Organizenin BAŞPINARa kurulmasının iç yüzünü öğrenince, hem şaşırdım, hem de üzüldüm…

Ne ACI…

Dünyanın en verimli tarım arazileri, maalesef Gaziantep ticaret ve sanayi odasından ÜÇ KİŞİnin keyfinin kurbanı olmuş…

İtiraz edenler olduğu gibi, elimize çok para geçecek diye heveslenenler de olmuş…

Organize Sanayiden çok ön önce, 60lı yıllarda, Başpınarda ailelerin de gittiği güzel mekanlar vardır…

Organize Sanayi Bölgesinin kuruluşu gündeme gelince, Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odasının o yıllardaki ağaları, beyleri, aynen şu cümleyi ederler;

-Ağam başka yeri ne yapalım. Fabrikamızı SAMın yazısına kurarız, fabrikadan çıkar akşam KEYVANBEYde, BURÇta ne işimiz var? RAKImızı Başpınarda içeriz, ağzımızı sıyırır evimize gideriz...

Ve böylece organizenin Başpınara kurulmasının ilk adımını atarlar…

Gerekçe sadece budur…

Yanlış yanlışı doğurur…

4. Organize sanayinin olduğu yer de, dünyada eşi benzeri çok az olan tarımsal üretime uygun arazilerdir...

Burası için de çok mücadeleler verilir, karşı çıkılır...

Ancak nafile…

Geleceği göremeyen yöneticiler, maalesef birinci sınıf tarım arazilerinin, yarın parayla temin edilemeyecek değerler olduğunun farkına varamazlar...

Rahmetli Vehbi KEPKEPin bu topraklar için verdiği mücadele dilden dile hala anlatılır…

Toprak zengini ve uzmanı Vehbi KEPKEP, 4. Organizenin olduğu yer için bir dilekçe verir. Dilekçesinde;

-Burası birinci sınıf tarım arazisidir. Buranın başka amaca kullanılması doğru değildir. Bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerekir. Organize için en uygun yer, eski Nizip yolu ile yeni Nizip yolu arasındaki kıraç arazilerin olduğu bölgedir. Organize bu bölgeye yapılmalıdır. İlave yapılacak sanayi üretimleri de Güneydoğuya doğru devam etmelidir. Verimsiz tarım arazilerinin olduğu dağlık alanlara sanayi gitmelidir. Çok çok bir iş makinası çalışacaktır.

Organizenin, küçük sanayinin gelişimine buralar uygundur. Zararın neresinden dönerseniz kardır der…

Bunun üzerine, Tarım bakanlığından bir bilirkişi gelir…

Tarım bakanlığından uygunluk raporuna ihtiyaç vardır…

Vehbi KEPKEP, bilirkişinin yanına oğlunu görevlendirir…

Rahmetli Vehbi Kepkep, ZİHNİ Kepkepi iyice tembihler;

-Oğlum bilirkişiyi önce KARAHÜYÜK köyünün höyüğünün üstüne çıkar… Yapmak istedikleri yere önce tepeden baksın, sonra arazileri incelesin der.

Zihni Kepkep bilirkişiyi götürür ve KARAHÜYÜKün tepesine çıkarır.

Adamcağız höyüğün tepesinden bakar ve

-YAV, buraya bu izni verenin bir tek tarifi olur, resmen insanlığın KATLİAMını yapmış olur. Adam öldürmeden kötü bir iş der…

Bilirkişi, araziyi yakından da görür ve

-Olacak iş değil. Bu işi yapanlar, ALLAHtan korksunlar. Buraya uygundur raporunu veren katil olur, elini kesmek lazım der.

Ancak aradan iki gün geçer, bilirkişi tekrar Vehbi Kepkepin yanına gelir...

Bu defa beti benzi atmıştır...

-Vehbi Amca, kusura bakma ben o raporu veremeyeceğim, çocuklarım okuyor, beni DOĞUya SÜRGÜN etmekle tehdit ettiler der…

Vehbi Kepkep başını sağa-sola sallar;

Allah ISLAH etsin oğlum. Sana bir şey diyemem der.

Vehbi Kepkep, daha sonra çok uğraşır, fakat gücü yetmez...

Peki Organize Sanayi Bölgesi Başpınar tarafına kurulmasaydı ne değişirdi?

Belkide, şehrin havası-suyu, taşı-toprağı kirlenmemiş olur, dışarıdan ne olduğunu bilmediğimiz ürünler yerine Antepin yerli ürünlerini tüketir olurduk…

Yanlışlar sadece organizenin yerinde mi yapıldı?

Bitişik nizamla türeyen gecekondular, bu kentte insanlara ne yeşil, ne sosyal yaşam alanı sundu…

Maalesef, Vehbi Kepkep gibi çevreci insanların yerini, RANTçı, çıkarcı, sessiz, mimar, mühendis, şehir plancıları alınca, Karşıyakadan, Düztepeye şehrin dört bir kenarı RANT uğruna betonlaştırıldı…

DOKTORA TEZİ

MHPnin millitvekili adaylarını belirlemede kullandığı yöntemin doktora tezi konusu yapıldığını biliyor muydunuz?

MHP İl başkanı Muhittin Taşdoğan, gururla anlatıyor;

-MHP, dünyanın en iyi aday belirleyen siyasi partisidir. Bu konuda dünyaya örnek olduk. Bizde 3 türlü aday belirlenir. BİRİNCİSİ, klasik ön seçimle aday belirleme yöntemidir. Bunun için alınan oy ile üye sayısı arasındaki oran önemlidir… İKİNCİSİ temayül yoklamasıdır. Unutulmuş olabilir ama, temayülle adaylarını belirleyen ilk parti MHPdir. ÜÇÜNCÜSÜ ise anket yöntemidir. Tez konusu yapılan yöntem de budur. Genel merkezen her MHP üyesine bir şifre gönderiliyor. mhp.org trden giriş yapan üyelerin karşısına kendi illerinin aday adayları çıkıyor…Bunların arasından tercih yapılıyor… Oranlar genel merkezde çıkıyor. Tabanın görüşü, üyelerin görüşü aday belirlemede üçte bir etkili oluyor. Daha sonra da MYKnın oluşturduğu komisyon adayları belirliyor…

MHPde son iki seçimdir, bu yöntemle milletvekili adayları belirleniyor…

Taşdoğan, bu arada MHPde milletvekili adayı belirlemede ÖN SEÇİMin olmayacağının da altını ısrarla çiziyor…

Kalın Sağlıcakla...