Uzmanlar, çocuklardaki soluk görünümün talasemiyi yani Akdeniz anemisini işaret edebileceği konusunda uyarıda bulundu.

UL - Hemen hemen bütün anneler beslenmenin önemini, demirin, folik asitin, B-12 vitamininin ve çinkonun kan yapımındaki yerini biliyor. Hatta iştahsızlık ve öğrenme güçlüğü gibi sorunların demir eksikliği belirtisi olduğu şüphesiyle doktora başvuruyor. Ama bütün bunlara rağmen çocuklar yine de soluk görünebilir. Ya da uzun süre demir tedavisi almış olsa da kan sayımlarında iyileşme gözlenmeyebilir. İşte o zaman sorunu araştırmak gerektiğini söyleyen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Hilmi Apak “Ülkemizde bir buçuk milyona yakın kişi Akdeniz anemisi (talasemi) taşıyıcısı. Genlerin yarısı anneden yarısı da babadan alınır. Talasemi geni de aynı şekilde aldığımız için anne ya da babamızdan bozuk geni alsak bile diğeri sağlam olduğu için hastalık görülmez. Ama biz bir talasemi taşıyıcısıyızdır. Yani hasta olmasak da hastalık genini çocuklarımıza verebiliriz” diyor.

BELİRTİ VERMEYEBİLİR

Talasemi, kalıtsal geçiş gösteren önlenebilir bir kansızlık hastalığı. Akdeniz bölgesinde daha sık görülen talasemi taşıyıcılığı belirti vermeyebiliyor. Ancak ağır bir hastalık olan talasemide hastalar ömür boyu düzenli aralıklarla kan almak zorunda. Taşıyıcılık denen bu belirti vermeyen durumun ortaya çıkmasında tek uyarıcı faktör ise solukluk olabiliyor. Talasemi taşıyıcılarının normal yaşantılarını devam ettirdiklerini, güç gerektiren bedensel işleri yapabildiklerini, zor bir hamilelik geçirmekle beraber çocuk doğurabildiklerini belirten Prof. Apak, “Kan sayımlarında biraz düşüklük vardır ve genelde dikkatli bir göz ile bakılmazsa gözden kaçabilir. Bu nedenle eğer demir tedavisine uzun uzun ve dikkatli ilaç kullandığınız halde yanıt vermiyorsa talasemi taşıyıcılığından şüphelenilir” ifadesini kullanıyor.

TALASEMİ TAŞIYICILIĞI NASIL ANLAŞILIR?

Çok basit bir kan sayımı ile talasemi taşıyıcılığı tanısının konulabildiğini dile getiren Prof. Apak, şunları söylüyor: “Taşıyıcıya bir zararı yok gibi gözükse de gereksiz demir tedavileri almaları engellenir. Ayrıca talasemi taşıyıcılarının ileride doğacak çocukları risk altındadır. Uygun takip ile bu çocuklar yaşıtlarından farksız büyüyeceklerdir. Aksi takdirde kronik kansızlık nedeni ile gelişme geriliği de olabilir.”

TAŞIYICILAR İÇİN TEDAVİ GEREKLİ Mİ?

Taşıyıcılığın tedavi gerektiren bir durum olmadığını söyleyen Prof. Apak, “Ömür boyu bu geni taşırlar. Vitamin desteği dışında bir tedavi gereksizdir. Talasemi taşıyıcılığının teşhisi çok kolaydır. Gelecekte ortaya çıkabilecek önemli kansızlıklar açısından erken teşhisi için mutlaka bir hematoloji uzmanına danışmak gerekir” ifadesini kullanıyor.