Adından başka sosyalizmle hiç bir alakası olamayan Sosyalist Enternasyonal'in 24. Kongresi Cape Town'da (30 Ağustos-1 Eylül 2012) tarihleri arasında Yorgo Papandreu'nun başkanlığında toplandı.

Celal Talabali'nin de başkan yardımcısı olduğu Sosyalist Enternasyonal'de 26 Başkan Yardımcısı bulunuyor. Başkan Yardımcısı enflasyonunun yaşandığı Enternasyonal'in atanan son Başkan Yardımcısı ise Kemal Kılıçdaroğlu.

Aldıkları kararların hiç bir yaptırımı olmayan ancak fikri anlamda bir masturbasyonun zevkini yaşayan örgütün sonuç bildirgesi emperyal güçlerin öngördüğü plan ve programa son derece uyumlu.

"Kürt Sorunu"nu uluslararası hale getirmek ve Öcalan'ı Mandelalaştırmakla sapla samanı birbirine karıştıran Enternasyonal'in aldığı ve Dünya'ya duyurduğu kararı birlikte sondajlayalım.

"The Kurdish question, like that of Israel and Palestine, is one that requires a multilateral answer.
Parties representing Iraq, Iran, Turkey, Syria and the Kurdish people with the assistance of the UN and other supranational institutions must work within a multilateral framework. The Congress of the Socialist International has decided to re-establish a Special Working Group on the Kurdish Question with the aim to advance and protect the rights, the security and the improvement of the living conditions of the Kurdish people in accordance with international law."
Kılıçdaroğlu'nun da altına imza attığı bu karar aynen şunu söylüyor: "İsrail ve Filistin sorununa benzeyen Kürt sorununa çok taraflı çözüm gerekiyor. Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Kürt halkı ile BM ve uluslararası kuruluşlar çözüm için çok taraflı bir çerçevede çalışmalı. Kürt sorununun çözümü, hakların korunması, Kürt halkının güvenlik ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik özel çalışma grubunun uluslararası yasalara göre yeniden kurulmasına Sosyalist Enternasyonal Kongresi'nce karar verilmiştir."

Kıbrıs konusunda da hakeza Emperyalist Batının ve Pan-Helenist yayılmacılığın öngördüğü plan dahilindeki ifadelerin sonuç bildirgesine yansıması düşündürücüdür.

"Regarding the Cyprus issue, the Socialist International continues to find the status quo on the island unacceptable and expresses its great disappointment at the failure to date of the UN-led talks to reach a lasting agreement. The SI urges the parties to intensify their efforts to achieve a just solution and unification of the island based on all relevant UN resolutions.
The resolution of the Cyprus issue will have an important positive impact on regional peace and stability as well as economic development."
Anlamı şu: "Kıbrıs konusunda Sosyalist Enternasyonal mevcut durumu sürdürülemez bulur ve son BM önderliğinde yapılan görüşmelerin başarıyla sonuçlanmamasını hayal kırıklığı olarak ifade eder. Ve Sosyalist Enternasyonal tarafların çabalarıyla adanın BM'nin çözüm önerileri doğrultusunda birleştirilmesi için çalışmaların artırılmasını destekler. Kıbrıs sorununun çözülmesi bölgesel barış ve istikrar ile ekonomik gelişmeye önemli pozitif katkı yapacaktır."

Türkiye'yi ısrarla bölmeye çalışan Batı Bloğu'nun söz konusu Kıbrıs olunca hali hazırda yürürlükteki mevcut statüyü bozarak Kıbrıs'ı birleştirmeye çalışması, Emperyalist-Haçlı ittifakının Ortodokslar lehine aldığı kararlarla birebir örtüşmektedir.

Burada asıl düşündürücü olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP adına bu kararların altına imza koymasıdır. Ya Kılıçdaroğlu bu İngilizce metinlerin Türkçe karşılığını bilmeden imza altına aldı ya da CHP'deki eksen kayması Sosyalist Enternasyonal'le birlikte uluslararası bir boyut kazandı.

Türkiye'nin bir iç meselesi olan "Kürt Sorunu"nu uluslararası dolaşıma açan Sosyalist Enternasyonal, BM'ye havale ettiği Kürt dosyasıyla Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu coğrafyasına istikbalde yapılması olası bir BM müdahalesini meşru hale getirme gayreti içindedir. Şaşırtıcı ve düşündürücü olan ise bu gayretkeşliğe Kılıçdaroğlu vasıtasıyla CHP'nin sağladığı katkıdır.

(Bakınız: "Kaçınılmaz Bir İç Hesaplaşmaya Çeyrek Kala" (Tamer ABUŞOĞLU), İleri Dergisi, Nisan-Mayıs-Haziran 2006, s. 29, syf. 215-223)