığım gibi, Suriye ile hiç gereği yok iken bu durumlara gelmenin yanlış olduğunu düşünenlerdenim..Olası bir müdahalemizde Rusya'nın, İran'ın ve Çin'in nasıl tavır alacakları konusunda soru işaretlerim var.. Şunu hemen belirteyim; Gaziantep'te yaşayanlar olarak Suriye ile o güzel dostluğumuzun devam etmesini isterdim..Vizesiz girişlerin daha da yumuşayacağı nüfus cüzdanları ile sınırdan geçip Halep'e gitmeyi çok arzulardım..Zaten Sayın Başbakan'da Gaziantep'teki konuşmasında öyle demişti bizlere..Şimdi yine vizesiz Suriye'ye girenler var ama onların kimler olduklarını hepimiz biliyoruz.. Bu konu hepimizin canını sıkıyor..Umarım bir yanlışlık yapılmaz..Yoksa Suriye ile olası bir savaşta ilk büyük darbeyi Gaziantep yiyecektir, bundan kimsenin endişesi olmasın. Suriye öyle Hatay'ı filan vurmaz, atacağı her neyse top, kimyasal silaha ne konulmuş ise, doğrudan Gaziantep'e gelecektir, haberiniz ola.. Bunun ne demek olduğunu Gaziantep dışında olanlar pek fazla anlamazlar..Yaşayan ve acısını çeken bizler oluruz.. GÜZELBEY'İN AKILLI PROJESİNE KENT KONSEYİ FEDAKARLIĞI Hemen yeri gelmişken belirteyim.. Suriye'den şehrimize gelen onbinlerce insan var. Durumları iyi olanlar ev satın alanlar, kiralayanların adresi artık Gaziantep.. Bunu çocuklarının eğitimleri için yapılan teşebbüsten ve Asım Güzelbey'in akıllı projesinden anlayabiliriz..Biliyorsunuz kısa adı GOAP olan, Ortak Akıl Platformu binası, Suriyeli çocuklar için okul haline getirildi. Burası Kent Konseyinin binası olarak faaliyet gösteriyordu..Ama bu proje çerçevesinde Kent Konseyi fedakarlık ederek burayı boşalttı ve Suriyeli çocukların eğitimlerine devam etmesi için özveride bulundu. Umarız Suriyeli çocuklar için bu projeyi üreten Sayın Asım Güzelbey, en kısa zamanda Kent konseyinin faaliyetlerini yürütebileceği örnek gösterilecek bir binaya geçmesini sağlayacaktır..Gittiğimiz şehirlerde, örneğin Bursa, Kocaeli, Yalova'da Kent Konseyleri binalarını gerçekten hayranlıkla izliyoruz. GOAP konsey için idealdi ama madem okul yapıldı, o zaman şimdi Sayın Güzelbey konseyin konumuna yaraşır bir bina için kolları sıvamalıdır. EMNİYET MÜDÜRÜNE BİR ÖNERİM OLACAK Sayın Ömer Aydın özellikle toplu taşımada halk otobüsleri ve minibüslerin korna çalmalarından şikayetçi. Gazetemize açıkladığı gibi "Gaziantep'te şoförler korna ile konuşuyor"..Geçen hafta yazmıştım, bu şehir gürültü şehri..24 saat susmayan korna sesleri, otomobillerin yüksek sesle açılan müzikleri, motosiklerin çıkardığı gürültüler, akşamları evlerde sitelerde, yollarda yapılan düğün, mevlit ve kına geceleri, havai fişekler, silah sesleri ve finali gece yarısı düğün konvoyundaki otomobillerin korna çalarak insanları hastaları, yaşlıları, çocukları uykusundan uyandıracak kadar taciz ve rahatsız etmeleri.. Maalesef yıllardır yazıyoruz, bunlara radikal çözüm bulunamıyor..Herkes şikayetçi ama uygulamaya gelince, aynen devam ediyor. Vali yasak koyuyor kimse dinlemiyor..Yani durum bu kadar vahim..Bu konuda pes etmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Onlar yapsınlar, biz yazacağız.. Tabii bunu yaparken önerilerle, çözümlerle yetkililere yardımcı olacağız.. YÜKSEK SESLİ KORNAYA YASAK KONULAMAZ MI Doğrusunu söylemek gerekirse, Sayın Ömer Aydın söyleyene kadar şoförlerin korna ile konuştuğu benzetmesi hiç aklıma gelmemişti..Tuttum o söylemi.. Zaten hatırlarsanız geçen hafta, buna trafik polislerinin de düdük ile konuştuğunu yazmıştım.. Hadi düdük sorunu çözülür, peki korna sorunu nasıl çözülecek. Hemde biliyorsunuz havalı kornalar.. Adamı yerinden hoplatan sesler.. İşte tam bu sırada aklıma bir fikir geldi..Niye Gaziantep'te araçların kornaları hep yüksek sesli..Ve hep havalı kullanılıyor..Korna alışkanlığından kolay kolay vazgeçilmez ama, bunun sesinin daha düşük seviyeye getirilmesi sağlanamaz mı? Örneğin dolmuşlarda, halk otobüslerinde kornalara çeki düzen verilebilir. Havalı kornalar veya yüksek sesliler yasaklanabilir..Kaldı ki, çoğunda bu sistem var..Düşük sesli korna çalınması sağlanamaz mı acaba? Mesela Emniye Müdürü bir hamle yaparak Gaziantep'te gürültü konusunda insanları korkutan, panik yaşatan rahatsız eden yüksek sesli korna yasağı getirerek başlayabilir bu işe..Tabii önce dolmuşlardan, sonra taksilerden, daha sonra da şehirdeki araçlara kadar uzatılabilir bu uygulama..Bence üzerinde düşünmeye değer.. FATMA ŞAHİN TOPLANTILARINA FARKLI ANLAYIŞ GETİRMELİ Sayın Fatma Şahin'in iyi niyetli gayretleriyle Gaziantep'in sorunlarını çözüm için STK'lar bir araya getiriliyor..Görüşler alınıyor, fikirler soruluyor..Bunlar güzel düşünceler..2 hafta önce şehrimizde yapılmıştı genel sorunların çözümüne yönelik toplantı. İktidar partisi milletvekilleri ile belediye başkanları ve özellikle seçilmiş STK'ların başkanları çağrılmıştı bu toplantıya.. Dışarıdan bakıldığında bu düşünceyi olumlu görebiliriz.. Ama içinden bakınca ve biraz da detaylara dalınca, kentin sorunlarına yönelik arayış yerine çeşitli sektörlerin sorunlarının dile getirildiği bir toplantıya dönüştürülmesine şahit oluyorsunuz.. Elbette sektörlerin sorunları ve özellikle ekonominin şehir için önemi büyüktür. O sorunlar da masaya yatırılacak.. Ancak şu bir gerçek ki, zaten ekonomi ağırlıklı toplantılar her zaman yapılıyor.. Önemli olan ekonomi dışındaki kentte yaşanan sorunların dile getirilip, çözümler üretilmesidir.. Örneğin kentte vatandaşların kent yaşamında yaşadıkları sorunlar.. Ulaşıma nasıl çözüm bulunacak..Trafik işkencesinden nasıl kurtulunacak.. Sık sık elektrik kesintilerini önlemek için neler yapılmalı.. Önümüz kış, kesintiler hepimizi perişan edecek.. Hava ve gürültü kirliliğinin önüne nasıl geçilmeli.. EĞİTİM'deki geri kalmışlığa hangi metot'la son verilmeli.. Son dönemlerde Suriye'den gelenlerin durumları, ev kiralarının artışındaki nedenler ve bu sığınmacıların veya kaçıp gelenlerin kontrol altına alınması konusu.. Her sabah kalktığımızda günümüzü zehir eden Alt yapı çalışmaları altında saçma sapan uygulamalar nasıl düzene bindirilmeli.. Genel olarak bakıldığında, bunların çoğu Belediyeleri ilgilendiriyor. Ama maalesef halkın birinci derecedeki bu sorunları, belediyeler tarafından ciddiye alınmıyor.. Madem Sayın Fatma Şahin, artık Gaziantep ile ilgilenmeye başladı, artık Gaziantep'e sarılarak bazılarına meydanı bırakmama kararı aldı, o zaman dar kapsamlı olarak gördüğüm çalışmalarını halk katmanlarına indirmesi gerekir..Biz vatandaş olarak Fatma Şahin'in şehre geldiğini, trafik polislerinin geçeceği bölgeden yarım saat önce yolları kestiğinde hissetmemeliyiz..Bir zamanlar bizler gibi yaşadığı şehrin sokaklarını, caddelerini bilmesini, havasını koklamasını, bizler gibi yaşayarak eksikleri görmesini isteriz..Daha sonra da bunlarla ilgili sorunların çözümü için gerekli toplantıları yapmasını bekleriz. DAR KAPSAMLI TOPLANTILAR ÇÖZÜM GETİRİR Sayın Fatma Şahin'in Gaziantep ile ilgili düzenlediği toplantıların geniş kapsamlı olması, bence çözüm konusunda yeterli olmayabilir..Bu tür toplantılar yıllardır yapılmış ama çözümden çok, sohbet havasından öteye gitmemiştir. Çok basit örneklemem gerekirse, Fatma Şahin ne zaman böyle toplantılar yapsa, o toplantıya katılanların büyük çoğunluğu genellikle Iphone veya İpad ile meşgul olarak sosyal paylaşım sitelerinde geziniyor..Konuşma sırası gelen konuşuyor, sonra kimseyi dinlemiyor Twitter'de veya Facebook'ta gezinip duruyor.. Şu bir gerçek ki, sorun çözümünde artık klasik profillerin söyleyecekleri bilindik öneriler ve çözümler yerine, kentin çeşitli konularındaki sorunlarını büyük bir cesaretle dile getirecek, çözümler önerecek, konusunda uzman olan yeni profillere ihtiyaç vardır.. Eğitim sorunu için Ankara'da toplantı yapmaya da gerek yoktur. Yine de Ankara'da yapılacak ise de, o zaman yıllardan beri eğitim sorunlarını çözemeyen kafalar yerine, bu konuları bilen ancak bir kenara itiliverilen eğitimcileri, öğrencileri, velileri ve eğitim sendikalarını (hepsini) çağırmak lazımdır.. TOPLANTIYA DAVET BÖYLE OLMAMALI Madem Fatma Şahin'in çalışmalarından ve faaliyetlerinden gidiyoruz, o zaman son bir hatırlatmayı daha yaparak konuyu kapatalım..2 hafta önce Gaziantep'te Grand otelde yapılan toplantıda, CHP Milletvekillerinin çağrıldığı ama gelmedikleri ifade edilmişti. Doğrusu ilgimi çekti ve hem Ali Serindağ'ı, hemde Mehmet Şeker'i arayarak "davet edilmişsiniz ama Gaziantep ile ilgili toplantıya katılmamışsınız, doğrusu şaşırdım" dedim.. Benim bu sözlerime onlar da şaşırdı ve "hayır davet edilmedik" dediler.. Hemen sekreterleriyle konuştular tabii ve sonunda durum anlaşıldı. Meğerse her iki milletvekiline de, davet değil, sadece o gün Fatma Şahin'in Gaziantep ziyaretinin programı gönderilmiş..Hatta Ali Serindağ hemen bana o programı faks çekti..Bakınca ince bir oyun olduğu anlaşılıyor zaten. Sorduğunuzda "efendim çağırdık gelmediler" savunması yapılıyor..Oysa böyle durumlarda programdan önce o toplantılara katılma veya davet edilme yazısı yazılmalıdır..Bunu da danışman kardeşlerimiz yapmalıdır.. O zaman Sayın Fatma Şahin ile o toplantıda bulunan Halil Mazıcıoğlu kardeşimiz çıkıp "biz CHP'li milletvekillerini çağırdık, hatta yanımdaki koltuk Ali Serindağ'a ayrıldı"demek zorunda kalmazdı.. Zaten Mehmet Şeker'de "hep böyle yapıyorlar Ökkeş bey, sonra da çağırdık diyorlar" şeklinde konuşarak, bu ince oyuna dikkat çekti. Hemen belirteyim, her iki milletvekili de Cuma günü Ankara'da yapılan toplantıya bizzat Fatma Şahin tarafından çağrıldıklarını söylediler.. NOT: Okur yorumlarını ve gelen mailleri önümüzdeki haftaya bakışta yayınlayacağım Hepinize iyi haftalar