Üniversiteler çoğu zaman konuşlandıkları şehirden ayrıksıdır. Halbuki asolan bu söz konusu ilim yuvalarının şehirle entegre olmasıdır. Gaziantep Üniversitesi, bu manada emsalleri açısından diğer şehirlerden daha farklı bir konumda. Zira Gaziantep, üniversite-şehir entegrasyonunu sağlayan şansı yakalamış gözüküyor. Elbette bu başarıdaki aslan payı yönetsel kadronun uyumlu çalışması ve bu ahenge komuta eden iyi bir maestroya sahip olması. Gaziantepin düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde katıldığım gecede 'Kongre ve Kültür Merkezi'yle ilk kez tanışma olanağı buldum.

'Dünyada Türkiye, Türkiyede Gaziantep' şiarıyla bu muhteşem eseri üniversitemize ve dolayısıyla şehrimize kazandıran Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun ve ekibini kutluyorum. Teknik donanım ve çok amaçlı hizmet alt yapısıyla birlikte Türkiyenin en donanımlı Kültür ve Kongre Merkezi olan yapıt tam anlamıyla bir kültürel kompleks.

Toplam 19.500 m2 kapalı olan ve 70.000 m2 peyzaj ve otopark alanına sahip olan Merkezin yapımına 2010 yılında başlanmış, resmi açılışı yapılmamakla birlikte proje bazında bitme aşamasına gelmiş ve 23 Aralık 2015 tarihi itibarıyle hizmet vermeye başlamış.

Bütün bu fiziki gelişmelerin yanında muhteviyatı ruh ve fikir anlamında taçlandırma girişimleri ise daha da sevindirici.

Genel Sanat Yönetmenliğini ve Koro Şefliğini Öğr. Elm. Hakan Tatyüzün yaptığı ve Emrah Yazarın sunumuyla gerçekleştirilen gösterinin giriş bölümünde GAÜN Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkunun korografik gösteri içerisindeki performansı salonu dolduran izleyici kitlesi tarafından büyük bir beğeniyle karşılanırken, 'Türeyiş Destanı'ndan esinlenerek Öğr. Gör. Mustafa Aslan tarafından hazırlanan Şaman ritüelinde de Rektör Coşkun bu kez ateşi 'kam'lara veren 'Kutlu Kişi'yi başarıyla temsil etmişti.

Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkunun bu zamana kadar alışılagelmiş kalıpları yıkarak, sıra dışı bir Rektör profili çizmiş olması akademisyen-öğrenci birlikteliği ve kaynaşması açısından da önemli bir gelişme.

Gaziantep gibi öncü ve önder rolünü tarihin her döneminde Türkiye koşullarının önüne koymasını bilen bu şehre, Gaziantep Üniversitesi gibi sürekli aşama kaydeden ve kendini revize etmesini bilen bir anlayışın hakim olmasıyla birlikte özlenen manzara kendini tamamlamış olacak. Rektör Coşkun ve ekibini bir kez daha kutluyoruz.