İnsanın hayatta ender de olsa görecekleri son şeyler vardır.. Bunun çeşitli örnekleri var ama SPOR konusundaki SON elbette değer taşır..

İşte bunun son örneği Gaziantep’in derbisi oldu. Artık küme düşmesi kesinleşen Gaziantepspor ile belki de kenti süper lig ile buluşturacak Gazişehir arasındaki maç başlamadan önce benim için hüzünle sonuçlanmıştı zaten..

Bazı maçlar vardır tarihi nitelik taşır. Hele bizler için daha da anlamlıdır.. Biliyorum ki, bundan sonra sıcaklığını sevdiğimiz, soğukluğunu bedenimizde iliklerimize kadar hissettiğimiz, acısıyla üzüldüğümüz, sevinciyle coştuğumuz Gaziantepspor olmayacak. Adı belki yaşatılacak ama gerçek varlığı asla eskisi gibi olmayacak..

Yeni stada yolumuz bu nedenle düştü.. Bir avuç diyebileceğimiz o ruhu yaşatmaya çalışan Gaziantepspor taraftarlarının, artık galibiyet filan düşündüğü yoktu zaten.. Ölesiye sevdikleri gönül verdikleri, birlikte büyüdükleri takımlarına sahip çıkmaya çalışıyorlardı. Gıpta ile izledim hepsini.. O heyecanı kaybetmeyişlerini, ceplerindeki harçlıklarla yaptırdıkları bayraklarla tribündeki coşkulu hallerini anlatmaya kelimeler yetmez..

Futbol diyorsanız beni asıl heyecanlandıran ve etkileyen saha içi değil, tribünler oldu.. Sahada zaten tek taraflı bir maç oynanıyordu.. Antrenman bile bu kadar kolay geçmezdi.. Herkes çok iyi biliyorki, kadro yapısıyla arada uçurum varkı vardı iki takımın.. Bu nedenle Gazişehir için asla ölçü olamazdı. Sadece puan hanesine 3 yazdırması tek kazancıydı.. Atılan 4 gol ise yine puan hanesi için gerekliydi..

Son sözüm; Artık yeni sezonda iki takımı belki özel maçlarda karşı karşıya görebileceğiz.. Onun dışında resmi GAZİANTEP DERBİSİ’ni asla ve asla göremeyeceğiz..