Çocukların ve ergenlerin ellerine tutuşturulan tabletler, akıllı telefonlar ve cihazlar masum bir oyuncak değildir. Başta anne ve babaların 'medya okuryazarlığı konusunda bilinçlendirilmeleri gerekiyor.

Eğitimsiz ebeveynlerin, çocuklarını sanal ortamda denetlemeleri mümkün değildir. Sosyal medyada günün her saatinde, milyarlarca resim, video, haber, fikir, görüş, link gibi unsurları paylaşan çocukları ve ergenleri gözlemliyoruz. Bu arada akıllı telefonların da kullanma yaşı 9a kadar düşmüş durumda. Kastım, çocukların bilişim güvenliği. Çünkü çocuklar da aileler de güvenlik ayarlarından bihaber!

Önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Hangi yaşta olursa olsun beğenilmek, onaylanmak, kabul görmek, tercih edilmek insan ruhu için gereklidir ve elbette ki, vazgeçilmezdir. Lakin sosyal medyada her gün paylaşım yapıp 'beğeni alan bu çocukların kendi bilinçaltlarına verdikleri mesaj:Demek ki güzel ve anlamlı bir şey yapıyorum algısı yerleşiyor. Bu çok tehlikeli bir durum aslında.

Anlatayım: Çocuk ya da ergen fotoğraf paylaştıkça hem beğeni, hem de takipçi sayısı da artmaya başlıyor. Gelen yorum ve görüşleri önemseyen çocuk ya da ergen başka bir mecraya kayıp ruhsal suistimale kadar gidiyor.

Bu hesapları gözetleyen pedofiller( çocuk seviciler) ve ahlak yoksunu insanlarca cinsel suistimal kastıyla yorum ve görüş yazılarak çocuk ya da ergen bu zemine ruhsal olarak şartlandırılıyor. Bu platforma kayan çocuklar bir süre sonra yorumlar doğrultusunda 'paylaşımlar yapmaya başlıyor. Yaptığı şeylerin harika olduğunu zannediyor.

Çocuklar ve ergenler beğeni ve yorum arttıkça daha da içinden çıkılmaz ruhsal boşluklara ve uçurumlara düşmeye başlıyorlar. Konuya ilişkin geçen hafta yaşanan bir öykü var elimizde.