Gaziantep'te Ticaret Odası öncülüğünde sivil toplum kuruluşları, şehir merkezide sayıları 200 bini geçen Suriyeli sığınmacılar ilgili yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini içeren Gaziantep Ortak Akıl Raporu hazırladı. GTO Başkanı Eyüp Bartık, güvenlik, ekonomi, sağlık ve ekonomi adı altında 4 ana başlık altında hazırlanan raporu bugün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a sunacak.

İMZASI OLAN STK'LAR

Gaziantep Ticaret Odası'nda Suriyeli sığınmacılar konusunda yaşanan ve yaşanacak problemler için alınması gerekli tedbirler ve önerileri içeren Suriye raporuyla ilgili toplantı yapıldı.

Toplantıya Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık, Meclis Başkanı Ali Yener, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cahit Nakıboğlu, Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Sıtkı Severoğlu, Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Halil Uğur, Makina Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Başkanı Başar Küçükparmak, Gaziantep Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Rıdvan Köksüzer ve Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep Ticaret Borsası, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri, Gaziantep Kent Konseyi, 25 Aralık Küçük Sanayi Sitesi Yapı Koop., İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi ve Zirve Üniversitesi'nden temsilciler katıldı.

34 BİNE ULAŞTI

Toplantının açılışında konuşan GTO Başkanı Eyüp Bartık, Suriye’de yaklaşık 3 yıla yakın bir süredir devam eden çatışmalar nedeniyle başta ilimiz olmak üzere bölgemize “geçici koruma” statüsü altında önemli sayıda Suriyeli geldiğini belirtti. Bartık "Gaziantep’in; Nizip, İslahiye, Karkamış Kamplarında yaşayanların sayısı 34.000’e ulaşmıştır.Kamplar haricinde Gaziantep Merkez ve ilçelerinde kalan kayıtlı Suriyeli misafir sayısı ise AFAD kaynaklarına göre 105.000’e ulaşmıştır. Bu verilere, kayıt yaptırmayan Suriyeliler de eklendiğinde bu rakamın 200.000’nin üzerinde olduğu yerel yönetimler tarafından dile getirilmektedir. BM tarafından, 2014 yılında yaklaşık 2 milyon Suriyelinin daha komşu ülkelere sığınacağı, yaklaşık 2 milyon 250 bin kişinin de ülke içinde çatışma bölgelerinden kaçarak diğer bölgelere yerleşeceği tahmin edilmektedir. 2014 yılında Türkiye’ye gelen Suriyeli göçmenlerin sayısının 1,5 milyonu bulacağı da diğer bir beklentidir" dedi. Gaziantep Ticaret Odası Meclisinin özel “Suriye” gündemi ile toplandığını ve seçtiği Komite öncülüğünde İlimizdeki Sivil Toplum Kuruluşları ile bir araya gelerek değerlendirmeler yaptığını söyleyen Bartık, "Bu Toplantılarda, alınacak önlemler hususunda bir deklarasyon yayınlanmasına ve başta Başbakanımız olmak üzere ilgili tüm mercilere başvurulmasına karar verilmiştir" dedi. Gaziantep Ticaret Odası Meclis Başkanı Ali Yener, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a sunacakları Suriyeli misafirler ile ilgili genel olarak karşılaşılan sorunların 4 ana başlık altında toplandığını belirterek şu bilgileri verdi:

TEMEL SORUNLARDAN BİRİ GÜVENLİK

Suriyeli misafirlerin beraberinde getirdiği temel sorunların başında güvenlik gelmektedir. Bu konudaki tedirginliğin en önemli nedeni, sınırı geçen Suriye vatandaşları arasında terör, hırsızlık, gasp gibi yasa dışı faaliyetlerde bulunanların mevcudiyeti ve bu suç işleme oranının artma tehlikesidir. Çoğunlukla herhangi bir belge ile gelemeyen Suriyelilerin kimlikleri tespit edilememekte, Gaziantep’te başlatılan bir uygulama ile sadece beyana göre kayıt edilme esası uygulanmaktadır.

SAĞLIKLI BİR KAYIT SİSTEMİ OLUŞTURULMALI

Bilgi ve istatistikleri daha sağlıklı hale getirmek adına bu kaydın Türkiye'ye girişte çok sıkı bir sistem ile oluşturulması gerekmektedir. Suriyeli misafirlerin ülkeye girdikten sonra ikamet ettikleri muhtarlıkların kayıt sistemlerinde ayrı bir başlık altında tasnifi ve bu tasniflerin tek bir bilgi havuzuna aktarılması, hem kayıt hem de Suriyelilere hizmet götürmeye çalışan kurumların işini kolaylaştıracaktır. Muhtarlar özellikle bu sistemde etkin rol almalı ve mahallelerindeki Suriyelileri kayıt için AFAD ve kolluk kuvvetlerine bildirmelidir. Aynı zamanda Suriyeliler ile ilgili emniyette özel bir birimin oluşturulması, Suriyelilerin yanısıra yerel halkın da müracaat noktası olması anlamında elzem bir husustur.

SURİYE PLAKALI ARAÇLAR İÇİN KAYIT SİSTEMİ OLUŞTURULMALI

Bir diğer geçici kayıt işlemi Suriye plakalı araçlar için ele alınmalıdır. Halihazırda Gaziantep’te 5000’den fazla Suriye plakalı araç bulunmaktadır. Bu araçlara geçici – misafir plakalar verilmesi, araçların kayıt altına alınmasını ve takibini sağlayacaktır. Trafik sigortalarının yapılmasının şart koşulması ve TÜV muayene istasyonlarında yılda bir muayene yapılması alınacak diğer önemler arasındadır. Bu konudaki en kalıcı çözüm, mevcutlara şehirlerde geçici plakaların verilmesi, sınırdan yeni girecek olanlara ise geçici plakaların sınır kapılarında takılması olacaktır.

GAZİANTEP GÜVENLİ LİMAN OLMAYI SÜRDÜRMELİ

Gaziantep'in radikal unsurların merkezi olmasından özellikle kaçınılması ve bu yönde kendi kontrol ve baskı mekanizmalarını kullanması gerektiğidir. Gaziantep, sivil insanların güvenli limanı pozisyonunda ısrarcı olmalıdır; ne yapacağı, nasıl davranacağı, hangi ittifak ve angajmanlara girişeceği tahmin edilemeyen ve sökülüp atılması imkansızlaşacak radikal unsurlardan mümkün mertebe kentsel bir tavır olarak uzak durmalıdır. Gaziantep’te Suriye muhaliflerinin oluşturduğu “Geçici Hükümet” kurma çalışmaları devam etmektedir. Bu konuda yaşanan en büyük tedirginlik, bu oluşum ile birlikte Gaziantep’in hedef olma riskidir. Bu kapsamda ülke olarak izlenen politikalarda bu hususun özellikle değerlendiriliyor olması en önemli temennimizdir.

SURİYE İLE TİCARET DEVAM EDİYOR

Suriye’de yaşanan olaylar nedeniyle, Ülkemiz ile Suriye arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, son üç yılda büyük oranda bozulmuş olsa da, Türkiye ve Suriye arasındaki ticaretin devam ettiğini söylemek mümkündür. Savaşa rağmen Suriye’de hayat ve ticaretin devam ediyor olması bunun temel nedenidir. Nitekim Gaziantep’in Suriye’ye ihracatı 2010 yılında 133 milyon dolar iken 2013’te 278 milyon dolar olmuştur. Bu artışın temel nedeni, Gaziantep üzerinden Suriye’ye giden insani yardımlardır.

TRANSİT GEÇİT SORUNU

Suriye üzerinden uluslararası pazarlara yapılan ihracat, krizden en çok etkilenen unsurların başında gelmektedir. Halihazırda Gaziantepli ihracatçı transit geçişte Suriye’yi kullanamamakta, Suriye üzerinden geçiş yaptığı ülkelere farklı ulaşım yolları ile ulaşarak artı maliyetlere katlanmak zorunda kalmaktadır. Örneğin; Suudi Arabistan’a Gaziantep’ten yapılan ihracat 2012 yılında % 20 oranında artmışken, 2013’te % 0.03 oranında azalmıştır. Mısır’a yapılan ihracat 2012 yılında % 111 oranında artarken 2013 yılında % 25 azalmıştır. Bu maliyetlere katlanan üretici/ihracatçılara ek teşvikler sağlanmalıdır. Aksi takdirde ilimiz ve bölgemizin ekonomik gelişimi ciddi yaralar alacaktır.

GAZİANTEPLİ GİRİŞİMCİLER ZOR DURUMDA

Suriye’de özellikle Halep’te yatırım yapan Gaziantepli girişimcilerin faaliyetleri tamamen durmuş ve fabrikalarında önemli hasarlar meydana gelmiştir. Halihazırda Suriye’de yatırım yapan 10’u aşkın firma bu yönde mağduriyet yaşamaktadır. Yatırımcılar yanında orada depo, irtibat ofisi gibi birimler açmış birçok firmamız vardır. Öncelikle bu firmaların oradaki zararları tespit edilmeli ve bu firmalara SGK, Vergi, KDV gibi alanlarda avantajlar sağlanmalıdır.

SURİYELİ YATIRIMCI SAYISI ARTTI

Gaziantep’teki Suriyeli yatırımcılara bakıldığında, kriz öncesi 2010 yılında 16 Suriyeli firma Odamıza kayıtlı iken 2013 yılı sonunda bu rakam 46’ya ulaşmıştır.

ÇALIŞMA İZNİ DÜZENLENMELİ

Suriyelilerin çalışma hayatına dahil olmaları ile ilgili olarak iki yönlü bir değerlendirme bulunmaktadır. Bunlardan biri, çalışmadan sadece ‘balık vererek’ beslemek yerine, zaten çoğunun bildiği ‘balığı’ başka bir denizde tutmalarının önünü açmak. Bu kapsamda, özellikle profesyonel meslek sahibi, eğitimli, orta sınıflar başta olmak üzere, Suriye’den gelen sığınmacılara hizmet götürme dahil çeşitli alanlarda iş imkanı sağlanabilecektir. Olayın diğer bir yönü, Suriyelilerin çalıştırıldıkları takdirde çalışma barışının bozulması ve ülkemize olan göçün kalıcı olma tehlikesidir.

SURİYELİLERİN YÜZDE 10'U İŞ GÜCÜNE KATILIYOR

Mevcut duruma bakıldığında, Suriyelilerin yaklaşık %10’ u işgücüne katılmaktadır. Gaziantep’te ciddi manada bir Suriyeli işgücü girdisi bulunmaktadır. Serbest meslek mensubundan düz işçisine kadar geniş bir yelpazede bulunan Suriyeliler, işverenler tarafından hem vicdani duygular hem de işgücüne olan ihtiyaçlarından dolayı zaman zaman kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Kayıt dışı uygulamalar, Suriyeli sığınmacılar düşük ve güvencesiz ücretlerle çalıştırılması tehlikesini de açık bir şekilde arttırmaktadır. Bu kapsamda, çalışma barışı bozulmadan yasal çerçevelerde Suriyelileri geçici süreli çalıştırmanın yolları bulunmalıdır.

GEÇİCİ ÇALIŞMA İZNİ NASIL OLMALI?

Yabancı statüleri baki kalmak kaydıyla geçici çalışma izinlerini içeren bu strateji, bu nüfusun sağlık ve eğitim hususundaki sıkıntılarını da ciddi derecede azaltacaktır. Verilecek iş ve geçici çalışma izinleri aynı zamanda kayıt dışılığın önüne geçecektir. Geçici çalışma izninde takip edilebilecek yol; Devletimizin Suriyeli çalışanların sosyal güvenlik (sağlık) masraflarını karşılaması olacaktır. Geçici çalışma izni, savaşın bitmesi ile sona ermeli ve Suriyelilerin evlerine dönerken müktesap hak ve tazminat taleplerinin önüne geçecek bir sistem, uluslararası hukuk ilkeleri de göz önüne alınarak oluşturulmalıdır. Suriyelilerin çalışmasının, çalışma barışını bozma tehlikesine karşı firmalarda çalışacak Suriyelilere yönelik toplam çalışanların belli bir oranında olmak koşulu getirilebilecektir.

SONRAKİ ADIM

Halihazırda Suriyelilere uygulanan çalışma izni prosedürü, genelde uygulandığı gibi pasaport gerektirmekte ve uzun bir süreci kapsamaktadır. Kayıt yaptıran ve en az altı aydır ülkemizde ikamet edenlere herhangi bir prosedür aranmadan çalışma izni verilmesi yönünde çalışmalar başlatılmış fakat henüz uygulamaya geçmemiştir. Bu çalışmanın uygulamaya geçmesi Suriyelilerin istihdamındaki problemleri önemli ölçüde çözecektir. İş ve işçi bulma kurumuna benzer merkezler oluşturularak Suriyelilerin mesleklerine göre işyerlerine tasnif edilmesi, atılacak bir sonraki adım olabilecektir.

KAÇAKÇILIĞIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Suriye’deki iç karışıklığın getirdiği diğer bir sorun, kaçak satışlardır. Özellikle akaryakıt sektöründe, kaçak akaryakıt nedeniyle satışlarda %30 a varan oranlarda düşüş mevcuttur. Sınırda alınacak önlemlerle bu kaçakçılığın önlenmesi önem taşımaktadır. Bir diğer ekonomik yansıma, enflasyon oranlarıdır. İlimizde özellikle Suriyelilerin gelişi ile konut fiyat ve kiraları hızla artmış ve şehrimiz %8,8 enflasyon ile ülke ortalaması olan % 7.4’ün üzerine çıkarak, en yüksek artış gösteren İl olmuştur.

YANIK MERKEZİ GENİŞLETİLMELİ

Gaziantep’te bulunan ve tüm Bölgeye hitap eden Dr. Ersin Arslan Hastanesi’ndeki yanık merkezi de, bu olağanüstü durum nedeniyle mevcut taleplere cevap vermekte zorlanmaktadır. Bu Merkez ivedilikle genişletilmelidir. Devlet hastanelerinin kapasitelerin arttırılması alınabilecek önlemlerden biri olmakla beraber, bu hastaların özel hastanelere de sevk edilmesinin önünün açılması gerekmektedir. Konu ile ilgili diğer bir sorun, kayıtlı olmayan sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanmada yaşadığı sıkıntılardır.

SAĞLIK AÇISINDAN KAYIT ALTI ŞART

Kayıtlı kayıtsız mahallerde yaşayan Suriyelilerin tespiti yoluyla sığınmacı nüfusun kayıt altına alınması, öncelikle sağlık açısından, yani özellikle hamile, bebek, çocuk, aşılama, aile planlamasının takibi gibi temel sağlık hizmetlerinin verilmesi ve kayıt altına alınması açısından önem taşımaktadır. Bu konuda Suriyeliler için ana-çocuk sağlığı merkezi benzeri bir birim de kurulabilecektir.

ÇOCUK FELCİ YENİDEN GÜNDEME GELDİ

Diğer temel bir sorun, toplum sağlığı açısından. Geçtiğimiz aylarda Gaziantep’te başlatılan çocuk felci aşısı kampanyası kapsamında ilimiz ve Suriye’ye komşu sınır kentlerde 0-5 yaş grubunun tamamına çocuk felci aşısı yapılmıştır. Çocuk felcini yok etmişken, aşıyı bile kaldırmışken bu hastalık tekrar gündeme gelmiş, aynı zamanda kızamık ve şark çıbanı grubu hastalıklar da yeniden ortaya çıkmıştır. 2013 yılında en çok kızamık görülen il Gaziantep olmuştur.

KİMYASAL SİLAH TEHLİKESİ!

Halk arasında tedirginlik yaratan diğer bir alan kimyasal silah kullanım olasılığıdır. Her ne kadar bu konuda uluslararası alanda mutabakat sağlanmış olsa da gerekli tedbirlerin alınması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi yanında sağlık, kolluk kuvvetleri, itfaiye gibi birimlerde çalışanların eğitimi ayrı bir önem taşımaktadır. Son olarak, savaş yaşamış, göç etmiş, sağlıksız koşullarda yaşayan dezavantajlı bu gruba hizmet veren sağlık ekibinin hem nicelik olarak hem de nitelik olarak zenginleştirilmesi gereklidir.

TÜRKÇE EĞİTİMİ SAĞLAYAN MERKEZLER OLUŞTURULMALI

Şehirlerde ikamet eden Suriyelilerin yalnızca yüzde 10’u eğitimlerini sürdürme şansına sahip olmaktadır. Öte yandan, Türk okullarına erişim sadece pasaport, polis kaydı veya ikamet izni olanlarla sınırlı olmakta, eğitim dilinin Türkçe olması da çoğu öğrenci için müfredat takibini imkansızlaştırmaktadır. Yetişkinlere Türkçe eğitimi sağlayan merkezler oluşturulmalıdır. Bu tespitler ışığında, şu anda sınırlı sayıda eğitim çağındaki Suriyeli çocuklara verilen eğitimlerin, en kısa sürede hem Suriyeli hem de Türk öğrencilerin birlikte karma eğitim alacağı bir sisteme (1 yıl Türkçe hazırlık öngörülebilecektir.) dönüştürülmesi gerekmektedir.

GETTOLAŞMANIN ÖNÜ AÇILIR

Suriyeli sığınmacıları kendi mahallelerinde, zor koşullarında kendi kaderleri ve her daim Suriye’deki durumu, hayatı hayal ederek yaşamakla baş başa bırakmak, bu kitlenin çok yakın zamanda gettolaşmasının önünü açmaktır. Ki, bu çok daha muazzam ve çözümü çok zor olan bir olguyla karşı karşıya bırakır bizleri. Bunun her türlü maliyeti tahminlerin üzerinde olur ve hiç de hesaplanmayan sonuçlar doğurur. Bu nüfusun şu an gettolaşmasının önünü tıkayacak tek yol yukarıda anılan politikaların acilen uygulanmasıdır. İlk ve orta öğretim ile ilgili son husus, halihazırda Suriye müfredatı kapsamında kullanılan başta tarih olmak üzere Arapça kitapların incelenmesi ve ülkemiz aleyhine olan bilgilerin çıkartılmasıdır. Raporun okunmasının ardından söz alan Gaziantep Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Ömer Küsbeoğlu, Suriyeli'lerin işyeri açarken Gaziantepli bir ortağının olması gerektiğini belirtirken, Suriyeli işçilerinin sigorta primlerinin devlet tarafından yatırılması gerektiğini söyledi.

GAZİANTEP'TE YAŞAYANLARIN DA SORUNLARI VAR

Mimarlar Odası Gaziantep Şube Başkanı Sıtkı Severoğlu ise, bugüne kadar daha çok Suriyelilerin eğitim, sağlık, güvenlik, barınma, iaşe sorunlarının konuşulduğunu, ama Suriyelilerden dolayı bu kentte yaşayanların sorunlarının da olduğunu belirterek, "Bu raporda bu sorunlara ve geleceğe yönelik yaşanacak sorunlarla ilgili de uyarılar yapıldı.

YASAL ÇALIŞMA İZNİ VERİLMELİ

BM raporlarına göre 2014 yılında Suriye'den 2 milyon 250 bin kişinin komşu ülkelere gideceğini bunun da büyük bölümünün Türkiye'ye gelme ihtimalinin olduğunu belirten Severoğlu, "Bu gelenlerden büyük çoğunluğu da Gaziantep'e gelecektir. Bunun da yaratacağı sorunlarla ilgili şimdiden tedbirler alınması gerekir. Bu rapor somut öneri ve çözüm yolları öneriyor. Geçicide olsa bu Suriyeliler için yasal çalışma izni verilmeli. Ama bu çalışma izni bu kentteki insanların işsiz kalmasına neden olmamalı her tesiste yüzde 3-5 gibi bir oran bilimsel bir çalışma ile belirlenmelidir" şeklinde konuştu.

Meral KINACILAR