*Gaziantep'in kendi kültürü, kayboluyor. Şehir hızla kimliğini kaybediyor

*Belediye başkanı olsam, kentin bütün sorunlarını çözerim. İşin sihri imarda

*Kişisel beklentilerle siyaset yapmayı ahlaki bulmuyorum

*Bir daha il başkanlığına aday olmayı düşünmüyorum

*Arkadaşlarımız uygun görürse milletvekilliğine aday olmayı düşünüyorum

*Başkanlık dönemimde işleri aksattım, ekonomik olarak geriledim, ama pişman değilim

*İnsanlar içki mi içer, şurada mı içer, burada mı içer kimseyi ilgilendirmez

CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ, uzun süren sussuzluğunu bozdu ve Gaziantep'in kimliğini kaybedecek noktaya geldiğini, şehrin kötü yönetildiğini ve her geçen gün kültürsüz bir kent haine dönüştürüldüğünü söyledi. Gaziantep'in eğitimde geri kalırken, kültürde ise olmadığını, hava kirliliğinin normalin üzerinde ve gürültü kirliliği ile ilgili hiçbir önlem alınmadığını belirten Gökdağ, "Yeşili az olan, trafiği gün geçtikçe adeta keşmekeş hale gelen bir kentiz. Bu şehrin en önemli sorunlarından biri de kültür eksikliği. Şehrimizde kültür eksikliği var. Kültür altyapısı yok. 2 milyon şehrin bir tiyatro salonu yok. Gaziantep'in kendi kültürü, değerleri ortadan kayboluyor. Şehir hızla kimliğini kaybediyor" dedi.

CHP İl Başkanı Mehmet Gökdağ ile il başkanlığı döneminde yaptığı çalışmaları, olaganüstü kurultayı ve kentimizin sorunlarını konuştuk.

-"Kaç yıldır CHP'desiniz? "

-"Ben 1987'de partiye kaydoldum. 27 yıllık CHP siyasetim var. Kendimi ülkeme ve memleketime karşı borçlu sayan biriyim. Orta tabakanın altında bir ailenin çocuğuyum. Zengin bir yapıdan gelmiyorum. Kendi bileğimin gücüyle okudum, çalıştım ve avukat oldum. Bu ülkeye borçlu olduğumu düşünüyorum. Siyaset yoluyla bu borcumu ödüyorum. "

-İl başkanlığında iki yılı doldurdunuz. İki yıl nasıl geçti, neler yaptınız?"

-"İl Başkanlığı görevine başlayalım tam 2 yıl 4 ay oldu. Mayıs'ta seçilmiştik. İki yıl çok hızlı geçti. Yoğun ülke gündemiyle geçti. Ülke gündeminin çok sık değiştiği dönemler yaşadık. Samimi olarak söylüyorum, çok yoğun günler yaşadım. Yaşamımın büyük bölümünü CHP'ye ayırdım. Bu yoğunluktan şikayetçi değilim. İlk işim il binamızı değiştirmek oldu. Çünkü eski yerde tabelamız görünmüyordu. Çalışmalarımızın daha verimli gideceği, fiziki şartların daha iyi olduğu bir binaya geçtik. Şehrin en işlek caddesindeki binamızda oda sayımız iki kat, gençlik, kadın kollarına birer oda verdik, eğitim için salonumuz var. Eksik gördüğüm eğitim konusu vardı. Yönetimle birlikte parti içi eğitim seferberliği başlattık. Şu anda partimizde eğitim almış 1250 üyemiz var. Eğitim almakla kalmadılar, proje hazırladılar ve sokakta uygulamaya koydular. 2.5 sene içerisinde çok çalıştım ama yeterli mi, değil. Yapacak daha çok, çok iş var. "

-Ufukta olağanüstü bir kongre var mı?

-"Bildiğiniz üzere kongrelerimiz iki yılda bir yapılıyor. Genel merkez kararıyla 1 yıl uzatılabilir. Öyle oldu sanırım, uzatıldı. Tabi genel merkezimiz bir tasarrufta bulunur, değiştirebilir."

-"Önümüzde bir genel seçim var. Aday olacak mısınız?"

-"Önemli olan benim adaylığım, benim milletvekilliğim değil. Gerçekten bu ülke ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel anlamda bu kadar sıkıntılı iken, kişisel beklentilerle siyaset yapmayı doğrusu ahlaki bulmuyorum. Kişisel beklentilerle siyaset yapmayı ahlaki bulmuyorum. Elbette insanlar belli yerlere aday olmayı düşünebilirler, bende düşünüyorum. Bu çok doğaldır. Ama öncelik kişisel olarak bir yere gelmek değil, partimizi belli bir noktaya taşıma anlayışı olmalıdır. Milletvekilliği adaylığında koşullar neyi getirir, bilmiyorum. Siyasetin bir günü çok uzun zamandır, ne getirir, ne götürür belli değil, sadece benim düşünmemle olacak birşey değil. Örgütümün de istemesi gerekiyor. Arkadaşlarımız uygun görürse aday olmayı düşünürüz. "

-"Milletvekili aday tesbitinde yöntem önemli mi?"

-"Tabi ön seçim olmalı. Ama ben ön seçim olmazsa da adayım."

-"Yine kontenjan olayı olur mu? Bu konuda acı bir tecrübeniz var? "

-"2011 genel seçimlerinde, CHP'de ön seçimde 3. sırada çıktım. Genel merkez 2 kontenjan koydu 5. sıraya düştüm. Ancak hiç üzülmedim. Çünkü ben milletvekilliğini amaç olarak görmüyorum, araç olarak görüyorum. Küsmedim, kırılmadım. Hatta beni 3.ncü sıraya getiren partililerime karşı kendimi bir kat daha borçlu hissettim. Çalışmalara devam ettim. Belediye seçimlerinde kontenjana karşı olduğumu, tavrımı açık şekilde gösterdim."

-CHP'de eskilere karşı bir öfke, kenara çekilmeleri yönünde bir temenni var, buna katılıyor musunuz? Size göre milletvekili, belediye başkanı olmanın bir yaşı var mı?"

"-Siyasetin yaşı yok, önemli olan düşünce genç olsun düşünceler genç olsun. "

-İl Başkanlığında başarılı olduğunuzu düşünüyor musunuz?

-"Başkanlık dönemimde iki tane seçim geçirdik, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri. İstediğimiz sonuçları alamadığımız bir gerçek, ama çalışmalarımız zaman içinde verimini verecek. 2015 seçimlerde bu çalışmaların meyvesini alacağız."

-"Genel seçim hazırlarına başladınız mı?

-"Önümüzdeki genel seçim hazırlıklarına başladık. İl ilçe teşkilat kadın gençlik kollarımızda önümüzdeki genel seçimin programını yapıyor."

-"Size göre Gaziantep'in öncelikli sorunları nelerdir? Belediyelerin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"

-"Gaziantepin bugüne kadar iyi yönetildiğini söylememiz mümkün değil. Eğer Gaziantep iyi yönetilseydi yaşanabilir şehirler arasında 59. sırada olmazdı. Gaziantep eğitimde geri, kültürde yok, hava kirliliği normalin üzerinde, gürültü kirliliği ile ilgili hiçbir önlem alınmıyor, yeşili az olan, trafiği gün geçtikçe adeta keşkemeş hale gelen bir kent. Bu kent bizim kentimiz. Bunları söylemek benim hoşuma gitmiyor keşke Gaziantep iyi yönetilseydi, bizde bunları söylemeseydik."

-"Bu sorunlar eskiden de yok muydu, yeni mi arttı?

-"Gaziantepteki sorun yumağı son 10 yılda hızla artmıştır. Örneğin Gaziantep'e 5-6 yıl önce trafik sorunu böyle değildi. Gaziantep gibi metropol, hızla göç alan bir şehrin sorunları olması çok doğal ama, ben Gaziantep'i yöneteceğim iddiasıyla gelen insanların sorunlara teslim olma lüksü yoktur. Sorunları çözecek projelerle karşımıza çıkmalılar. Biz başından beri söylüyoruz. CHP olarak şehrin sorunlarının çözülme noktasında her olumlu şeyde bize düşen katkıyı sunarız, çünkü bu şehir bizim, biz Gaziantep sevdalısıyız diyoruz."

-"CHP olarak şehrin sorunlarını söylüyorsunuz, ancak çözüm önerileri sunmuyorsunuz? Siz belediye başkanı olsanız, başta trafik olmak üzere kentimizin sorunlarının çözümü için ne tür projeler yapardınız?"

-"En ciddi çözümün imar anlayışından geldiğini düşünüyorum. Biliyorsunuz Gaziantep'te arazilerin imara açılması konusunda sıkıntı yaşanıyor. Biz bu sıkıntının da belli çevrelere rant sağlamak amacını taşıdığını düşünüyoruz. Oysa Gaziantep dört bir yanı ile imara açılsa, şehir yayılsa, birden fazla yerleşim merkezleri oluşturulsa ki, Gaziantep'in yapısı buna müsait uygun, şehir bütün bu sıkışıklıktan kurtulacak. Hem trafik rahatlayacak, hem hava kirliliği azalacak, hem yeşil artacak. Kısa sürede şehir rahatlar. Ama siz bin kişinin yaşayacağı yere beş bin kişiyi sıkıştırırsanız, bu sorunlarla karşı karşıya kalmak kaçınılmazdır."

-"Şu anda belediyelerin yaptığı çalışmalarla şehirde rahatlama olur mu?

"-Şu anda yapılanlar günü birlik çözümler. Bu da şehri kurtarmaz. Hayırsever okul yapacak ancak arsa yok. Şahsa yönelik o kadar çok imar değişikliği yapılıyor, ancak okul yeri için imar tadilatı nedense yapılmıyor. Herşey rant hesabıyla yapılıyor. Ciddi bir imar tadilatıya şehrin imarı yeniden yapılırsa, şehri yayarsanız, merkezdeki yoğunluğu kenarlara taşırsanız, sorun biter. Rant için değil halk için belediyecilik yapılırsa, bunu kendinize ilke olarak alırsanız sorunları çözersiniz. Ben bütün sihirin imarda olduğuna inanıyorum"

-"Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in kentimizin sorunları için bir çok proje başlattı. Özellikle trafik konusuna ağırlık veriyor. Siz bu uygulamalardan olumlu sonuç alınacağına inanıyor musunuz?"

-"Şimdi Fatma hanım birşeyler yapmak istiyor, birşeyler yapmayı deniyor. Şu anda çalışmaların olumlu olumsuz bir etkisi görülmedi, trafik rahatlamadı. Bekliyoruz, bakalım rahatlayacak mı? Umarım bir faydası olur."

-"Suriyeliler konusunda neler düşünüyorsunuz. Kentimizin dokusunu ne yönde etkilediler?

-"Bu kentin bu kadar sıkıntılarının üzerine Suriyeliler sorunu da geldi. Şehre kimin girip çıktığı belli değil. Girenin çıkanın kaydı, kuydu yok. Suriyelilerin kayıtları yok, ne yerler, ne içerler, nerede yatarlar, nerede kalkarlar bilinmez. Şehrin ekonomik ve sosyal yapısı bir kat daha bozuldu. Gaziantep bu anlamdada iyi yönetilmedi. Şehrimizde 400-500 bin Suriyelinin olduğu görülüyor. Suriyeliler hem iş dünyasını, hem sosyal yaşamı ciddi bir şekilde olumsuz olarak olarak etkiledi. Bundan Suriyeliler sorumlu değil, sorumlu o insanları güzel bir yaşam vaadiyle Gaziantep'e getirtip sonra onları sorunlarıyla birlikte Gazianteplilerle başbaşa bırakan yönetim anlayışıdır. Korkarım bu durum Gaziantep'te daha ciddi orunlara yol açacaktır. Kısa vadeli çözüm ne olmalı derseniz, derhal, öncelikle sınır güvenliği sağlanmalı, şehirde bulunan Suriyeli kayıt altına alınması Gaziantep'in taşıyamayacağı Suriyeli sayısınıda başka şehirlere nakletmek gerekmektedir."

-"Olağanüstü kurultaydan sonra CHP'de neler değişti, neler değişecek?"

-"Önümüzdeki dönemde parti içi disipline çok daha fazla önem vereceğiz. Parti içi sorunlarımız, kendi sorunlarımız kamuoyunu çok fazla ilgilendirmiyor. Kamuoyu kendi sorunlarına çözüm ister, yoksulluğun, işsizliğin ortadan kalkmasıyla ilgilenir. Daha yaşanabilir bir Türkiye, demokrasinin çağdaş demokrasiler düzeyine geldiği bir Türkiye ister. Temel hak ve özgürlüklerin hangi noktada olduğuyla ilgilenir, bizim kendi içimizdeki sorunlar kamuoyunun sorunu değil, yansıtmak da doğru değil. Partiyi kamuoyunda tartışan, bunu yaparken partiye zarar verenler partinin hukukunun yaptırımıyla karşı karşıya kalabilirler."

-"Kılıçdaroğlu'nun olağanüstü kurultayda 'parti ağalarını, içki masasından konuşanları sileceğim' sözleri

epey yankı yarattı. Sizce Kılıçdaroğlu bu sözleriyle ne demek istedi?"

-"Kılıçdaroğlu'nu yanlış anlamak isteyenler var. Kılıçdaroğlu o sözüyle partili arkadaşlarımızın çalışmaları gerektiğini, kendi içlerine kapanmayıp, kahvede, köyde, fabrikada olmaları gerektiğini anlatmak istedi. Bu yönde bir yakınma, yoksa herkesin özel hayatı herkesi ilgilendirir. İçer mi, içmez mi, kimsenin sorunu değil. İnsanların özel yaşamı kimseyi ilgilendirmez, insanlar içki mi içer, şurada mı içer, burada mı içer kimseyi ilgilendirmez. Yani içki içmeyin demedi. İçki masasında memleket kurtarmayın dedi. Yoksa kim ne karışır?"

-Milletvekilliği düşünüyorsunuz. Olmazsa yeniden il başkanlığı düşünür müsünüz?"

"CHP'de üye olmak aslında bizim anlayışımıza göre başlı başına bir onurdur. İl başkanı benim çocuklarıma gelecekteki geleceğimize bırakacağım en önemli miraslardan bir tanesidir. Bir daha il başkanlığına aday olmayı düşünmüyorum. Çünkü hizmetse hizmet yaptık, bizden sonra bu işi yapacak arkadaşlarımız vardır, onursa onurunu yaşadık il başkanlığının. Bir koltuğa sarılıp bırakmayan bir siyaset anlayışında değilim. Milletvekili olursam da bırakmam gereken yerde bırakırım."

-"Gaziantep'ten PM'ye giren isim olmadı. Bunu neye bağlıyorsunuz. Seçim başarısızlığı etken olabilir mi?"

-"Seçimle ilgisi yok. Biz bu konuda talepleri ilettik, 6. büyük kentin PM'ye Gaziantep'ten biri girsin dedik. Ancak olmadı, genel başkanımızın tasarrufu bu yönde oldu. Umarım 2015 seçimlerinden sonra Gaziantep'in PM'de temsil edileceğini düşünüyorum.

-"Ak Parti'ye karşı yeterli muhalefeti yapmadığınız yönünde eleştiriliyorsunuz? Ne diyeceksiniz?"

-"Benim siyaset tarzım bizim yapacaklarımızı söylemek üzerine kurulu. Çatışma benim tarzım değil. Biz yapacaklarımızı anlatırız. Kavgayı, çatışmayı gerektiren birşeyler olursa da bundan hiç çekinmem, hiç kaçmam. Meclis üyelerimizle birlikte muhalefet edeceğimiz, itiraz edeceğimiz konuları sürekli görüşüyoruz. Benim öne çıkma derdim yok. Meclis üyeleriyle birlikte konuşuyoruz, görüşüyoruz, birlikte tavrımızı belirliyoruz."

-"Gaziantep kültürel yönden nereye gidiyor?

-"Bu şehrin en önemli sorunlarından biri de kültür eksikliği. Şehrimizde kültür eksikliği var. Kültür altyapısı yok. 2 milyon şehrin bir tiyatro salonu yok. Gaziantep'in kendi kültürü, değerleri ortadan kayboluyor. Şehir hızla kimliğini kaybediyor. Küçükken annem ve mahalle kadınları toplanır, sinemaya giderlerdi, çok iyi hatırlıyorum. Sinemaya gitme oranı çok yüksekti. Nakıp, Baydar sinemaları ana baba günü olurdu. Belediye tiyatro grubu vardı. Ev kadınları evden çıkmaz oldu. Kimliksiz bir şehir oluyoruz. Bu kenti yönetenlerin günahı. Kenti yönetenler kültüre önem vermeli, değer vermeli, özendirmeli. Gaziantep'te eskiden belediye dışında tiyatro grupları vardı. Herşeyi paraya çevirme anlayışı bu alanlarıda unutturdu. Boş yer ver, eonomik olarak destek sağla, bir şey yap. "

İl başkanlığı size ne getirdi, ne götürdü?

"-İl başkanlığı dönemimde işleri aksattım, avukatlığı en aşağı düzeye çektim. Bu de ekonomik olarak beni geriletti. Ama pişman değilim, helal olsun."

-"Partililere bir çağrınız olacak mı?

-"Şu çağrıyı yapmak isterim; parti içinde arkadaşlarımızın birbiriyle çekişmesine gerek yok. Ülkemiz gerçekten zor günlerin eşiğinde tam da eşiğinde aslında. Kişisel çıkar ve beklentilerimizi bir kenara bırakıp ülkemizin geleceği için el ele kol kola omuz omuza olma zamanı. Kurultayımızı adı birlik ve kardeşlik kurultayıydı. Bu kurultayın adına yakışır bir kurultay da geçirdik aslında, demokrasi şöleni şeklinde bir kurultay yaşandı. Seçimden sonra seçilen genel başkanımız ve aday olan Muharrem İnce birlik kardeşlik mesajlarını çok net şekilde vermiştir. Bize düşen bu birlik ve kardeşliği pekiştirmek ve geliştirmektir."

Meral KINACILAR